bugün

toplumun istediği gibi bir birey olmaktır.
-derslerinde başarılı,
-ailesine ve büyüklerine itaatkar,
-ülkeye karşı sorumluluklarını yerine getiren,
-vakti gelince aile sahibi olan,
-küçüklerine sevgili,
-yumuşak başlı,
-örf-adet-gelenek-görek dörtlüsüne uygun davranan insanalrın toplumca "adam" olarak görülmesi durumudur.
tam tersi durumda;
-okulunda başarısız,
-bir baltaya sap olamamış,
-aklı 5 karış havada,
-toplumu hiçe sayan,
-aykırı davranan,
-bildiklerinden şaşmayan,
-kendini gerçekleştirmek için kendisiyle bütünlemiş,toplumu ıskalayan,
-kendini sınırlandırmak istemeyen kişiler toplumun gözünde "adam" değildir.
(adam olmak kelime ikilisindenki "adam" kelimesi erkeklik cinsiyetini kastetmemektir)
farklı ses, farklı soluk olmaktansa, diğerleri gibi düşünmeye başladığımız an, olmuşuzdur adam.
insan olmak.*
eskisi gibi olmamak, mesela güzel giyinmek, küfürü bırakmak, düzgün bir ilişki yaşamak, e tabi para kazanıyo olmak, bi şekilde bi düzen oturtmak adam olmanın belirtisi hatta bizzat kendisidir.
"adam gibi adam" olmak vardır bir de, en zor olanı da budur.
sözlüğe bakıldığında ise;
-bilmediği konuda fikir yürütmemek,
-her ne olursa olsun saygı duymayı öğrenmek,
-muhalif başlıklar açmamak,
-sözlüğün kalitesine ayak uydurmak ve yükseltmeye çalışmak.
rte nin erişemeyeceği bir mertebe.
(bkz: kadın olmamak)
bireyleri kendi ucuz söylemlerinden kurulmuş derme çatma kriterlerle ölçüp "adam olmak" ya da "adam olmamak" kararlarını vermeye niyetlenenlerin ivedilikle anlaması gereken anlam öbeğidir.efendim "adam olmak" biri 4 biri de 5 harften oluşan bir kelime grubu olmanın dışında daha detaylı ve girift bir muhtevayı işaret eder şüphesiz.

olsaydı; bu muhteviyatın bence en önemli kalemlerinden biri ise "bildiğim bir şey varsa o da bir şey bilmediğimdir" bilgelik dolu ifadesinde görüldüğü üzere, adam olmadan ya da buna bile karar verebiliyor olmak af buyurun ama öküzlük olacakken, başkalarının adamlığı hakkında yorumlar kusuyor olmanın anlamsızlığı olurdu herhalde.
işin güç kısmı, adam olmak değil, adam kalmaktır... *
kendinin ne olduğunu ve ne olmadığını bilmektir. değerlerine, düşüncelerine, sevdalarına, nefretlerine, öfkelerine vs. sahip çıkmaktır. öyle herkesin harcı değildir adam olmak. içten gelir herşeyden önce. zordur, zahmetlidir aynı zamanda da. ama adam olmak insan gibi insan olmakla eş değerdir aynı zamanda da.
nedense erkeklerin bir türlü olamadığı şey..sanırım kapasitelerinin üzerinde..
(bkz: ben sana kupayı alamazsın demedim)
herkesin harcı olmayan bir yetidir.

(bkz: adam gibi adam atam)
siyasi görüşten bağımsız olarak özü sözü bir olmak, doğru düzgün bir ruha sahip olarak vicdan ile yolalmaktır.
haysiyetli, erdemli ve namuslu bir insan evladı olmaktır ki zordur adamlık faziletini gönülde taşımak.

(bkz: abdüllatif şener)
(bkz: ismail cem)
(bkz: şener şen)
ve elbette ki (bkz: barış manço)
hem padişah olup, hem de babasının ayağına gidip elini öpüp af dileyen insanın durumudur.

(bkz: padişah olup adam olamamak)
Adam olmayi basarmis birinin aciklayacagi bir durum olsa gerek.
topluma göre sürünün bir parçası olmak, özünden ve ideallerinden vazgeçmek, sıradanlaşmak, her doğruyu heryerde söylememek, yitmek, bitmek ...
Türk filmlerinde sıkça geçen repliğin konusu,

çakma örnek:

-bak işte baba, utandırdım seni, büyüdüm sığ adam oldum.
+ben sana sığ adam olamazsın demedim, adam olamazsın dedim eşşek herif.
(bkz: ben nasıl büyük adam olucam)
kişinin hayatı boyunca ilkeleri haline getirebileceği öğütlerle dolu,harika bir rudyard kipling şiiri.bülent ecevit tarafından türkçe'ye muhteşem şekilde tercüme edilmiştir.

deniz baykal'ın hayatının anlatan can dündar belgeseli de şiirin,baykal tarafından okunmuş haliyle başlar ve biter..
"işin güç kısmı, adam olmak değil, adam kalmaktır." Andre Mazerelles
çok ince bir nüans ama otobuste tepeye dikilen yasli kisilere yer vermektir bazen.
sürüden ayrılmayana verilen isim. kurtla savaşmayı göze alana asi , savaşıp kaybedene adam olmaz denir.denedi denmez. önce gerçeklerimizi adam etmemiz lazım.
akıllı, yürekli, ne yaptığını bilen vb. tüm olumlu sıfatların erkek ırkına ait olduğunun kafamıza sokulmaya çalışılmasının deyim haline gelmiş şeklidir.