bugün

doğduğu gün dün gibidir, kocaman bir bebektir eve dahil olan. kocaman gözlü, simsiyah saçlı. üç buçuk yaşa rağmen, -o zaman yaşanan kıskançlıktan kaynaklı belki de- akılda taptazedir bebekliği. beraber geçer çocukluğunuz ama hiç arkadaş olmazsınız çünkü siz ablasınızdır, o küçük kardeş... kafadan oyunlar uydurursunuz, "odunculuk" koyarsınız adını ama hep onu sırtında taşıyan oduncu siz olursunuz çünkü o hep küçüktür.

sonra ilkokula başlar ve ikinci öğretmeni sizsinizdir. akşamları ders çalıştırırsınız, yaprak takvimin arkası tahtanız olur. okuma-yazmayı söktüğü an yanındasınızdır, hiç unutmazsınız ilk okuduğu kelimenin "masa" olduğunu.

sonra ortaokula başlar. asidir. sigara içer, inkar eder, kavga eder, dersleri kötüdür, üstüne gelinmesini istemez. arkadaşları her şeyidir. ama o da sizin herşeyinizdir tüm dikbaşlılığına rağmen. çünkü o hala küçücüktür.

lisede anneyi babayı çok yorar, hocaları şikayetçidir, kavgalar abartılmıştır, bıçaklanıp geldiği bile olmuştur eve. herkesi üzer, bir başarı beklenmez.

utandırır tüm aileyi, üniversiteyi kazanır. abla ağlar sevinçten. doğduğu günü hatırlar, daha çok ağlar.

onu severken annenizin sizi kim bilir nasıl sevdiğini tahmin etmeye çalışırsınız, ama akıl sır erdiremezsiniz. daha öte sevgi olabilmesi şaşırtır çünkü sizin ona duyduğunuzun daha büyüğü bir sevgi yoktur size göre.

on dokuz yaşındadır artık ama ortaya hala ödül konur tüm derslerini vermesi için. çünkü o kaç yaşına gelirse gelsin ablasının küçücüğüdür.
(bkz: kızkardeş)
(bkz: abla)
(bkz: ablacı)
(bkz: benim hic ablam olmadi) *
(#1986876)
sırrını aile bireylerine ispiyonladığı zamana kadardır bu sevgi akabinde küçük çaplı bir aile faciası yaşanır.
yetenekleri cihana yayılmışsa ayrı bir keyif duyan ablalarda vardır.
*
abla olmayanın kesinlikle anlayamayacağı sevgidir.

ilk kalp kırığını, ilk heyecanını, ilk aşkını ilk sizinle paylaşır.
yeri gelir sizden büyükmüş gibi size akıl verir. kimseyi dinlemezsiniz onu dinlediğiniz kadar.
eve birazcık geç gelse en az ana bana kadar endişelenirsiniz.
onun başarısı kadar sizi memnun eden başka bir şey yoktur.
o bi köşede sessiz sessiz ağlarken bağrınıza basar birlikte ağlarsınız. onun acısını 'yaşarsınız'
ne kadar kavga ederseniz edin bir tek bakışa, bir gülüşe çözülür her şey.
o sizin kardeşinizden öte kızınızdır artık. geceleri ana baba uyurken acaba üstü açılmış mıdır diye gidip bakan siz olursunuz.
okuldayken aç kalmasa bari diyen tek kişi anneniz ya da babanız değildir artık.
o hayatı sizinle öğrenirken siz de onun büyüyüp koca bir kız olduğunu belki yıllar sonra yuvadan uçup gittiğinde anlarsınız.
ama ona her baktığınızda da elinize 'bak bu senin kardeşin. sen onun ikinci annesisin artık' denilen gün, o masumun yumuk yumuk gözleri, minicik bedeni, ilk kelimeleri, yürümeye başladığı zamanlar, birlik olup anneyi çıldırttığınız günler gelir.

vay be kızım. ne çabuk büyüdün sen.
yaş kemale erdikçe daha da artan sevgidir.
anneliğe ön hazırlıktır, alıştırma yaparlar sizin üzerinizde çocukları olunca pek kalmaz bu sevgi ama yinede kardeşleri abilere ablalara göre daha çok severler. ama herşeye rağmen dünyada tek olmadığınız hissettiren duygudur.
annelik iç güdüşünden kaynaklanır.önceliklerinizi kardeşlerinizin lehine hiç düşünmeden kullanırsınız.*
çıkarların örtüştüğü noktada patlak verebilen durumdur.
muhtemelen annelik üçgüdüsünden doğan birşeydir. güzeldir.
belki aynı evde yaşarken pek düşünülmeyen, görülemeyen, didişip durup, kavga edilen ama evlenip evden ayrılırken peşinden ağlatan sevgidir.
artık senden ayrı yaşadığı evine ilk gittiğinde, sana, kocasına, misafirlerine hizmet ettiğini görüp, baba evinde herşey ayağına gelirken artık herşeyi tek başına yapacak olmasını düşünüp üzdüren sevgidir.
hamile olduğunda en az onun kadar sevinip, heyecanlanıp yine de "hala ufacık kız o" deyip üstüne daha fazla titremek, şefkat göstermektir.
büyüdükçe, yaş ilerledikçe daha iyi anlaşmaktır.
bazen roller değişip onun sana nasihat vermeye başladığı zamanlarda, başkası olsa susturacak olan seni, sessizce dinleten sevgidir.
Anneliğin bir alt modeli olan sevgi değildir.anne sevgisidir. Arada 15 ve 12 yaş varsa size onlar bakarlar. Bu yüzden anne sevgisinden bile daha yogundur. Su çiçeği olduğunuzda bir yerinizi. Kaşıyıp iz birakmayin diye ellerinizi tutarak uyuyan başka bir kişi yoktur.
ablaların kardeş sevgisi abilerden daha farklı ve içten olur.
Hem döverim hem severim muhabbeti vardır ya hani bence bu abla kardeş ilişkisini en iyi tanımlayan cümledir. Çoğu zaman hani boğsam kaç yıl yerim diye düşünürsün ama başka biri birşey desin kardeşine dünyaları yıkarsın. Birde kız kardeşse eğer daha bir değerlir. Hem kardeş hem arkadaş olursunuz. Bu bana hep ayrıcalık olarak gelmiştir. Şanslı kesimdir düzgün abla - kızkardeş ilişkisine sahip olanlar.
Farklı bir sevgidir. Hele birde aranızda onbeş yaş fark varsa, ikinci anneniz olur. Bir kardeşim olduğu için değil bir ablam olduğu için iyi bilirim. Kırgın olduğunuzu düşündüğünüz bir anda bu başlığı görüp, özlediğinizi hatırlatır. Arayıp sesini duyduğunuzda, huzurlusunuzdur.
öyle şiddetli bir sevgidir ki bazen öldüresinizde gelebilir.
varmış gercekten böyle bir sevgi türü. hep derim ilk çocuğun kız olması sanstir, berekettir diye. benim büyük yeğenle(kiz) küçüğünün arasında(erkek) nerdeyse 3 yaş var. büyüğü,küçük doğduğu günden beri ona nasıl ablalik yapıyor bicirigim ya aralarındaki öyle temiz saf bir sevgi ki insanı dünyayı sevgi kurtaracak mottosuna inandırıyor. kalbim eriyor resmen.
abi ile ablanın farkını görüyorsun. abi sevgisini o kadar belli edemiyor. erkek çünkü! hatta kız kardeşi olduğunu da pek idrak edemeyip, hayat boyu kız kardeşine erkek kardeş muamelesi yapabiliyor. çocuklar arasında yaş farkı çoksa büyük küçüğü rakip olarak görebiliyor.yaş farkı az ise, çocuga kardeş sahibi olmak evcilik oynamak gibi geliyor. farkına bile varmiyorlar.
Anne sevgisine en yakın sevgidir. Hani derler ya; " teyze, anne yarısıdır." diye, ablanız varsa bu söz geçerliliğini yitiriyor.
Bir abla, kardeşi/kardeşlerine her zaman evin küçük annesi edasıyla yaklaşır. Arada yaş farkı fazlaysa bu daha belirgin oluyor. Anne ev işleriyle meşgul olurken abla sadece kardeşiyle ilgilenir. Küçük yaşta ilk bebeğini büyütür. Hem arkadaş, hem abla hem de anne vasfını bir arada taşır. Yeri gelir, büyüdüğünde kardeşi/kardeşleri üzerinde anneden daha çok söz sahibi olur.
Bir abla; anne olmak için, doğurmaya gerek olmadığının en büyük kanıtıdır.
görsel

Ablalar, küçük annelerdir.
Ve anneler, çocuklarını severler.

Annelik içgüdüsü taşımayan, kardeşini sahiplenmeyen, koruyup kollamayan, onun için endişelenmeyen, üzülmeyen, merak etmeyen abla sayısı azdır.

Abla candır.
iyi ki vardır.
Tüm yaramazlıklarına rağmen ablaların gözünde sevimlidir kardeşler. Bu sevginin tarifi var mıdır bilmiyorum. Ama şöyle gibi: sanki minik bir annesindir, ona zarar gelse gönlün olmaz. Onunla vakit geçirmek çok eğlencelidir...

Kardeşimi hep böyle sevdim. Hala da genç yakışıklı bi adam olsa bile o benim küçüğüm. iyi ki var diyorum hep.
Annelerin sorumluluk yüklediği o müthiş varlıkların ne yapsam yeridir tavırları.
Tek kardes olmak iyidir.