bugün

varlığına her zaman duacı olduğun , hep yanında olan , koca yürekli güzel insan.
küçük annedir, anne yokken nöbetçi annelik yapar, yaşı kardeşlerinin yaşına yakın olduğu için onları daha iyi anlar, çoğunlukla bencil değildir, kendinden önce kardeşleri gelir, ebeveynin isteklerini kardeşlerine, kardeşlerin isteklerini ebeveynlere iletir, arabulucudur, cebindeki parasını, zamanını, odasını, odasının içindeki birçok şeyi, defterlerini, kitaplarını, kıyafetlerini hep kardeşleriyle paylaşır, kardeşlerine ders çalıştırır ve işi çok zordur.
çocugunuzun teyzesi yada halası.*
kucukken butun sucLari ustunuze atan
ama degeri sonradan anLa$iLan
hic bir dostun yerini dolduramayan.
hic bir sirda$in yerini alamayan
ki$iLiktir.. Ablamdir.. (bkz: penguu)
hele de hemcinsiniz ise tadına doyum olmaz.
herşeyi ayrı keyiftir,
ara sıra - sizin yüzünüzden çocukluğumu yaşayamadım, şimdi bana hizmet edin bakalım... dese de..,
ara sıra, çocukluğunuzdakine yakın kavgalar etsenizde..,
haklı olduğunuzda bile gelip- ben ablayım, diyip üste çıksa da...
iyi ki vardır, insana dertleşmek istediğinde annesinden, babasından da yakındır. her şeyi, ama kendinize bile zorlukla söylediğiniz herşeyi konuşabileceğiniz belki de, tek insandır.
(bkz: abla olmanın zorlukları)
bir insanın başına gelebilecek en güzel şeylerden biri...
en güvenilir dost, herzaman başını koyup ağlayabileciğin bir omuz, neşeni seninle paylaşacak, anne yarısı gibi bişey. iyi ki varsın ablacığım.....
iki üç yaşındaki veletlerin dili dönmediği için genelde apla , abıla olarak telaffuz ettiği kelime.
size annelik yapan, hatta bu durumu abartıp herşeyinize karışma hakkı olduğunu düşünen. kıyafetlerinizi sorgusuz sualsiz kullanan ama kendi eşyalarına izinsiz dokundurtmayan. küçüken sırf zevk olsun diye size türlü türlü işkenceler yapan. ama başınız sıkıştığınızda da hep yanınızda olmayı bilen. aileye karşı sizi hemen satan ama sizden aileye karşı kendini savunmasını bekleyen. çok sert görümünün altında aslında sizi çok seven ve evlendiğinde sizin kıymetinizi daha iyi anlayan ve sizin de onun kıymetini daha iyi anladığınız kişi.
(bkz: marla singer)
kardeşlerin bir numaralı idolü. en kıskanılan, en kıyaslanılan, en kapris yapılan ve en dert yanılan aile bireyi. zor ama bir o kadar da güzel bir duygu.
stajyer annedir. annelikten farksızdır. daha onu ilk gördüğünüzde farkında olursunuz onun size ihtiyacı olduğunun. endişelenirsiniz, hep ufaklığın* rahatını düşünürsünüz. o yorgundur otursun dinlensin diye evdeki sorumluluğunuzu 2 katına çıkarırsınız. pişmanda olmazsınız ama.
abla sever, kardeşi sevmeyi öğrensin diye,
sorumluluk alır, sorumluluk almanın ve o sorumluluğı yerine getirmenin önemini kavrasın diye
endişelenir, ondan kaynaklanıyorsa eğer bu duygunun karşı taraftaki etkisini görsün diye
yıllar da geçse iyi mi kötü mü anlayamayacağınız, kimi zaman öpülmesi, kimi zaman dövülmesi gereken varlık..
görükle'de yerleşim alışveriş merkezi nin karşısındaki DVD VCD PS vs.. dükkanında hizmet veren kişinin nedense hepimizin ailesine girmis gibi davranılarak cagrıldıgı isim
insanın kaybedene kadar; (genellikle evlilikle kısmi olarak kaybedilir) sıkıldığı, öğütlerine tahammül edemediği, kızdığı,sinirlendiği ve bazen kavga ettiği büyük kız kardeştir. ama genelde evlendiğinde veya farklı bir şehir veya ülkeye gittiğinde aranan kişi durumuna düşebilen, özlenen, paylaşılan mutluluğun, hüznün, acını, kederin ve bilumum iyi ve kötü duygunun bile arattığı ve özlettirdiği kişidir.
-bir de abla evlendikten sonra çoluk-çocuğa karışınca küçük kardeşin yaşlandığını idrak etmesine ve büyüdüm herhalde demesine, ve dolayısıyla insanı bunalıma sokarak, genelde türk sanat muziğini daha anlamlı kılmasına da sebep olabilir.
bir dönem, (ergen saçmalıklarının yapıldığı zamanlar..) benden 2,5 yaş küçük erkek kardeşimle aramda şöle bir diyaloğun geçmesine sebebiyet veren kelime.

+ yha! bana nie "abla" diosun?
- ne diğcem başka?
+ ismimle hitap etsene. ne gerek var abla demene.
- püff! nerden çıktı şimdi bu alla alla ?!?!

o sıra da diyaloğumuza kulak misafiri olan annem, o zmanlar 15 yaşlarında olan bendenize şöyle bir kelamda bulunmuştu ki hala aklımdadır...

" niye kızım ? evde mi kaldın ?"
hem annelik, hem arkadaşlık yapabilen biricik insan evladı. ağlayarak arayabileceğiniz, gülerek arayabileceğiniz, derdinize her daim derman olmaya çalışan, gerçekten seven bu yüzden de gerçekten sevilen ailenin vazgeçilmez insanı. öyle ki annenizle paylaşamadığınız herşeyi ablanızla paylaşabilirsiniz, hata yaptığınızı daha rahat görür ve sizi hemen uyarır. doğru yaptığınızı hemen görür ve teşvik eder. canınızın sıkkın olduğunu sesinizdeki tek kırıklıkla anlar, bütün gün sizin için telefonda kalır. bir kez sarılmanız bazen ömür demektir. yanında kendinizi iyi hissettiğiniz ender insanlardandır. uzağınızdayken kokusunun sinmiş olduğu kazağı giyip mutlu olmaktır. işte öyle bişidir abla..sizinle herşeyini paylaşan, sizin herşeyinizi paylaştığınız hatta o paylaşmaya asla kıyamadığınız annenizi ve babanızı bile paylaştığınız, karındaş olduğunuz yegane insan evladıdır. hayattaki biricik yarenlerden biridir..herşey gider, aileniz baki kalır çünkü..
hayat anlamidir. o olmazsa sen olmazsin. o yemezse sen yemezsin. o aglarsa sen aglarsin. o sevinirse sen sevinirsin. aksam yatakta yatinca "abla uyudun mu?" sorusuna cevap veren herseyindir. * *
olduğum şey. olmak istemedim şey.
elbiseleri kardeş tarafından çalınıp giyilen kişidir, bitanedir. *
bir kardeş için çok şey ifade eden kelime.
hayatınızdaki o büyük boşluğu ufacık bir gülümsemesiyle doldurur çoğu zaman. güzel gözleriyle size sevgi ve umutla baktığında kendinizi dünyadaki en şanslı kardeş gibi hissedersiniz. kimi zaman anne babadan en büyük farkı size onlardan daha çok güvenmesi ve saygı duyması olur. odanızı, bilgisayarınızı, kıyafetlerinizi ve en önemlisi hayatınızı paylaştığınız kişidir. bitanesidir..
5 yaş küçük erkek kardeş olarak abla ortaokul yıllarına kadar gözümde sadece büyük kız çocuğudur , keşke abi olsaydı da top filan olsaydı denir. ancak yaş biraz aha büyüdükçe iş değişir. abi gibi her şeye karışmaz * yazın damsız girilmeyen yerlere giriş bileti olur , iki ayrı şehirde okudukça daha da yakınlaşılır dertler paylaşılır. abisi olan arkadaşların çektiği çileleri görünce iyiki var denir. zırladığın zaman yemekte yapar artı puan kazanır. anne gibi , arkdaş gibi bişiy olur. zaten garip bi varlıktır.

düzeltme: bkz olayını iyice çözmek gerekiyor.
zamanla anlıyorum ki yorucu bir görev ablalık. herkes için endişe edebilirsiniz. ama biri sizi daha çok kaygılandırır. bu, ailenize sizden 7 yıl sonra katılan küçük kız kardeşinizdir. bakmayın küçük dediğime. koskoca genç kız. her ne kadar benim için büyümemiş olsa bile. dünya güzeli, uçarı bir kız kardeşin ablası olmak zor elbette. hemde bu devirde. dikkat ederseniz bir anne-baba tabiri kullandım. bu devirde... anneliği öğrendim bu görev sayesinde. biri için kaygılanmanın ne demek olduğunu, küçük bir canı büyütmeyi, ona bir şeyler öğretebilmeyi, iyiyi, güzeli, her ne kadar istemesekte var olan uzak durması gereken kötülükleri... görevimin ne kadar ağır olduğunu düşünürken gözlerim yatağıma uzanmış uyuyakalan kardeşime takıldı. biliyorum ki korktuğu zamanlarda olduğu gibi benimle birlikte uyumak istedi söyleyemedi ve uzandığı yatağımda bilerek, biraz da yorgunluğunun etkisiyle erkenden uyuya kaldı. bu tür manzaralar gözümün önüne gelince diyorum ki iyi ki ablayım be...
sizden önce dünyaya gelmiş kızkardeşinizdir, hayatınızda ondan öncesi diye bir dönem hiç olmamıştır ondan sonrasını aklınıza dahi getirmek istemezsiniz, aranızda 10 yaş varsa yarı annenizdir ama her bakımdan anneden daha iyidir zira en iyi anne baba dedeikodusu onunla yapılır kendi aranızda geliştirdiğniz ve hiç kimsenin anlayamayacağı şifreleriniz vardır saçma sapan oyunlar icat edersiniz nazın kaprisin en çok geçtiğidir gözünde hiç büyümezsiniz siz hep boklu beziyle gezen minik elleri yumuk ayakları olan savunmasız yaratıksınızdır kaç yaşına gelirseniz gelin destek çıkar, biraz büyüyünce kıyafetlerini giyersiniz ilk makyaj malzemesini o alır o genç kız oldu giysin yapsın gezsin cümleleri onun ağzından dökülür. Paylaşmak istenmeyendir. Damat adayı en çok kendini size sevdirmek için uğraşır zira evlenmeden önce müstakbel damat sizi hediyelere boğar, içinizden yermiyim ben bunları beni kandıramazsın çık git ablam benim diye haykırmak geçer ama tabi ki yapılamaz ne kadar zor olsada mutlu olması için dua edilendir ve sessizce kabul edilir durum.Sonrasında damat bey ablayı mutlu ederse ezli düşmandan abi mertebesine geçer. Hayatını ayrı bir şehirde kurmuşsa içten içe kızılandır her kavuşma kısadır her ayrılık yakın, en çok özlenen ve sevilendir.
aynı yerde yaşarken tiksinilen uzak diyarlara gidince ölesiye özlenen anne yarısı, dert ortagı , guru insanlar toplulugu (bkz: ablam diyorsa doğrudur)