bugün

balçiçek pamir'in programında duyduğum ilginç ama manidar bir söz.
http://www.milliyet.com.t...ign=Feed%3A+EceTemelkuran
lüks içinde yaşayan ultra müslümanlar'ın ortaya çıkardığı bir düzen.
(bkz: yeşil sermaye)
(bkz: islami sosyete)
ihsan eliaçık'a göre kutsal kitabın mal, mülkle ilgili ayetleri ile ezilenin yanında olma şartını hiçe sayarak işçisine asgari ücret veren fakat mesela ramazan ayında iftar çadırları kurarak göstermelik müslümanlıklar yaşayanların çarklarını döndürdüğü ekonomik sistemdir.
abdestli gezip imanlarını üç kuruşa satanların yarattığı yeni düzen. allaha havale ediyorum sizi ama çekiniz bile sahte....
garipsememek lazım, kapitalizm dediğimiz mefhum hayatın her alanında, toplumun her kesiminde yer etmiş, sosyalizm, komunizm ve bir çok ideolojik hiyerarşinin içinde yer etmiş ve etmeye devam edecek bir olgudur. bugün kitlelerin ekonomik durumları hakkında yorum yaparken hemen kapitalizmi mal bulmuş mağribi gibi insanların alınlarına okkalı bir yafta gibi yapıştırmak bence büyük bir aymazlık ve kendini bilmezliktir. makro anlamda anlamını yitiren bir dünya düzeni mikro anlamda her birey için söylenebiliyorsa, bunun artık kitlelere indirgenen bir şey olmaktan ziyade bireysel anlamda insanlara söylenebildiğini, her insanın aslında şu an ki dünya düzenine göre kapitalizmin çarkları arasında iyi ya da kötü yer edindiğini söylemek pekala yanlış olmayacaktır. bu bağlamda her dönemin zenginlerine yağmurda ıslanmış it gibi muamele etmek bence kıskançlık ve fesatlıkla ilişkilendirilebilir.
"olucak ki angara da bi dayın" diyen bir neslin evlatlarıyız, ve hatta biz onlarız. ve biz onlarken kendimizle böyle çelişen, kendimizle böyle tezat olacak bir şekilde "anti" [kolpa] kimliğimizle başkaldırı yapacağız diye ve yine kendimizi kendi deyimlerimizle rezil-i rüsva etmenin pek akla ve mantığa yatan tarafı nedir.

kapitalizm, eski dünya düzeni [nispeten 2. dünya savaşını takip eden 20-30 yıl sonrası] bakımından yeni, insanların teslim olmadıklarına inandıkları ama yeni şekillenen bir dünya düzeni içinde mutlaka içinde olmalarını mümkün kılacak bir düzenin mutlak suretle oluşması ile ortaya çıkan bir olgudur.

insanın sahip olmadığı şeyler her ne olursa olsunlar, sahip olana kadar hep kakadırlar.

şimdi düşünün; dünyanın en büyük kapitalisti kim olmak istemez, hanginizin ailesi sizi tatlı su balıkları olasınız diye güzel okullara gönderir ki?
eren erdem kitabıdır.
günümüzde tarikat büyüklerinin, ilahiyatçıların benimser göründükleri kapitalizm.

günümüzde sesi duyulan din adamlarının genelinin fakir yoksul uçurumundan bahis açtıkları pek görülmemiştir.
(bkz: nurjuvazi)
bu tür kapitalizmin hayasızlıkları ramazan ayında diğer aylardakinin katmerlisi oluyor.
tüm ramazan ayı boyunca televizyon ekranlarında çeşitli dini programlara sponsor olunması, iftar çadırlarına şuraya buraya reklamlarının dönmesi ve afişlerini yerleştirmeleri, belediyelerin şirketlerle işbirliği yaparak halka sadaka niyetine yiyecek içecek dağıtmaları, aslında kapitalizmin dine dinin de kapitalizme muhtaç olduğunun göstergesi.
cemaati ihsan eliaçık düşmanı eden onlarca söylemden birisi.
eliaçık tv kanallarında bunu gümbür gümbür bikaç kere, örnek ve delilleri ile birlikte afişe edince bir anda tukaka oldu.
Yazar Eren Erdem'in kapak mahiyetinde kitabıdır.
okuduğum, okuttuğum, sömürdüğüm bir kitap olup,
cemaatin takunyalılarını çılgına çevirmiştir.
http://www.erenerdem.net/detay.asp?id=4
iktidar-sermaye-polis üçgeninde ülkeyi uçuruma görüten durumdur.
ihsan eliaçık'ın gerçekçi söylemi faizi haram kılan islamiyetin en çok islamiyeti savunan kısım tarafından reddetilmemesi en iyi örneklerindendir.
(bkz: umre turizmi)
Eren Erdem abinin nurjuvazi ve devrim ayetleri ile birlikte en çok ses getiren kitabıdır.
eren erdem'in en çok ses getiren kitaplarından birisidir.

bana belirli bir yıl aralığını hatırlattı ama neyse. siz de o dönemi yaşadınız nasılsa.
eren erdem ağabey'in henüz okumaya başladığım kitabı. Kapitalizmin ülkemizdeki taşeronluğunu üstlenen siyasal islamcı kadroların 'ama yollar ama köprüleeer ay ne güzeeel' nidalarını dindiremeyeceği kesin olmakla beraber,ufkunuzu kuran-ı kerim ayetleri ışığında aydınlatacağı kesindir.