bugün

1.Gezgin derviş.
2.Dilenci kılıklı,üstü başı perişan kimse.
Safeviler devrinde iran'da yaşayan Türk oymaklarından biri.
Anadolu'da yaşayan oymaklardan bazısı.
Türk tasavvufunun daha radikal formlarında karşılaşılan en üst mânevî mertebenin bir adı olup Sünnî islam dışında kalan birçok Türkmen dinsel topluluğunda rastlanmaktaydı. Derviş veya baba da denmekteydi.

Bir abdal Allah hariç dünyadaki her şeyden vaz geçmiş kişidir. Abdallık mertebesine ermiş kişi Hakikatın mutlak ve doğrudan bilgisine erişebilmektedir. Toplumsal bir şahsiyet olarak abdal zayıf, ezilmiş ve baskı altında olanlara yardım elini uzatan, ve dinsizlere (kâfirlere) karşı mücadele veren bir otoritedir. Daha ziyade göçebe Türkmenler arasında yaygın olan abdallar Selçuklu veya Osmanlı yerleşik devlet otoritesi karşısında çevre halkının hoşnutsuzluklarını dile getirmişler ve çeşitli isyan hareketlerinin başlatıcısı olmuşlardır.

Abdallar islam dini ile Türklerin islam öncesi şamanizmini şahıslarında birleştirmişlerdi. Eskiden Kök Tengri ile mânevî bağlantı kurabilen kam karakteri islamlaşmayla beraber yerini abdala bırakmıştır.

15.yüzyılda abdallar giderek Osmanlı Devleti'nin merkezîleşme ve bürokratik bir imparatorluğa dönüşme sürecinin dışında kalmışlar, ve Sünnî islam'ın Edirne ve 1453'ten itibaren istanbul'da yerleşmesi sonucunda düzendışı bir niteliğe bürünmüşlerdir. iran'da Safevî Devleti'nin kurulması ve Kızılbaş etkinliğinin Anadolu'da yayılması ile birlikte abdallar Kızılbaş hareketiyle bütünleşmiştir.
Tasavvuf terimi olarak Tebdil olmak, değişmek, bir merhaleden başka bir merhaleye atlamak, kabuğunu bırakıp rûha sinmek anlamlarını taşıyan Abdal sözcüğü, kısaca, "kalender yaşayışlı derviş" anlamına gelmektedir. Fakat, "daha çok, 12. yüzyıl sonlarından itibaren bütün Orta Asya ve Orta Doğu'da, tabiî bu arada Anadolu'da muhalif bir sûfîlik hareketi olarak ortaya çıkan Kalenderî cereyanına mensup çeşitli zümrelerce kullanılmıştır." Bir abdal, Allah hariç dünyadaki her şeyden vaz geçmiş kişidir. Abdallık mertebesine ermiş kişi Hakikatın mutlak ve doğrudan bilgisine erişebilmektedir. Toplumsal bir şahsiyet olarak abdal zayıf, ezilmiş ve baskı altında olanlara yardım elini uzatan, ve dinsizlere (kâfirlere) karşı mücadele veren bir otoritedir. Daha ziyade göçebe Türkmenler arasında yaygın olan abdallar Selçuklu veya Osmanlı yerleşik devlet otoritesi karşısında çevre halkının hoşnutsuzluklarını dile getirmişler ve çeşitli isyan hareketlerinin başlatıcısı olmuşlardır.
zeki , akilli , ileri görüşlü.
bedel sözcüğünden türemiştir.
(bkz: kaygusuz abdal)
(bkz: abdal simit fırını)
evliyalığın beşinci basamağıdır.
ağırlıkla kırşehir, nevşehir yörelerinde hayatlarını müzikle kazanan müzisyenlere verilen genel ad.

muharrem ertaş, çekiç ali, Neşet ertaş

Bir hikaye. Abdal'ın birine sormuşlar: istiklal Marşı'nı kim yazdı?
Abdal bir süre düşünmüş ve...:

-Muharrem Usta *desem cık deeel,
Çekiç Ali deeesem, cık o da deeel...
Bunu yazsa yazsa Neşet Abi Neşet Ertaş yazmıştır, der.
tasavvufta manevi mertebelere erişen kişilere verilen ad. yaygın bir inanışa göre, abdalların sayısı kırkı geçmez, ancak içlerinden biri ölünce, aralarına bir başkası karışırmış. dilimizdeki "kırklara karışmak" deyiminin bu inanıştan geldiği sanılmaktadır.
Birinin yerine geçen, karşılık anlamına gelen bedel ve bedîl kelimelerinin çoğuludur. Tasavvufî bir terim olarak ise "dünya ilgilerinden kurtularak kendisini bütünüyle Allah yoluna adayan ve ricâlü'l-gayb diye adlandırılan veliler topluluğu içinde yer alan "sûfî veya erenler" anlamına kullanılmaktadır. Bu kelime yerine budelâ kelimesi de kullanılmaktadır. Abdallar, insanlara karşı iyi niyetli, kendilerine kötülük yapanları bağışlayan, sahip oldukları şeyleri başkalarıyla paylaşan, kazâ ve kadere gönül hoşluğu ile boyun eğip rıza gösteren, haramlardan titizlikle kaçınan, ibadetlerinde ihlâs ve samimiyeti ön planda tutan, sevgi, şefkat, merhamet ve iyi niyet gibi ahlâkî erdemlerle donanmış kimselerdir. Hadis olduğu öne sürülen rivâyetlerde abdalların sayıları konusunda 7, 30, 40, 70, 80 gibi değişik rakamlar verilmektedir. Yaygın görüş ise sayılarının 40 kişi olduğudur. Ancak abdal konusu ile ilgili hadislerin büyük bir kısmı veya tamamı titiz muhaddisler ve kelâmcılar tarafından senet veya metin tenkidine tâbi tutularak reddedilmiştir. Abdal ve budelâ kelimeleri tasavvuf geleneğinde ifade edildiği anlamda Kur'ân-ı Kerim'de yer almamıştır. Ayrıca abdal, Afganistan'da bir Türk kabilesinin, Anadolu'da ise göçebe bir topluluğun adıdır. http://www.diyanet.gov.tr...aroku.asp?id=9&harf=A
devamli biseyler malum olan, derhal kanka olarak bir adet edinilmesi gereken kisi. sayisal ve iddaa tuyolari icin faydali olabilir. paradan komisyon falan da istemez bu, dunya islerinden elini etegini cekmistir zira kendisi.
bedelini ödemis ve o makama sabitlenmis tasavvuf ögrencisi manasina gelir.
(bkz: moderatör) *
temiz yürekli, hile bilmez.

ayrıca yoksul manasida var.
heteredoks dervişler.
''şimdi son abdallar için aydost deyince yeri göğü inleten muharrem ustanın evinin önünde neşet ustalarının dizi dibinde o yalan dünyaya ah etmenin tam zamanıdır.''
Can Dündar Neşet ertaş belgeselinden...
(bkz: abdalan-ı rum)
Bilgin derviş anlamındadır.Çoğunlukla edebiyat dersinde karşımıza çıkar:).Örn.=Abdal Musa.
dünya ilgilerinden kurtularak kendisini bütünüyle Allah yoluna adayan veliler topluluğu içinde yer alan erenler.
iç anadolu bölgesinde yaşayan, çeşitli müzik aletleri ve bazı tarlalarda ırgatlık yaparak yaşamlarını geçiren topluluğa verilen addır.
abdallar daha çok saz çalarak kendilerini duyurmuşlardır, zamanında orta asya'dan geldiği rivayet edilen 4 abdal gencin saz türü bir aleti çaldığı anadoluda farkedilince abdallar bu saz çalma işini bir meslek haline getirmişlerdir ve nesilden nesile aktarmışlardır. kırşehir yöresinde çokca abdal bulunmaktadır, dini inanışları müslüman olup çoğunlukla sünniliğe meyletmektedirler.
en tanınmışları için:
(bkz: neşet ertaş)
yaradan haricini maddiyat sayarak yaşamını sürdüren anlamındadır.
özgün ve hoş çalışmalara sahip bir müzik grubu.

http://www.youtube.com/watch?v=lLM_4CLxCeo
abdal Allah hariç dünyadaki her şeyden vazgeçmiş kişidir. Abdallık mertebesine ermiş kişi hakikatın mutlak ve doğrudan bilgisine erişebilmektedir.