bugün

90larda çocuk olmak bir başkadır
bilyalı arabalarla yokuş aşşağı kaymak demek
sabahın köründe kalkıp çizgi film izlemek demek
domates ekmeği kapıp sokağa koşturmak demek
japon kale mahalle maçlarının milli maç havasında geçmesi demek
80lerde çekilen filmleri tvden ilk yayınlandıklarında hayranlıkla izlemek demek
meybuz demek
sakız çıkartmalarını albümünü tamamlayıp futbol topu almak demek (alanı görememek)
sporcu kağıtları ile kağıt oynamak demek (oynarken bol miktarda hile yapmayıda unutmamalı)
abileriniz yaptıkları maçlara sizleri almaması demek

hem yıldız tilbe'de dinlenebilir kıvamdaymış.

http://www.youtube.com/wa...v=uhaCq1TZ2u4&ob=av3e
şu misketler ve tasolar yok mu en büyük hırsızlıklar onda dönerdi.
modayı kral tvde çıkan kliplerden takip ettiğimiz dönemlerdi.
walkmanın pili bitmesin diye kasedi kalemle sarmaktır.

görsel
aradım taradım baktım ki yazan olmamış kibrit oyununu.

piyasada çakmak yok denecek azdı. hemen hemen herkes kibrit kullanırdı. hatta 90 ların ilk yarısında şehirler arası otobüslerde bile bol bol sigara içilirdi. öyle dumansız hava sahası filan yoktu o zamanlar.

biz çocuklarda bu kibrit kutularının geniş yüzeyine konan onlarca farklı desenden faydalarak kağıt oyunu oynardık. karşılıklı iki kişiyle oynanan bu oyun gayet basitti. ters olarak tutulan kağıtlar tek tek ve sırayla yere atılırdı. elindeki kağıdı açan kişinin elindeki kağıdın deseni yerdekiyle bir olunca yerdeki tüm kağıtlar onun olurdu.
tolga abi ve hugo. Sergen, oktay, amokachi, mrmic, ertuğrul ve diğerleri , galatasarayın avrupa maçlarında ben parkta top oynarken balkon demirini döven ayıgötlü amca. sonuna yetişsemde 2000 lerde çocuk olmaktan iyidir.
çocuğum olsaydı bu teknolojik bilgisayar çağında değil de, benim gibi tasoların küçük asker oyuncakların içinde, legolarla almanyadan dedemin getirdiği uzaktan kumandalı arabalarla büyüsün isterdim. benim gibi 90larda çocuk olsun, milenyumu görsün isterdim.
sokakta arkadaş edinmek,
sokakta oyun oynamak,
mario oynamak,
taso biriktirmek,
sanal bebekle oynamak,
pokemon izlemek,
patenle kaymak,
boncuklu tabanca kullanmak,
ne günlerdi bee...
-kızsan power rangers'da pembeyi, erkeksen kırmızıyı tutmak hatta daha fazlası kendini o hissetmektir.

-capri sun vişnelinin tadını bir daha hiç alamamak. uyduruk bir meyve suyu içmenin sonraki patlatma aşamasından mütevellit zevkini bir daha alamamaktır.

- çılgın bediş'e hasta olmak, her yaya ye koko caamboo sözünü duyduğunda o dizideki diskoda hissetmektir.

- evet kız halinizle bile o dönemki abuk subuk ülkelerden futbolcuları tanıyor olduğunuzu fark etmenizdir. futbolcu çıkartma alnümleri tam bir fenomendi.

- sanal bebeğiniz öldü diye 5 gün ağlamanızdır. ve hatta öğretmen kızıyor diye beslemesi için zorla annenizle onu işyerine yollamanızdır.

- en sevilen şarkı listesinin bir yerlerinde illa ki abone'nin bulunmasıdır.

- amerika'yı gerçekten macera dolu sanmanızdır.

- öyle veya böyle uefa 2000 ile türkiye'nin ilk büyük avrupa başarısına daha o yaşlarda şahitlik etmektir.

- tasolar yanardönerli çıktığında sevinmektir. hatta sırf bunun için cips almaktır.

- koyu dudak kalemi içine açık renk ruj sürenleri muhteşem makyaj yapıyor sanmaktır.

- bizimkiler'i hiç bitmeyecek sanmaktır. orada ölen babaanne dede'ye ciddi ciddi ağlamaktır.

- spice girls grubu kurmaktır.

- yumiyum'un tadına varan belki de son nesil olmaktır..
off ki off o nasıl bir dönemdir, ulen o nasıl bi kafadır diyor insan, lakin o dönemi yaşamadan da bugünler o günlere göre farklı olamazdı.90 lar candır
2010'larda çocuk olmaktan daha saf ve daha yalındır kesinlikle her şey. daha gerçekçi ve daha arkadaşça...
hayal meyal tvde dönen freddie mercury öldü ölecek, aids mi değil mi dedikodularını hatırlamak. belki sallıyor olabilirim zira çok küçüktüm ama var kafamda böyle gerksiz bir anımsı.
pazar88 pazar89 pazar90 gibi bilumum pazar eğlencesini yaşamak...
keşke pokemonlar gerçek olsa lan.
"milenyumda tüm bilgisayarlar çökecekmiş" yalanına inanıp atarim bozulacak diye üzülmek.
1 haftada gözümü dinlendire dinlendire 1327 tane entry okudum. belki bir kitabı dolduracak kadar yaşadı çoğumuz. 54 sayfa entry'nin çoğu aynı anılar belkide. bana iz bırakanlar burda kalsın istedim bi gün ölürsem belki eşim dostum görür bu yazdıklarımı. 90 larda çocuk olmak demek bence 1984, 1985, 1986, 1987, 1988, 1989, 1990, 1991, 1992 yıllarında doğup her türlü sokak aktivitelerinden peşinden koşmak, babadan dayak yemek ve/veya anne tarafından baba içerikli tehditler duymak, arabaların alarmları ötsün diye tekerleklerine tekme, kaportasına yumruk atmak. sokağa çıkma yasağında (nüfus sayım zamanları) sokağa çıkmak, kızlara gizli mektuplar yazmak; yazıpta verememek. kızlara arkadaşlık teklifi etmek (çıkma teklifi yok) ve teklifin cevabını biz zaten arkadaşız olarak almak. mahallede istop oynarken sevdiğin kızın ismini söylemek, saklanırken ona yapışmak. ip atlayan kızlara salça olmak. mahalle maçları yapmak. mahallenin iyi kalecisini kaleye koyup 1v1 turnuvalar yapmak ve fikstür tutmak. turkcell'in kuruluşuna şahit olmak, kuponla cep telefonu alabilme ihtimali ile yaşamak (nerde iphone nerde blackberry? canımız ericsson, ciğerimiz bosch en daşşaklımızda nokia 8110.) cartel bir numara en büyük şarkısını ezberlemek, anne tarafından bulunursa pazardan cartel tişörtü aldırmak. star gazetesinin çıkacağı günün sabahı kuşlar bokunu yemeden bakkal önünde bekleyip 3er 5er beleş pringles almak. dos, windows 3.1, 95 ve 98 gibi işletim sistemlerini kullanmak. akvaryum sahibi olmak, japon balığı ve çöpçü balığını demirbaşlar olarak beslemek. muhabbet kuşu almak, bizim kuş konuşuyor diyenlere şaşırıp evde maviş yada boncuk adındaki muhabbet kuşunu konuşturabilmek için darlamak. kuşu ya kaçırmak yada bi şekilde ölünce bi yerlere gömmek. durumu olupta ebebeynleri kurban kesebiliyorsa 1 kere bile olsa kesilişini içten tırsıp/iğrenip sırıtarak izlemek. anne yada babanın bir adağı varsa kesilen hayvanın kanının alnına sürülmesine şaşırmak. bundan 20 sene sonra adsl çıkacak deseler inanmayıp 33600k modemle alayına isyan edip inadına internete girmek. irc.superonline.com serverina girip /j zurna yazmak. erci, predator gibi @ arkadaşları dünyanın en daşşaklıları zanletmek. @ olma hayali kurmak, kanallar açmak, access vercem gel demek. icq kullanmak. 1992 erzincan depremiyle depremi öğrenmek, 1995 dinar depremiyle depremin kötü birşey olduğunu anlamak 17 ağustos 1999 tarihinde ise deprem doğal bir afet olduğunu anlamak ve bununla yaşamak gerektiğini benimsemek. milenyuma girmek; milenyum kafelere gitmek, berberlerde traş olmak. ve daha neler neler 90 larda çocuk olmak.. iyi ki 90'larda çocukmuşum/çocukmuşuz. dolu dolu yaşadım belkide ondan bu kadar asosyal oldum, kim bilir? seviyorum sizi doksanı seven akranlar.
bayramlarda her büyüğün elini öpüyor olmak.
-okuldan anne baba öğretmen sopasının korkusuyla kaçmak.
-haftasonları erkenden kalkıp ninja kaplumbağaları izlemek (o fareye aşık olmak) (ne bilgeydi o ya)
-şeker kız candy izleyip aşk acısı çekmek
-donatello'ya hayran olmak. (o bir kaplumbağa değil * )
-istop, yakartop,saklambaç gibi oyunların favori olması (elim sende-körebe-emma essasa gibi abuk bi şarkısı olan ip lastiğiyle oynanan oyunu saymıyorum bile)
-90 lar da çocuk olmak demek, en basiti arefeden koymak başucuna bayramlıkları, mis gibi bir duş aldırması annenin, öperek uyutması, ve uyandırması, uğurlamak babayı bir bayram sabahı, bayram namazına. *
hiç bitmeyen mahalle maçları.
pazar akşamı yıkanıp, taaa diğer pazara kadar temiz kalmaktır. tam olarak budur.
hakan peker şarkılarıyla dans etmek,yumyum yemek leblebı tozu pipetle hüpürtedip bütün boğazını tıkamak üstün başın camur gelmek, sokakta top oynamak.. vs ben artık bunları hiç bir cocukta görmüyorum can acıtıcı.
nickimin önceki halidir 90lar.
90'larda futbol, oyun , müzik, diziler, öğrencilik, arkadaşlıklar hepsi ama hepsi en güzel yıllarıydı.
hiç değilse mavi önlük giymiş olmak.
gerçek anlamda sokakta muçi ,istop, yakartop vs oynamış mahalle maçı yapmış son nesil olmak, mario nun bir isimden çok daha fazla şey ifade etmesidir.
güncel Önemli Başlıklar