bugün

efendim hani hep derler ya; ''herşey eskiden güzeldi'' diye. bugünlere bakınca insan gerçekten hak veriyor aslında. ne kadar güzelmiş herşey eskiden, ve her güzellik mazide tutmuş kendi yerini, taşınamamış bugüne. az sonra okuyacaklarınız belki provake, belki prim yapma amaçlı görülebilir ama böyle düşündüyor günümüz gerçekleri.
konumuzun içeriği 1980 ve sonrası doğan jenerasyon. benimde için de bulunduğum bu nesil son derece apolitik, kapitalizmin kollarına kapılmış, amaçsız, idealsiz, hedefsiz ve laçka bir insan topluluğu olup çıkmıştır. saygıdan ve sevgiden uzak, üretmekten çok tüketmenin heveslisi, kör, sağır vurdumduymaz olmuştur. nedeni nedir?, nedendir bilinmez ama sonu iyiye gitmediği kesin bir gerçektir. kadın erkek ilişkileri yavşaklıkta tavan yapmış, sokakta yürüyen kadın erkek herkesin hayatı tehlikeye girmiş, insanların birbirine güveni sıfırın altına inmiştir. dikkat edildiğin de konunu incelikleri yazılı ve görsel basında yakalanabilir aslında. uyuşturucu yaşının 16 ya kadar düşmesi, hırsızlığın, cinayetin 20 yaş sınırına dayanması ve daha da alt seviyelerde gezmesi, üniversitelerde okuyan kızların grup seks partilerine koşa koşa gitmleri, yeni kuşak gençliğin dürüstlükten çok puştluk hesapları yapmaları vs vs . olay dibine doğru eşelendiğin de söz konusu acı tablo ortaya çıkmakta.ha diyeceksiniz ki önceden de böyle şeyler yokmuydu, vardı tabikide. kötülük dünya varolduğundan beri vardı ama bugünkü kadar sansasyonel takılan bir adam değildi, bu kadar ayyuka sürülmüyordu herşey, bu kadar ucuzlaşmıyordu insanlar.
80 nesli gerçekten boktan ve işe yaramaz bir insan topluluğu. ha bu söylediğim bütün hepsini kapsamamakta illa ki ama malesef tahmini oranda %70-80 arası bir ortalama da seyretmektedir.
neden böyle olmuşuzdur, bizleri bu kadar uyuşturan nedir? nedendir?...
televizyonun hayatımıza girmesi bu olayın ilk tetikleyicisi olarak sayılabilir daha sonra çok kanallı dönemlere geçiş amerikan kültürünü zerk eden filmler, çılgın gençlik partileri, heyyy oooo adamım naber diyalogları yeterince uyuşturmuştur bizleri. okumaktan çok seyretmeye, dinlemekten çok bilip bilmeden konuşmaya, sentez etmekten çok aval aval bakmaya mecbur kalmışızdır belkide. yukarıda yazdıklarımın tam ayrıntılı listesini, açıklamalarıyla beraber yapsak burdan köye de yol yapmış olurmuyuz sizce?
kim ne derse desin ama gençlik gün be gün batağın, bokun içine saplanmakta, kendisine, toplumuna, devletine, milletine sırtını dönmektedir. yıllarca uğraşıp bir karış toprak alamayan keferelerin ekmeğine bu vesileyle çok miktarda yağ sürülmüş ve sürülmeye de devam etmektedir. bu şekilde kitle afyonları kullanarak uyuşturdukları toplumları, topsuz tüfeksiz modern sömürge haline getirmeleri içten bile değildir, ve hızla getimektedirler... *
bozuk olan 80 sonrası neslin kendisi değil, 80 sonrası nesile bu ortamı bilerek hazırlayan düzenin kendisidir.

(bkz: 12 eylül 1980)
(bkz: kenan evren)
(bkz: amerika)
ayrıca''balık baştan kokar'' atasözü bu önermeye pişti olmaktadır, zira gençlik kadar düzende suçludur. ama bilinçlenebilmek yinede gençliğin kendi elindedir.
doğru olduğuna inandığım önermedir. özellikle 1984 ün sınır olduğunu düşünmekteyim, hatta iddia etmekteyim.
vatka lı gömlek giyip dıptıss dıptıss gibi melodiler mırıldanan, yeri geldiğinde breakdance yapan, saçları önden kısa, arkadan at kuyruğu yapan gençliğin bozuk kromozonları nın bebeğin gelişiminde rol oynaması durumudur. halbuki birde 70 gençliğine bakın. çıkmamıştır onlardan bukadar bozuk velet..
ama aşağıdakiler belki işinize yarar.

80 sonrası ortamın bozuk oluşu
gittikçe de daha vahimleşen kuşak bozulmasının başlangıç noktasıdır. 90 sonrası kuşak 80 leri bile aratmaya başlamıştır. liseler giderek bozulmuş, uyuşturucu fuhuş ve adi suçlar ortaokul sıralarına düşmüştür. 80 öncesi toplumundan korkup da sonrasında toplum mühendisliğine soyunan netekim ler; kendi eserleri olan bu tabloyu gururla izliyorlar mıdır acaba?
(bkz: önyargının gözü kör olsun kampanyası)*
(bkz: cernobil)***
(bkz: kendi diyen kendi olur)

(bkz: 2000 sonrası neslin çocuk olması)**
80 sonrası nesil eğer bozuksa * bunun sorumlusu önceki nesillerdir. gerek yaptıkları gerek düşündükleri gerekse öğrettikleriyle buna neden olan ortamı onlar oluşturmuşlardır. 80 sonrası nesilde anasından aynı saflıkla doğmuştur bu hale gelmiştir. günahkar doğmadıklarına göre eğer günahkarlarsa bunun sorumluluğunu önceki nesillerde üstlenmelidir. yozlaşma bi süreçtir, 1 ocak 1980 de bi anda herşey değişip yozlaşmamıştır. yavaş yavaş bu hale gelmiştir.

edit:82 ihtilalini ya da ondan önceki sağ sol çatişmalarını sütten kesilmemiş bebekler yapmadı herhalde. boşuna kötülemeyin.
(bkz: 80 sonrası nesil) *
(bkz: 80 sonrasi neslin kendini bir bok sanması)*
(bkz: genelleme yapma sorunsalı)
buna benzer seyleri her nesil bir sonraki nesile soyleyip durmustur. gozlemledigim kadariyla 90'li yillar son saf, kandirilabilir cocuklarin oldugu yillar olmustur. 2000'li yillara dogru gozleri acilan bu cocuklar yeni milenyum'un cin cocuklariyla birlikte daha'da kudurmus ve yozlasmistir.
80 sonrasi ise, 90li yillara kadar olan bolumu, 70'lerde cafcafli yillari geride birakmis gencligin olmasi sebebiyle, o yillarin golgesinde kalmistir. 70lere nazaran cok daha sonuk gecmistir.
efendim yirminci asrin son ceyregi ne yazik ki insanlarin hayallerini gömüp uzerine fatiha okundugu bir dönemdir. çünkü insanoglu siyasi olarak ve ütopik olarak kabizliga girmis ve en sonunda lagalugaciligin ruzgarina kapilmistir. bu da bol para ve imaj devrinde para kazanmak bir ara olmaktan cikmis amac olmustur. fazla uzaga gitmeyin misal eminonunde seytana bir kazik atacak tiyniyette insanlar peyda olmustur. soydur ceker boktur kokar dusturundan hareketten buyuklerinden örnek aarak hareket eden sabiler onlardan daha canavarlasmaktadir. paranin kendi basina bir halta yaramadigini ve estetik degeri olmadigini biliyoruz. para ancak bir mubadele aracidir. turkiye cumhuriyeti ne yazik ki gecmiste böyle bir dönemi yasamadigindan dolayi ve mazide yasayan insanlar bu degisimi yapamadiklarindan ötürü nedense tonton'a suc atarlar.tonton belki yahudalik yapmistir ama t.c. verdigi katkılar göz önünde tutulmalidir. ama biz buna kara veremeyiz . cunku yasadigimiz cagi istesekse istemesekse duygusal olarak yargilariz. bence gitgide yavaslayan ve hiz kaybeden bu sefahat dönemi bitmektedir. bu dönem ayni birinci dunya savasindan sonra borsa cöküsünün oldugu 1929 yilina kadar olan dönemin aynisidir. yalniz bir farkla bizde 20 sene sürmüstür. fakat göz önünden kacirdigimiz bir sey var toplumsal taslar yerine oturmak ve medeni uygar bir toplum olmak butun sinavlari vermekteyiz. bana kızabilirsiniz . biz yamyamiyiz diye. ama simdi ödedigimiz fatura devlet-i al-i osmanlinin enkazidir. niye 84 yıldan beri ödeyemiyoruz ? ve hala bitmiyor? bu sorunun cevabinin bir mahlukat olarak cilgin turkler zihniyetini incelediginiz zaman anlayacaksiniz. turkiye cumhuriyetinde ne yazik ki fikir fasizmi ve koylu kurnazligi hakimdir. yeni bir sey yapani oyarlar yahut canindan bezdirirler.
belki hatirlarsiniz sultani yegah 'in bestecisi erguder yoldasin yaptigi sultani yegah bestesinden dolayi adamin ensesinde boza pisirmislerdi. hatta adam buyukadaya kacmis orda herseyden vazgecmis bir sekilde yasamistir. simdierde izmirde ikamet ediyor. fakat turkiyede kose basini tutmus dar kafali, hamasetci ve gebesler oldugu surece hernesil öküz olmaya muktedirdir. gemisini kurtaran kaptan misali kendini dusunur ve domuz kili gibi yanyana gelemeyiz. sonuc iste acin gazateleri okuyun ve daha iyi gorun. bedel ödemekten korkmayin.
hiç tartışmaya gerek yok, kafa da yormayın, nedeni şudur: liberalizm 80 sonrası ortamı boş bulmuştur ve git gide palazlanmaktadır, zira liberalizm kaynağını kerhane ekonomisinden alır, bu ahlaksız ekonominin de yaratacağı nesillerden pek fazla birşey beklemek doğru değildir! ha bazıları bu ahlak gediğini kapatmak için liberalizm içine az da islam katmıştır, ama bu da götlerine patlamıştır. zira orta da adı olan ama kendi olmayan yamukluk ve çelişkiler ile dolu garabet bir inanç vardır, nedeni de yine 80 sonrası toplumu bozan liberalizmdir.
70 lerde dogan bir yarartıgın battı balık yan gider hipotezini dogrulamak amacıyla yaptıgı eglencelikler bütünüdür
bilinçli uygulanmış politikanın eseridir. düşünemeyen, sorgulayamayan bir gençlik yaratılmak istenmiştir ve nihayetinde başarılı olunmuştur.
amerikanların, coca cola' nın içine gizli bir sıvı mı katıyorlar da böle oluyoruz? dememe vesile olan hede.
80 öncesi nesilin, 80 sonrası nesili kabul edemememesi kaynaklı bir durumdur, zira jenerasyon farkı yada jenerasyon çatışması denilen olaylar hep bu sebepten vuku bulmaktadır. şimdiki 35-40 yaş ve üstü kişiler için bizim görüşlerimiz hiç doğru değildir, çünkü daha küçüğüzdür ve daha hayatta karşımıza çıkacak çok şey vardır, herşeyin iyisini doğrusunu onlar bilmektedir vs vs..konu dağılmasın..
(bkz: 80 LERDE ÇOCUK OLMAK)
(bkz: 80 doğumluların ortada kalması)
sadece türkiye'ye ait olmayan, daha çok global pop kültürünün etkisiyle gerçekleşen; kimileri için doğru, kimileri için yanlış olan önermedir.

genellemeyi seven yazar kitlesi de yaşı ne olursa olsun bu bozulmaya dahildir.
80 öncesi neslin bi halt olduğunu zannedenlerin atıp tutuşu. daha henüz üniversitede okuyan ya da henüz iş hayatına atılmış, ülke siyasetinde henüz söz sahibi olmamış bir neslin boşa yargılanması. türkiye nin geleceği olan parlak ve önceki nesillere göre çok aydın nesli. gereken cevabı şurada vermiştik, okuması olan eski nesil bir zahmet okuyuversin. (#714655)

(bkz: eski çamlar bardak oldu)
(bkz: 80 öncesi neslin bozuk plak gibi oluşu)
(bkz: bozuk plak)
(bkz: her koyun kendi bacağından asılır)