bugün

yurtdışı gezi'sinden dönen başbakan erdoğan'ın Atatürk havalimanında yaptığı konuşmayı ilk sayfalarına taşıyan bağımsız, demokrat * 7 ayrı gazetenin "demokratik taleplere canımız feda" diye aynı manşeti atması olayı.

hayır, bağımsız olduklarını bilmesek diyeceğiz ki; "ulan bunlara aynı başlığı aynı kişi mi fısıldadı acaba?".
hahaha! halbukise n'alakası var?

işte bunlar hep ileri demokrasi.

görsel
toplu sms sonucu yapılan başlıklardır, büyütmemek gerek.
kopya çeken öğrencilerin cevabı değiştirerek kağıda yazmalarina benzemektedir, komiktir.
tüm gazetelerinden illa birini alacaksan en ucuzu alacaksın nasıl olsa içerik aynı.
Tayyip'in basını ne denli ele geçirdiğini göstermiştir.

Hee bir de koltuk güzelmiş..
yukarıdan "manşete bunu yazacaksın" emri alan yandaş medyanın yaptığıdır. sokam sizin gazeteciliğinize...
şu olaylardan sonra anlamıştır halk haberlere olaylara medya gözüyle bakmanın ne denli yanlı olabildiğini. medyanın ne denli kullanılabildiğini. en çok da buna seviniyorum insanların artık bir şeyleri fark etmesine. bir daha kimse salt düz haber zihniyetiyle bakmaz bakmamalı.
Artık yalaka medyası, farklı başlık atmaya bile uğraşmıyor. O kadar gazete birleşsin, bari işkence azalsın.
aynı başlık değil canım can canımız olarak deyişik deyişik versiyonlamıslar.
ileri demokrasi ürünüdür, şu başlığı atacaksınız denilir kendilerine onlar da o başlığı atarlar eşşek gibi ötesi yoktur.
rüzgar karşıdan esmeye başladığı için etekleri tutuştu bunların, şimdi elele vermişler bu da onun bir göstergesidir.
aynı matbaadan aynı bilgisayardan basılan değişik versiyondan aynı düşünceden gazetelerdir.
hep bir ağızdan, biz tayyibin askerleriyiz demelerinin başka dilde tarifidir.
(bkz: grup sex)
"sadece istanbul'da 24 saat içinde 89 polis aracı, 42 otomobil, 4 otobüs, 18 belediye aracı, 1 konut, 94 işyerinin zarar gördüğü bildirildi. bu belediye otobüslerinin sadece bir tanesi 550 bin tl."

bir de 40 milyon tl: taksim civarındaki toplam zarar..

bunlar demokratik değil pek, az insan olun demeye getirmiş oradaki azınlık gruplara.
"Madde 34. - Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir."

al sana demokratik talep ve demokratik eylem bebişim. ne diyor anayasa'mız;

toplantı ve gösteriler önceden izin almadan silahsız ve saldırısız bir şekilde düzenlenebilir. Gelelim şimdi 3-5 ağaç meselesine. Gidip bir göz atın gezi parkına ve ortada herhangi bir silah veya saldırı aracı bulabilecek misiniz. oradaki insanların tek gayesi başkalarının ve kendilerinin hak ve özgürlüklerini korumak. onun için şekerlerim beni iyi dinleyin şimdi;

biz ne canlar feda olsun diyoruz ne de yıkalım, kıralım, dökelim diyoruz. biz sadece anayasal hakkımızı kullanarak sesimizi duyurmak ve hakkımızı aramak istiyoruz. bizler de biliyoruz oturarak hükümet devrilmeyeceğini, bizler de biliyoruz şu an seçim olsa yine akp'nin iktidar olacağını. bu çabaların hepsi türkiye cumhuriyet'inin tamamının istek ve taleplerinin yerine getirileceği ve pozitif ayrımcılık yapılmayacağı yasama, yürütme ve yargı organlarının faal olması.
koltuk güzelmiş.

bu arada gazeteler hakikati dile getirmiş.
Buyuk bir TESADUFtur.
(bkz: satılmış medya)
tayyip in gelir gelmez gazeteleri tekrar hizaya soktuğunun göstergesidir.
bu olayın tesadüf olayı gerçekleştiğine inanırken dünyadaki yaşamın bir tesadüf olarak başlama ihtimaline kesinlikle inanmayacak milyonlarca insan olmasıda daha bir tuhaftır. halbuki ikisininde gerçekleşme ihtimali matematiksel olarak üç aşağı beş yukarı aynıdır. bu durumda geriye bir ihtimal kalıyor. copy paste manşetler için birisi düğmeye bastı.
(bkz: aramaya inanmak)
eylemlerde bin kişinin de ananı tayyip kızını tayyip bacını tayyip diye bağırması kadar manidardır.
Aslında 7 gazetenin degil bir tane gazetenin olduğunun kanıtıdır . Genel yayın yönetmen koltuğunda erdoğan .. Of ya yazık bu adama valla aynı şeyi 7 gazeye tek tek anlatacak ... acıdım valla faşist olmak da zor iş be ..
israftır.

biz ağaçlar kesilmesin diye mücadele ederken, aynı şeylerin yazılı olduğu bir sürü gazete basılmış. o zaman tek bir isim altında çıkartın, bari boşuna israf olmasın.

görsel
yandaş medyanın bir manşete ihtiyacı vardır.

koskoca konuşmada; üstü kapalı tehtidler, vurdumduymaz tavırlar, mahalle ağzı ile laf sokmalar, vb. ortamı gerici açıklamalar arasında halkı kandırabilecek tek bir cümle bulabilmişlerdir.

--spoiler--
demokratik taleplere canımız feda
--spoiler--

geldiğinden beri sürekli kısıtlayıcı ve yasaklayıcı uygulamalar getiren bir hükümetin, demokrasi kelimesinin anlamını dahi unuttuğunu düşünür olduk, orası da ayrı.