bugün

Lise 1'de 19 Mayıs çalışmalarındaydım. Hayatımda hiç iddaa oynanamıştım ama arkadaşlarım hep bahis muhabbeti çevirirdi. Bu maçtan bir gün önce provalarda öğle arası verilmişti ve 2 arkadaşımla çarşıdaki bir iddaa bayine girdik, hayatımda ilk kez kupon yaptım. Önceki günkü Manchester United maçına 2 oynamıştım. ABD ve Danimarka liginden birkaç maç yazıp Chelsea-Barcelona maçına da 1 vermiştim. Kupon makineden çıktı 1'e 96 veriyor. Yanımdaki arkadaşlarım güldüler "ulan oğlum naptın bu kadar maç yazılır mı" dediler. "Ne bileyim oğlum" dedim kuponu cebime attım. Manchester yendi. Ertesi sabah iddaa sitesinden bir de baktımki oynadığım diğer bütün maçların hepsi tutmuş. Aman yarabbi dedik. Birlikte oynadığımız arkadaşların kuponları yattı. Benimse bir tek bu maç kalmıştı. O gece mahalleden bir arkadaşım akşam 8 gibi kapıyı çaldı ve kuponu sordu. Babam "arkadaşın neden geldi" diye sorunca cevap bile verememiştim "hiiç" falan dedim. Delicesine heyecanlıyız. Yazdığım 7 maçtan sonuncusu bu ve Chelsea kazanırsa 96 TL kazanacağım. Ve evet.... Sonuç bu; bu hüsran. Essien'in golüyle deli gibi sevinen ben, hakeme delicesine sövdükten sonra Iniesta'nın golüyle şoka uğramıştım. Bu bahis başlangıcı ben de hırs yaptı, yapılan kuponlar gençliğimi yedi. Yaklaşık 4-5 yıldır hiç bahis oynamıyorum. Ama bu maç benim için ilktir ve büyük trajedidir. Ömrüm boyunca unutamam. Orebro, Essien, Iniesta, ah ulan ah.
Aradan 5 yıl geçmiş ama hala unutamadığım maçtır. Chelsea hem Bu kadar iyi defans yapsın hem de Bu kadar net pozisyonlar bulsun, sizin o büyüttüğünüz barcelona karşısında. Hakem denecek adam da chelsea nin 3 tane net penaltısını vermesin. Chelsea o turu geçse Barcelona o sezon aldığı 6 kupanin 3 ünü alamayacaktı. Işte Bu kadar adaletli futbol.
futbol tanrısının yardımıyla intikam alınmıştır.

(bkz: 24 nisan 2012 fc barcelona chelsea fc maçı)
maçın oynandığı tarihten beri haftada 3 kez tom henning ovrebo'ya küfredip dağarcığımı geliştirdiğim maçtır. bu herif futbol tarihinin en orospu çocuğu hakemleri sıralamasında ilk 3'e girer. 1 yıl oldu, hala sinirlerim tepemde. o maç ve kupa chelsea fc'nin hakkıydı. maçtan önce platini maçı barcelona'nın kazanmasını istediği yönünde demeçler verdi. anası belli babası bin beş yüz elli herif.
drogba'nın hakeme içerlediği maçtır. O kadar içerlemiş ki maç sonunda hakeme afedersiniz küfür ettiği görülmüş. peki hakem bunu hakedecek ne yapmış? Elinden gelen her şeyi. Öyle ki ispanyol medyası bile kabul etmiş bunu.

Neyse Drogba'nın hakeme içerlemesi konulu nefis bir fotoğrafa rastladım da ibreti alem için herkes görsün dedim. Umulur ki hakem arkadaşlar bu resmi görüp adil davransınlar...
http://img220.imageshack....09c403c64d5b608f8b8b2.jpg
chesea nin maçın üstüne yatmaya çalışırken nereye yattığının belli olmadığı durumdur.
her ne kadar penaltıları verilmemiş olsa bile, rakip 10 kişi iken, kendi sahasında 90 dakika savunma yapan, forvetlerini de kendi ceza sahası önünde oynatan bir takım şampiyonlar ligi finalini kesinlikle hak eden bir takım değildir. bir ara spiker ikinci yarının ortalarında barça'nın 264, çelsi'nin 64 pas yaptığını söyledi. avrupanın en büyüğü olmak çelsi'nin yaptığı gibi olmamalı. netekim olmadı da.

tanım: çelsi'nin haketmediği maç.
tamamen hakem in barca ya hediye ettiği bir maç. vermediği chelsea penaltısını görünce süper lig hakemlerini öpüp başıma koydum.
(bkz: gavurun gavura gol atmasına sevinen gavur özentisi)*
her iki maçta da akıl almaz birer gol kaçıran drogba'nın chelsea'nın kaderini tayin ettiği maç. ayrıca ilk maçta tamamen defans yapan ve gol atmayı düşünmeyen chelsea bunun faturasını ağır ödemiştir. kahrolsun defansif yaşasın ofansif futbol.
o değil de süper bir final olur.
Barcelona'nın finale çıkmasıyla birlikte finalde kaybedeni olmayan, kazanın "futbol" olacağı bir finali görmüş olacağız. Bu maç itibariyle birlikte anti-futbol ve para gücü bir kez daha kaybetmiş oldu. Bu durumda biz futbolseverlerin bu oyuna olan sevgilerine zarar gelemkten son anda kurtulmuş bulunmaktayız. ikili mücadelelerdeki üstünlüğü, 7-8 kişi ile savunma yapıp 50-60 metre paslar ile kendi evinde kontra yaparak gol aramanın Hiddink'i deha yapıyor olması futbolu bilenleri harbiden güldürmektedir. Şu adaletsiz dünyada en azından yeşil sahada adaletin tecelli etmesinden dolayı mutluluk duyuyorum.
şişli etfal spor'un beraberliğiyle barcelona'nın finale kaldığı karşılaşmadır. kulaklarımız şimdi mardin belediye spor maçında ki taç atışında.

(bkz: ilker tahsin tarzı giri girmek)
kimse yazmamis dikkat ettimde gol sevincinden sonra silvinyo guardiola ya beni sok beni simdi tam zamani der gibi yapisiyor. oda el kol hareketi yapip, sole soksunlar seni oyuna gibisinden bisiler yapiyor. ve saniyeler icinde oyuna giriyor.* *
(bkz: beni sec beni sec)
barcelona'nın hakederek aldığı maç olmuştur.maç boyu futbol oynamaya çalışan taraftı, onca eksiğine(puyol,marquez,henry) rağmen chelsea gibi takımı hatta 10 kişi ile kendi sahasında ablukaya aldı resmen sanki antreman maçı sarı takım hucum ediyor mavi takım defans yapıyor gibiydi. inanılır gibi değil.evet chelsea etkili pozisyonlara girdi fakat organize hiç bişey yoktu chelsea adına sadece kontra atak futbolu oynayıp messi ve etoo'yu marke etmeye çalıştılar maç boyunca. bir gol attılar nasıl olsa ama barcelona inatla hucum etti bir sürü varyasyon denedi maç boyunca bunun meyvesini maçın sonunda aldı.son olarak hakem maçın skoruna yüzde ikiyüz tesir etti vermediği iki net penaltı var chelsea adına birde abidala göstediği kırmızı kart tabi evlere şenlik orası ayrı.
Chelsea'nın, barcelona gibi bir takıma karşı tek gol atıp üzerine yatmaya çalışarak kaybettiği ve katalonların kazandığı maç.

(bkz: catalunya liura)
hiddink'in barcelona'yı kitlediği maç olmuştur yine. son dakikadaki gol olmasaydı, şampiyonlar ligi yarı finalinde iki maçta da uzay futbolu oynayan barcelona'dan gol yemeyerek büyük bir teknik direktörlük başarısı sergileyecekti,olmadı.
iniesta'nın amatörce gol sonrası formasını çıkartıp sarı kart gördüğü maç.
lan ben o golü atcam şortu da çıkarırım.
futbol oynamaya calisan ve de oynayan takimin kazandigi, 8 kisi ile defans yaparak rakiplerini eleyecegini düsünen zihniyetin yenildigi mac olmustur.
Tarihin en düşük rating'li şampiyonlar ligi finali 2007-2008 manu-chelsea finalinden sonra tanrıların isteğiyle rating pahasına hakem ve ingiliz yakan maç.
Futbolun sadece futbol olmadığını geçtim, zevk alacak bir şeyde bırakmayacak bu kitlesel iletişim araçları yakında, ben ona yanıyorum. Büyüdükçe büyüyorlar...
son zamanların en zevkli maçlarından biriydi. barça yorulmak bilmedi ve iyi top oynadı. hakeden takımdı ve finale kaldı. bu arada hakem taşları yanlış dizdi. barça'ya yanlış bir kırmızı kart gösterdiği için chelasea'ye bariz bir penaltıyı vermemek zorunda kaldı. 9. dakikada atılan gol sonrası kapanan chelsea ise tek golle yetinilmeyeceğini öğrenmiştir.
derkaiser bizdeydi dün akşam; " bir de iyiler mutlaka kazanır diyorlardı" dedi maçın son dakikasında. iniesta'yla gözgöze geldim o an, gülme, valla geldim. merak etme der gibi baktı bana. deivid'in kadıköy'de chelsea'ye attığı golde tutamamıştım kendimi, ağlamıştım. o golden sonra ilk kez bu kadar sevindim bir kulübün golüne.

messi gördüğü baskı sonucu etkisiz kalarak ve sorumluluk almayarak gözümden bir nebze düşmüştür...
dün akşam ki ortalarına rağmen sabri ile kıyaslandığında ben yine de herşeye rağmen oyumu alves'ten yana kullanıyorum!
iniesta'nın formasını alacağım.
fener maçlarından beri gıcık olduğum drogba, karakter yoksunudur ama onu oyundan alıp yerine belletti'yi almak bir bülent korkmaz değişikliğidir. pique'nin santrafora gidip geri gelmediği bir kişi eksik barcelona'ya, korkmayan her takım ikinciyi atabilirdi.

maçın en güzel görüntüsü iniesta'nın golünden sonra guardiola'ya "abi giriyim hemen giriyim" diye yalvaran sylvinho'nun halleriydi.

abidal'i yanlış bir kararla atan hakem, chelsea'nin 2 net penaltısını es geçmiştir. 5 penaltı var 6 penaltı var diyen chelsea sempatizanlarına öncelikle ortasahayı geçmeyi ve hücum yapmayı hedefleyen bi takım tutmalarını öneriyorum.

milli takımlarda da yunanistan'ı mı tutuyorsunuz siz?
M.F.Ö yüzünden seyredemediğim maç olmuştur.

(bkz: biri bana gelsin)
efendim maçı beklerken uyumuşum bir ara gözümü açtım çelsi bir sıfır önde sonra bir ara gözümü bidaha açtım iki sıfır olmuş sonra gece uyandım* teleteksten baktım maç bir bir bitmiş ben hayalmi gördüm şimdi?
mavilerin barçalandığı maçtır.
Messi'nin üzerine Chelsea'nın en etkili üç silahını, Terry-Lampard-Ballack(bazen Drogba bazen de Anelka ile değişmeli) salması maç boyunca baya bir etkili oldu, Henry'de olmayınca Chelsea savunmasının odaklanması gereken iki kişi kaldı, iniesta ve messi, zaten Dani Alves bu maçta kendi kendisini marke etti ve Eto'o'da böyle savunmaları açacak bir futbolcu değil... Tüm bunlardan öte Chelsea'nin sahasının zaten Avrupa ölçülerine göre küçük olması Chelsea'nin baya bir işine gelmişti...

Amaa... (hep bir ama faktörü vardır) kimse kendini kandırmasın, Essien'in harika golü ki oradan 100 kere o şekilde vurulsa sadece 1'i girer o topun, biraz şans faktörünü Chelsea'den yana çekti, takımın direnci arttı, haksız bir kırmızı kart olayı daha da şenlendirmişken, ilahi adalet Chelsea'nin de penaltısı verilmedi (Eto'o'nun pozisyonu kesinlikle penaltı değildir, sakındığı koluna geliyor top) bunun dışında maç Barcelona'nın hakkıydı...

Bir düşünün boy ortalaması 1.70 olan ama süper top oynayan mahallenin minik ama efendi tipli futbolcularından oluşan bir takım, diğer tarafta tekme tokat el kol ne varsa rakibine indiren, öyle asimile eden daha da fenası tüm bunlara rağmen o minik minik topçulardan korkup kendi sahasında "belki kontradan bir gol bulurum" mantığıyla top oynayan Chelsea vardı, buna rağmen Chelsea'nin hakkıydı diyen varsa, otursun bir düşünsün Barcelona'ya kıl olduğundan mı diyor bunu... Yoksa gerçekten böyle mi düşünülüyor...

Sonuç itibariyle, Negatif futbol ile Pozitif futbol kağıt üzerinde berabere kalmış gibi gözükse de, ilahi adalet'in kimden yana olduğu bu maçla ortaya çıkmıştır... Şimdi Allah'a çok şükür iki tane top yapan, oynamaya çalışan takım finalde...
güncel Önemli Başlıklar