bugün

(bkz: yine yeni yeniden)
fenerbahçe'nin, galatasaray'ın zaaflarını değerlendirerek kazandığı karşılaşma. Hakem evet kötüydü ama galatasaray bir şey oynamadığından bunu mazaret olarak görmüyorum. sonuçta fenerbahçe yine kazanmasını bildi. Bir galatasaraylı olarak fenerbahçe'yi tebrik ediyorum.
baros sakatlanmasaydı, keita kart yemeseydi ve galatasaray böyle oynamasaydı diye diye ağladığım maçtır.
-#6301728 geçen hafta fenerbahçeyi kutladığım maç.
-Galatasarayın 3ün 1ini aldığı maç.
-Alex in fenerbahçeliğini tescillediği, guiza nın gerçek fenerbahçeli olduğu maç.
-Bu sene transfer edilen keita, leo franco, elano, mustafa sarp ın fenerbahçeye yenilerek gerçek galatasaray lı olduğu maç.

O deilde mor formaların, atkıların akıbeti ne oldu o belli değil tabi. *

edit : zorunuza gitmesin arkadaşlar. Maçtan önce çok atıp tuttunuz çünkü..
ayhan'ın sinir ettiği maç. sadece ayhan değil, gs sanki umrunda değilmiş gibi oynadı. sonunda da kaybetti. ali sami yen de bile yenemez böyle oynarsa. nerde eski gs. arifli, hakanlı, hagili, tugaylı gs bir başkaydı.
ayhan'ın sattığını düşündüğüm maçtır. en az 4-5 kere gs atağa kalkarken geri dönmüş, top ayağına geldiği anda kaçan arkadaşlarına atmak yerine beklemiştir. bu akşam galatasaray'ı ayhan ve leo franco yakmıştır.
nedenini bilmediğim şekilde araba kornaları ve silah sesleri ile de kutlanan karşılaşma, galatasaraylıyım ben, karşi psikolojiden dolayı yazmıyorum ama hani ne gerek var bilemedim açıkçası, evim anadolu yakasında ama bagdat caddesinde de değilim bu gürültü neden bilemedim. ayrica sokakta oturan bir adam da silah seslerine cevap olarak fenerin a.ına koyayım diyerek bağırmaktadır şu an, komik.
gülme krizine sokan derbi karşılaşmasıdır. fenerbahçem tabi ki yenecekti ona ne şüphe ama radyodan maçı dinliyordum ve spikerin ''top sabri'nin önünde kaldı. sabri sert vurdu. farklı bir şekilde aut!'' demesi beni koparttı. ilahi cimbom!! *
bir fenerbahçeli olarak yine küplere bindiğim ve işin açığı çok zevk almadığım bir maç olmuştur, kazım denen kalas yerine azcık kumaşı iyi bir adam olsaydı, 5-6-7 giderdi ( abartmıyorum lan, izleyenler ne demek istediğimi anlar ) neyse, sonuç olarak çok şaşırtıcı bir skor değil, galatasaray camiasını da, mücadelelerinden dolayı tebrik ediyoruz ve lay lay lay lay laaaaaaay feeeeeenrbaaaahçeeeee lay lay lay laaaaay diyoruz.

bu arada, benimle iddiaya giren sevgili galatasaraylı arkadaşlar, özel mesajla dönüş yaparlarsa sevinirim, elimde liste var, ona göre. *
bir takım basının daha sene başında, birkaç maç sonunda galatasaray'ı lig-uefa-süper kupa şampiyonu ilan etmesi sonucunda; rijkaard'ın allah, arda'nın da messi olduğu iddasını çürüten maçtır.

ortada rekabet falan olmadığı için Artık pek zevk veremeyen kadıköy derbilerinin son serisi olmuştur.
geliyoruz geliyoruz diye bağıranların şahin k misali maalesef gelemedikleri maç olmuştur.

onun yerine alex ve güiza deli patlamıştır galatasaray kalesine.
galatasarayın bütün çakma yıldızlarının 90 dakika oynayamadığı maç. fenerbahçenin yine tarihi farkı kaçırdığı maç. bilimum anadolü takımları karşısında şov yapan keita nın çin malı yıldız olduğunun görüldüğü maç.
galatasaray taraftarına bir daha acımamıza neden olan maç. her defasında ümitlenmelerine üzülüyoruz yahu. galatasaray'a salata soydurmuştur efendim.
renksiz, tatsız, futbolsuz bir maç olmuştur. bakmayın 4 gol olduğuna. galatasaray'da çok kötü oynayarak malubiyeti hak etmiştir.
galatasaray maça çok kötü başladı. golü yiyene kadar da çok uğraştı gol yemek için. golü yedikten sonra da kadıköy'de skora razı bir anadolu takımından farkı yoktu. devreden sonra biraz toparlanmaya çalıştı, ancak franco'nun ikram ettiği gol ile fark iki oldu. eğer beş dakika sonra farkı bire indiremeseydi yine tarihi fark olabilirdi ancak duran toptan gol geldi. bununla beraber bu dakikadan sonra galatasaray bal yapmayan arıydı. ceza sahası önünde iki üç pas sonra kaybedilen toplar. üçüncü golden bahsetmiyorum zaten maç bitmiş, guiza gol attı daha ne olsun.

bir de şimdi rijkaard neskeens dedik baş tacı yaptık ama bir kaç sorum var.

-sezon başından beri galatasaray'ın dinamosu keita kanatta carlos ve wederson yardımıyla sahadan silindi. özellikle carlos adım attırmadı. bazı anlarda 3. adam bile yardıma geldi. bu keita yeri değiştirilerek bu baskıdan kurtulamaz mıydı?. kıçı kırık takımlar karşısında ardayı sağa keita'yı sola alıyorsan burda neden almıyorsun?
- benzer şekilde arda sol kanatta silindi sahadan. bu sezon forvet arkası oynadığı her maçta çok iyi işler yapan arda turan neden sol kanada kilitlendi. hadi kilitledin görmüyor musun arda'nın silindiğini. faydalı tek iş yapamadı çünkü gökhan ve mehmet adım attırmadı.
-gelelim arda'nın oyundan alınmasına. maçın başından beri forvet arkasında oynaması gereken ama aldığı her topta genelde yanındaki arkadaşına pas veren elano dururken neden arda çıkar oyundan. o anda tamda farkı bire indirmişken sahadan çıkacak adam arda'mıdır yoksa elano'mudur?
- gelelim ayhan'a. kenarda bir mehmet topal var, bir barış özbek var. tamam topal eskisi gibi oynamıyor olabilir. ama ayhan kadar top kaybetmez eminim. yada takım hücuma çıkarken hakemi alkışlayıp atağı piç etmez. barış sezon başında prensindi... bir ayhan'ın alternatifi yokmuş gibi nasıl doksan dakika oynar. hemde iki maçtır sürekli top kaybedip atakları başlamadan bitirirken.
-bir de aydın var. şimdi bu adam mehmet güven ile beraber gs'de en fazla şans bulmuş genç yetenek. ama bir maccabi maçı dışında ne yaptı bu sezon. kadköy'de kurtarıcı olarak aldığın adam aydın mı olmalı, bu mu geniş kadro? kaçırdığı pozisyonu gördük zaten. bunu da geçtim. dakika olmuş 90, korner kullanıyorsun takımında kewell varken bu topu gidip aydın mı kullanır? kullanırsa ne olur gördük. nerdeyse taca gitti top.

son sözüm franco'ya. sezon başından beri çevremde ne kadar galatasaray'lı varsa hep onlara karşı korudum seni. dedim bu adam iyi kaleci. eleştirmeyin o kadar, zaman verin... ama sen ne yaptın be franco. bu maçta yapılır mıydı o hatalar.

daha uzar gider bu ama görüldü ki sağlam taş gibi bir takımla karşılaşınca galatasaray tırtlamıştır. fenerbahçe ise gerçekten çok iyi top oynamış, her adama iki kişi ile basmış, ikili mücadelelerde hep ayakta kalmıştır. forvette kazım değilde daha ayağı düzgün bir adam olsa tarihi fark gene olurdu, yada golü yemeseler yine farka gidebilirlerdi... tebrik edelim ne diyelim..
öğrenilmiş çaresizlik başka bişey değil. terbiyenin onuncu senesiydi sadece.*
bir galatasaraylı olarak fenerbahçeyi ve fenerbahçelileri kutladığım maçtır. ama her fenerbahçeli'yi değil. mesela sözlükte "fenerin sokup sokup çıkardığı maç, zenci oyuncuların bilmemnerelerinin yetmediği maç, koyduğumuz maç" gibi kuş beyinsel tabirler kullanan vatandaşları asla kutlamıyorum. bu bir cümlelik muhataplığı bile sağlamak istemezdim ama belirtmek istedim işte.

--spoiler--
maça gelirsek, galatasaray iyi oynamadı. maçın ilk dakikasından itibaren fenerbahçe seyircisinin de desteğiyle sağlam bir baskı kurdu. baros'un sakatlanması biraz moral bozdu ama baros oynasaydı bile atmosfer değişmezdi heralde. galatasaraylı oyuncular bir türlü motive olamadılar. gol de tam fenerbahçenin istediği dakikalarda geldi.
golden sonra galatasaray az biraz toparlandı ama organize olunamadı.

ikinci yarıya ilki gibi baskılı başlamadı fenerbahçe. hatta galatasaray biraz daha inanarak çıktı sahaya. fakat leo franconun kısa düşen topunu alex kovalayıp bir de penaltıya sebebiyet verince, golle beraber 2-0 oldu. hakan balta hemen cevap verse de, futbol olarak bir türlü taktik koyamadı galatasaray.

arda iyi değildi, elano iyi değildi, keita bir şeyler denedi ama olmadı. tam da kritik dakikalara girerken keita büyük bir hata yaptı ve kırmızı kart gördü.

son birkaç dakikada galatasaray bir iki pozisyon yakalasa da değerlendiremedi. galatasaraylı futbolcular +4 oynanırken bir anda motivasyondan uzaklaşıp oyundan kopunca, fenerbahçenin üçüncü golü geldi. ve maç böyle bitti.

iyi oynayan kazansın derler, fenerbahçe iyi oynayıp kazandı.
--spoiler--
"geliyoruz" diyen gs'liler için;

(bkz: geliyorum geliyorum maalesef yine gelemedim)
fenerbahçe'nin öyle veya böyle 3-1 kazandığı maçtır. tebrik etmemek mümkün değil...

"futbol asla sadece futbol değildir" özlüsözünü sahaya yansıtmayı başardı fenerbahçe futbol takımı bugün. sürekli rakibin oyununu bozuyor, bir taraftan da oyununu kurmuş ve oynuyor... bunun yanısıra da rakibin üzerine oynuyor, topu değil, rakibini düşünüyor. çirkeflik olsa da, etik durmuyor olsa da kurallara uygun...

asıl mesele oyundan kopan, tahriklere kapılan galatasaray'lı futbolcuda. uymayacaksınız arkadaş... elinde iğne ile sahaya çıkan amatör küme futbolcuları da gördük biz... ama sen uymayacaksın rakibinin bu oyununa. amacının futbol oynamak olduğunu bileceksin.

ve bir tebrik de keita'ya, sahada dolaşan hakem formalı otorite yoksunu adamı kaale almayıp da yabancı maddeyi "görevli" kişiye ilettiği için. sahadaki hakem ve yardımcıları "futbol zevki katili" olarak yargılansa haksızlık edilmiş olmaz kendilerine sanırım. her iki takımın ataklarında da oyunu, olur-olmadık kesmek ve pozisyonları bir film seyreder gibi seyretmek "hakemlik" olmasa gerek.
Macta dikkati ceken diger bir nokta ise Sabri'dir. Sahsen Fenerbahce kalesine attigi sutun, kale cercevesini tutturmasi beni soke etmistir. Sagolsun beni komaya sokmadan, gene bir sutu daglara taslara gondererek, beni soktan cikarmistir.

Kazim ise Sabri'ye ne kadar ozendigini gostermistir. Yoksa mac ciddi ciddi farka gidicekti, lakin galatasaray sonuc olarak ezildi.
centilmen fenerbahce taraftarının yardımcı hakemin kafasını yardığı maç.

(bkz: burası saracoglu fark burada)
öncelikle tarafsız olarak yazmaya başlayacağım, pek zevk alamadığım maçtır.
fenerbahçe oyuna iyi, galatasaray da öncekilerden dahada beter bir korkuyla başladı maça. baros'un daha 50.saniyede sakatlanması kötü oldu galatasaray için. 15 dakikalık bölümde yaptığı etkili pres maçı kopardı diyebilirim. cristian baroni-arda kavgası daha maç öncesinde olmuş, ikisinin de hatası var diye kabul edilmişti. fakat maç içinde baroni'nin yaptıkları görülmeyecek cinsten değildi. ayrıca kazım-servet mücadelesinde 5 kere kazım'ın faul yaptığını tespit eden sayın hakem, 1 anladık, 2 anladık,3 de uyarı desek 4 ve 5 ne oluyor anlayamadım. uyarma sistemi değişti de biz mi bilmiyoruz? galatasaray'ın orta sahası ilk 45 dakikada nerdeyse yokları oynadı. özellikle arda'nın maçı kaybetmemizde %40 payı olduğunu söyleyebilirim. bu şekilde bir tarafları kalkmaya devam ederse hatta şimdi kaptanlığının alınması gerektiğini düşünüyorum. ulan bir insan kendini bu kadar mı düşürür? herneyse ilk yarı böyle bitti.ikinci yarı gole kadar dengedeydi. leo franco'nun 2 kez yaptığı hata sonucu penaltı olmayan ama hakemin de göremeyeceği bir pozisyonda haklı olarak 2.golü attılar. maç bundan sonra kopacağına galatasaray kontrolü bariz bir şekilde ele aldı. maç 2-1 olduktan ve rezillere oynayan arda'nın çıkmasından sonra gene galatasaray bastırıyordu. 72.dakikada keita'nın kırmızı kart görmesiyle derin yara aldık. keita'ya hiçbir şey diyemem. gözüne atılan cisim sonrası ve carlos'un o şekilde sarılmasına normal bir agresif insan olarak böyle tepki verdi. sinirlerinin açıkça bozulduğu ve 55.dakikadan sonra alınması gerektiğini rijkaard dışında herkes görmüştü zaten. ilerleyen dakikalarda aydın'ın bomboş kaçırdığı pozisyondan sonra maç bitmişti. yahu adam, hadi ilk 11'de başlayıpta o vuruşu yapsan neyse de, oyuna gireli 5 dakika olmuş o nasıl bir vuruştur? ve bundan sonra fenerbahçe'nin rahat ataklarıyla devam etti ve 3-1 oldu. maçın özeti budur diyebilirim. ayrıca herkesin maçtan önce agresif olacağını düşündüğü emre ve sabri'den çıt çıkmaması da alkışa değerdi. maçı koparan şeyler ; erken gelen gol, arda ve hakem kararları diyebilirim. fenerbahçe'nin galibiyeti hak eden düzgün taraftarlarını ve futbolcularını tebrik eder, galatasaray'ımıza da birşey diyemiyeceğim. diyemeyeceğim bir şeyin olmamasındandır yanlış anlaşılmasın. biz (en azından ben) 1 maça takım bırakacak adam değiliz, olmamalıyız.
fenerbahceli dostlarımızın ne kadar bilgili olduklarını bi kez daha gözler önüne seren mücadele.

#6354665

9 değil 10. onu da mı biz söyleyelim?
fenerbahçe yine yeni yeniden sinir harbi ile kazanmıştır.
ama yine de haketmişlerdir tebrik ederim. zira bir haber değeri yok artık.

bu arada ayhan akman hangi takıma hizmet etti bugün anlayamadım.
Bir mahsun mor menekşe ağlıyor mu ne?
O iddiaya giren arkadaş nerdesin?
Yendik ama ne galatasaray galatasay gibi oynadı ne de fener fener gibi.
pisikolojik bi savaş izledik daha çok maç yerine. ayhan hiç oynamasa daha faydalı olurdu.
nonda enkazdı zaten. her hafta izlerim gs maçını bir fbli olarak. yorum yapmak boş artık. sonuç belli. gs' ye kadıköy cehennemdir. bu bir efsanedir. '' kaç yıl geçti habersiz o güzelim yılları bazen gözyaşı oldu bazen içli bir şarkı her golü eksiksiz dün gibi hatırlarım kalemde golleri tarihte yaşar mağlubuyetim'' gsliler bu şarkıyı söylüyormuş onlara benden bir 70 lik.