bugün

tahir in, aslı nın, kays ın ruhunu sızlatanlardır bunlar. sevdayı ve aşkı sadece 2 bakıştan ve bir gülüşten ibaret sananlardır.

aşk, böylelerini kimi zaman tuvalet sırası beklerken yakalar, kimi zaman da yemek sırası. biraz bakışmak ve akabinde bir gülücük atmak yeterlidir o durumun adının aşk olması için. sanarlar ki sakız gibi bir şeydir aşk. ilk önce tadı hoş gelir lakin çiğnedikçe bozulur o tat ve en nihayetinde çıkarıp atarlar onu. böylesine basit bir şey gibi görürler o kutsal duyguyu.

oysa ki, kaç insan o hissiyata erdiği, onun değerini bildiğini için yanmıştır yüreğinin orta yerinden ve sevdiceğin bir bakışında, bir gülüşünde yaşamanın ne demek olduğunu, bize bahşedilen ömrün ne uğrunda harcandıığı zaman adının "yaşamak" olduğunu görmüştür.

laçka, seviyesiz ve dahi saygıdan yoksun ilişkilerinin adını aşk koyanlar gibi tatsız bir yaşamak değildir onların ki. sevdiceğin elinden içilen ab ı hayat kadar lezzetlidir onlara göre yaşamak.
(bkz: sevişecek kadar sevmek)
iki günlük ilişki zaten aşktır. o 2 aya çıkarsa sevgiden bahsedilir.

artık kim aslı tahir, leyla mecnun zamanında yaşıyor ki? aldatmak popüler, sadakat düşen değer bu çağda. çağ değişti, biz hala eski aşk hikayelerine bakarak gıpta etmeye çalışıyoruz arsız bir romantizmle.
söyle de olabilir; yaşadıkları iki günlük ilişkiye aşk diyorlardır kız kendini, erkek de kızı kandırmak için.*
iki günlük ilişki aşk değil hevestir, biterse de heves biter; aşk o kadar kolay değildir.
ön sevişme sırasında çocuk bekleyen türde insanlardır.
(bkz: sevmek bir ömür sürer ilişki 2 gün)
ilk görüşte aşka inananlardır.
aşk'ı ömürlük değil anlık yaşayanlardır.
bu insanlarla ilgili bir köşe yazısında okumuştum, paylaşmayı borç bilirim:

"eskiden insanlar aşklarından verem olurlardı; artık aids oluyorlar."
bunlar çok ilginç insanlardır. iki günlük ilişkiye meme ucu, beş günlük ilişkiye göt, yirmi günlük ilişkiye meme, kırk beş günlük ilişkiye vajina ve aşmış ilişkiye yarrak demek çok daha mantıklı gelmektedir.
aşkın tokatını yememiş olanlardır.
(bkz: ey aşk beni yağmala)
aşk olgusunu kirletirler bu şahıslar. nerede aşk sözcüğü geçse hiç haketmedikleri halde o muhteşem ahengi bozup tüm pembe gözlüklerin kırılmasına sebep olurlar.öylesine bir yanılgı öylesine bir boşluktadırlar ki her liman onlar için eşşiz bir dinlenme noktası olmaktan öteye gitmez. böylece aşkı iki paralık ederler ve sen ne yaşadığından zevk alırsın ne yaşattığından...
Hemen telde isim degiştirilir msn iletisi kalpli (L) modlara bürünür birde hit olan bir şarkının sözüde yazıldımı iş tamamdır.

yapmayın etmeyin gerek yok safdışı kalmayın
kendilerini eleştiren tipleri hiç iplemeyen insanlardır.

aşıklar kendi kriterlerini kendileri belirler, aşkı kendi aralarında yeniden yorumlarlar. aşk bu değil mi zaten? sevgiyi karşılıklı yorumlamak? başkalarınınkine benzeyebilir, ya da tamamen farklı bir yorum olabilir. zerre önemi yok.. size mi düşmüştür araya girmek, eleştirmek, başkasının sevgisini küçümsemek ve sorgulamak?

düşünsel olarak bile yeriniz yoktur o aşkta, hadi işinize gidinizdir.
(bkz: kolpa sevgiler)
(bkz: facebook aşkları)
** (bkz: bu memlekette göte göt derler)*
meali 2 günlük de olsa aşksa aşk denebilir hiçbir iki günlük ilişki aşk değildir diye bir cümle kurulamaz.
not hep 3 sene aynı sınıfta okuduğu kızlara aşık olan bir fenerbahçeliyim. *
bi 2 gün sonra da ayrılıcak olan insanlardır.
aşk nedir bilmeyenlerdir. yaşamamışlardır daha önce, sevilmemişlerdir. sonra biri çıkıp onu sevdigini söyledigi zaman, victoria secret mankeni görmüş bir abaza gibi tutulurlar, aşık olduklarını sanarlar.
organizma ihtiyacına ulaşmak için beyninde kabul çerçevesinde, hangi amaca hizmet ediyorsa istediği ismide koyar.
aşkın ne demek olduğunu bilmeyen kişilerdir.
aşkı kalbinde değil başka bir yerinde yaşayan insandır.aşk o kadar basit midir ya! dedirtir.
(bkz: liseli)
üçüncü gün sevişirler. dördüncü gün şiddetli geçimsizlikten ayrılırlar.