bugün

birikim benim için çok önemli. vakti boş tenekelerle geçirip ziyan etmemeli. sevgi dolu olmak, hayatı güzel karşılamak için kendini gerçekleştirmiş yaratıcccı insanlara ihtiyaç var. zamanını facebook, sözlük gibi candüşmanı sitelerde öldüren sıradanlanmış kangurular bizi bir yerlere taşımaz arkadaşlar. uyarmayı bir ödev biliyorum. gelin facebook hesaplarınızı kapatalım ve kafaları çalıştıralım biraz. dinleyen çok şey kazanır, ciddiyim canlarım.
(bkz: herkes filikalara)

içeri girdiğimde raskolnikov memelerini sıvazlıyordu...
(bkz: nick başlık uyumu)
(bkz: özledim lenin in kokusunu özledim)
(bkz: yeni mezunun tespiti)
şimdi bakınızı bir kenara bırakırsak haklı tespittir. suç ve cezanın içinde hayata dair çok fazla önemli ayrıntı vardır. okuyunuz efendim.

-ama hayretullahcan 18 e dek diyo bu.
+olsun oku sen.
18 yaşına kadar okuduğu tek kitap suç ve ceza olan yazarın serzenişidir.
18 den gün almış suç ve ceza yı iki gün önce bitirmiş elemanın cümlesidir.
özetini okusak çaylak olabilir miyiz acaba diye düşündüren tespit.
çaylaklığı hak etmek isteyenler için gelsin:
[ http://karlitorosdaglari....ozeti-dostoyevski/1215558]
birine göre önemli gelen şeylerin diğerine göre önemsiz gelmesi durumundan haberdar olmayan kişi tespitidir. zira ben çıkıp starcraft oynamayı bilmeyen kendine yazarım demesin gibi bir cümle sarfedebilirim.
"bir tek suç ve ceza yı okuyan da havalara girip yazarım demesin." şeklinde tamamlanabilecek ama nasıl tamamlanırsa tamamlansın başı bozuk emir. *
18 yaşına dek suç ve ceza okumayan okurum demesin seklinde düzeltilmesi gerekir. nitekim dostoyevski de bu kitabı yazana kadar yazar değil miydi ulan şeklinde düşünmeme yol açıyor.
18 yaşına dek suç ve ceza okuyan herkes de kendine yazarım demesin bence. meselam bu entryim çok subjektif ama herkesin entrysine kimse karışamaz. hadin hayırlı işler.
18 yaşını doldurmuş yazar söylemidir, büyük ihtimalle de dün okumuş kitabını ve bitirdiği gibi entry girmiş.

(bkz: birikim benim için çok önemli)

(bkz: oldu o zaman biz kalkalım)
kitap okuyunca yazar olunmaz okuyucu olunur, yazar olmak özel bir yetenek işidir ve her babayiğidin de harcı değildir. hafta da bir kütük kitap bitiren biri olarak söylemeliyim ki suç ve ceza okuduğum kitaplar arasında çok da farkı bir yerde değildir tamam güzeldir iyidir hoştur fakat hayat felsefesi başucu kitabı değidir.
çok doğru bir tespittir. olmadı dizisini izleyin sayın yazarlar. atv de ''aşk ve ceza''.
bunu diyen adam mesela bir mesnevi'yi bilmez, leyla vü mecnun'dan habersizdir, sadi kim, gülistan ne duymamıştır ve kültürlüyüm diye geçinir, yazık...

okuma işi sadece dostoyevski'yle olmaz yani, yoksa suç ve ceza'ya laf etmek kimsenin haddi değil.
(bkz: aşk ve ceza dizisini izliyorum abi olur mu)
(bkz: Ha nişan taşı ha beşik taşı)
okuyan ne hakla yazarım diyor! sormazlar mı adama?
(bkz: 18 yaşına dek nutuk u okumayan yazarı demesin)
daha üç gün önce suç ve cezayı bitirmiş kitap kurdu olduğunu sanmış iki gün önce 18ine girmiş dün sözlük yazarı olmuş fakat hayatın özünü suç ve ceza sanan ergen zırvasıdır. okumak tabi ki önemlidir ama iki tane kitap okuyup okumayanları yargılamak sığ*lığın daniskasıdır.
zamanında das kapitali okuyup, şimdi ıraka girelim borazanlığı yapan hatta ırakta amerikan şirketleri ile iş yapan firma kuran, emperyalist diye zamanında höyküren şimdi ise emperyalist dediklerinden ab fonları adı altında onbinlerce euro alan, özelleştirme altında halkın parası ile kurulmuş sanayisini beleş olarak emperyalist dedikleri ülkelere satışı için yazılar yazan eski marksist yeni kapitalistleri-yazar takımlarını görünce 18 yaşına kadar suç ve ceza okumayana bir şey diyesim gelmiyor.

belkide ''oğlum kapitali yazacağına kapital yapmaya çalışsaydı'' diyen marksın annesinin dileğini yerine getiriyorlar. fakat parayı bulana kadar marksist-kocayı bulana kadar feminist sözünü dilimize sokan bu sonradan görmeler marksist felsefenin a'sı sayılan suç ve ceza kitabını okumamışlarmı dersiniz? yada okumuşlarda ortadaki pastayı almak için toprak kullananın hesabı ''suç ve ceza'' felsefesi ile parayı bulunca kapitalist olmuşlar.

öyle ya ırakta yada ülkemizdeki değerler nasıl olsa hiç edilecek bari biz yiyelim demişlerdir. arada giden canlar-emekler doğal ayıklanma olmalı. bu ballı-kaymakdan faydalanmalı.

eeeee, toprak kullananın hesabı.
doktor emmet brown'ı arasak yardımcı olur mu ki la..!! diye sormama sebep saçmalık.