bugün

uçuşlarınızı yapamıyoruz çünkü grev var, cümlesini kurdurtan, kurdurturken de insanı sevindiren hadise.
is birakanlarin yarisinin ak partiye oy verdigi unutulmamalidir.
(bkz: lahana tursusu)
doktorların da 2 saat iş bıraktığı eylemdir. *
başbakan'ın "hizmet alanlara zulm ediyorlar" şeklindeki iğrenç açıklamalarına maruz kalan eylemdir. kendisi burada demokratik haklarını kullanan işcilerin haklı eylemlerini haksız gösterme çabasındadır.*kendisini kınıyoruz, bu ülkede hakkını arayan memur, hakkını arayan işci sevilmez. bu ülkede zulm eden bir kurum varsa oda akp ve onun hükümetidir. *

edit: insanların geleceklerine, emeklerine zulm edenler kalkıp nasılda bu insanların 2 saatlik eylemlerine zulm derler, bu nasıl mide? bu nasıl iş? şimdi birlik olma zamanımız halkım.

(bkz: uyan ey halkım)
emeklilik maaslarinin dusurulmesi, emeklilik yasinin 65'e yukseltilmesi, mevsimlik iscilerin saglik sigortalarindan yararlanamamalari, prim sayilarinin 7000'den 9000'e yukseltilme tasarisi, mevcut uygulamada 120 gun prim ödeyen isçi issiz kaldiginda 6 ay sosyal sigortadan yararlanabiliyorken 30 gün prin odeyenin 10 gn bu haktan yararlanabilmesi gibi tasarinin ulkemizin gencliginin de gelecegini de mahfetmektedir. Nereye gitmekteyizdir ? hala akp'yi savunanlar destekliyorlar midir ? eyleme katilanlarin arasinda hukumete yakin olanlar da olunca pek oyle gorunmuyor.
sabah 10.00'da başlayan 12.00'da bitirilen. arkasından bir çok yerde öğle tatiline girilip yaklaşık 3 saat boyunca devleti devre dışı bırakan eylem.

haklılar mı? evet haklılar... hizmet alanlara zulm ediliyor vecizesini yakıştıran başkan biliyordur ki, kendilerinin yumurtladıkları "hizmet alanlara" zulm etmiyor sanki? sanki o insanlar 65ine gelmeden emekli olmanın bir yolunu bulabilecekler? onların emekli maaşları 500 ytl'den 250'e, asgari ücretin bile altına çekilmeyecek. *
rte nin, eylemdeki emekçilere
gişe kuyruklarında bekleyen vatandaslarının bosa yanan yakıtının hesabını sorduğu eylem.
kim verecek şimdi bunun hesabını hı?
onu da alacak ama basbakan cebimizden,
bırakmaz öyle kimsenin hakkını kimseye....
sözlük yazarlarını penisi büyük erkeklerin slip mayo giymesi kadar ilgilendirmeyen bir konudur.*
başbakanın "zulüm yaptıyorlar" diyerek hönkürdüğü eylem.

Zalim kendi zulmüne baksın önce.

Zalimin zulmüne karşı atılmış ilk önemli adımdır.
emek platformu'nun plana koyduğu ve bugün gerçekleştirilen eylem.

ben eylem saatinde okulda olduğum için toplumsal hayatı nasıl etkiledi bilemiyorum...

ama şunu biliyorum ki bu sayede - bu eylem, grev sayesinde - iki dersimiz boş geçti...

hayır, hayır...

dersimiz boş geçti diye sevinmiyorum...

yanlış anlaşılmasın...

ama bizim hoca derse gelmedi...

yani devletin okulunda iki dersimiz boş geçti...

"neymiş, grev varmış, eylem varmış peh" anlayışında da değilim hakları tabii ki...

baktılar çıkacak yasa çok ağır şartlar getiriyor...

gerçi 2036'da uygulanacakmış ama olun çocuklarını düşünmeleri son derece doğal...

hani hep denir ya: "türkiye'de beş milyon işçi vardır, ailesi ile eder 20 milyon." hükümet her zaman iyi geçinmeli bu yirmi milyonla...

çünkü o koltuklar yirmi milyondan geçiyor da milletvekilleri oraya oturuyor...

hükümetler hep iyi geçinmeye çalışır bu yüzden emekliyle, işçiyle...

bu yüzden mesela ankara'da çoğu memur hükümete oy verir...

işte bu yüzden ben "bunlar yalancılık yapıyor, halkı kandırıyor" diyen başbakanı anlamıyorum...

tamam öfke ona göre bir hitabet türü ama bence değil...

bu yüzden, böyle konuşması sayesinde hükümet yanlısı tutumuyla tanıdığımız türk-iş bile eyleme geçti...

kısacası başbakanın öfkeyle harmanlaşmış hitabeti işçileri biraraya getirdi, emekçiler emek platformu oluşturdu...

grev oldu, eylem oldu, belki hayat bazı yerlerde felç oldu...

ama benim anlamadığım kısaltması dünyanın en boktan kısaltması olan - ssg var içinde mesela- bu yasayı çıkaran hükümet yerel seçimler öncesi ötenazi hakkını mı kullanıyor?

o kadar da saf değillerdir herhalde...

yani bu kadar işçi yollara döküldüyse vardır bir hikmeti...

elbette incelemişlerdir yasayı...

çocukları için yollara dökülmüşlerdir...

bir daha söylüyorum haklıdırlar...

ben akp'nin böyle bir salaklığı yapacağını - yani yerel seçim öncesi intihar edeceğini- da düşünemiyorum...

belki bir gence yakışmıyor ama "vardır bir bildikleri , bunlar da vatan haini değil ya kardeşim" diye düşünüyorum...

bakalım neler olacak?

yine her şey unutulacak yasa geçecek mi?

yoksa biraz yontulacak mı?

yani eylem bir şeye yarayacak mı?

inşallah yarar...

yazımın başında dersimin boş geçmesine niye şaşırdığıma gelince ben bir liseli olarak ilk defa bir eylemin bu yüzüyle tanıştım...

biliyorum daha neler göreceğim ama...

işte şaşırdım...

hiçbir açıklama olmaksızın dersimiz boş geçti...

oturduk orada biz...

sonra öğle yemeği falan yedik...

hayatımız devam etti...
sırf oy verdiği için hükümeti savunanların trajikomik duruma düştükleri eylemdir.
işsizliğin alıp başını gittiği canım* ülkemde çok ta kriz yaratacak bir sorun değildir kanımca.*
yeni sosyal güvenlik yasasına tepki vermek için iş bırakma eylemi. akp'nin yeni sosyal güvenlik kanuna tepki için yapılan ama akp'nin cokta umrunda olmayan eylem.
istanbulda cerrahpaşadan yürüyüşe başlayan emek platformunun hükümet ve yasa karşıtı sloganlarla saraçhanede son bulan, yaklaşık 10000 kişinin katıldığı etkili bir iş bırakma eylemi olmuştur. son bir yılda artan işçi grevleri, halkın sağlıkta yıkım olarak adlandırılabilecek ssgss ye karşı kızgın tavrı artık bu ülkede bir şeylerin sınırı aştığının göstergesidir. hükümet halkın sesini duymadığı sürece artan tepkisiyle bir halk hesap soracaktır ve gerekirse genel greve gidecektir diye düşünmekteyim.
(bkz: işçi memur elele genel greve)
(bkz: sağlık haktır satılamaz)
(bkz: yaşasın sınıf dayanışması)