bugün

sözlükte geçirdiğim son bir saat itibariyle çooooooook başarılı olduğuna kani olduğum bir askeri darbenin tarihidir. insanları ülkenin en vahşi yönetimini savunur hâle getirmeyi bile başarmıştır cunta, netekim paşa'yı görenler direktoman alkışa başlamaktadır. vallaha helal olsun, onlar bile beklemiyordu bu kadar başarılı olmayı... ne diyem, our boys have done!

ha bu arada ben de koroya katılayım: çok kavga oleyodu, sağcilala solcila vaaadi, kardeş kardeşe kurşun sıkayodu bik bik bik...
gora filminde Erşan Kuneri'nin Türkiye'nin ilk bilim kurgu filmini * çekmeyi düşünürken kaçak sigaradan tutuklandığı tarih. Kısmet olmamış.
türkiye nin bir çağdan başka bir çağa geçtiği tarihtir. öyle bir tarih düşünün ki 1 tarihin akışını değiştirsin. eğer belki bu darbe olmasaydı türkiye bambaşka bir türkiye olacaktı. eğer darbeler 20 yıl geri götürür dediğine göre şu an belki dünya nın gelişmiş ülkeleri arasında olabilirdik.

edit: her şeyin iyi yanı ve kötü yanı vardır. darbe nin kötü yanı iyi yanından çok çok ağır basıyordu.
kafası acayip karışık bir ülke yaratan darbenin tarihi. iki dakika önce "aslında iyi oldu be" diyenler iki dakika sonra "olmasa fezadaki bahçemizde çim bçiyoduk amuğgoyyim" diye çıkabilir karşınıza.
solun ağzını burnunu kırmış ,gençleri siyasetten soğutmuş ,sorgulamayan ,sorgulamaya korkan bir neslin ilk adımlarıdır.
(bkz: 7379468)
Şimdiki apolitik gençlerin oluşmasına zemin hazırlayan, dönemin genelkurmay başkanı Kenan Evren tarafından gerçekleştiren askeri darbe. Bir çok insan katledilmiş, kitaplar yakılmıştır. Bütün bunların sorumlusu Kenan Evren ise hala yargılanmamış evinde resim çizmektedir.

(bkz: Kenan evren yargılansın)
çocuk aklımla ne olduğunu anlayamamış ama çok fazla korkmuştum.
yaradır.
Antidemokratik hareket.
şuanki yönetimin,halkın,zihniyetin sorumlusu olan darbe.
türkiye'ye karşı başlatılan operasyonun, ilk ayağının başarıyla tamamlandığı tarih. bu oyunu oynayan kişilerin amerika da arkadaş arasında söyledikleri söz şudur; ''bizim çocuklar türkiye de darbe yapmış''.

(bkz: bizim çocuklar türkiye de darbe yaptı)
Artık tekrarı olmasın dediğimiz askeri darbe.
karıştır-barıştır taktiklerinin uygulandığı askeri cezaevlerinde birbirlerini öldürmeye çalışan insanlar karşısındakilerin neye benzediklerini öğrenirler biraz biraz. insanın içi burkulur söylenenler karşısında;

--spoiler--
karıştık ama birbirimizle hiç barışmadık çünkü onlar bizim kardeşlerimizin katiliydi, aynı durum bizim için de geçerliydi. o küçücük koğuşta herkesin yeri belliydi görülmeyen sınırlar vardı ama çok şey gördük, çok şey öğrendik. biz onların annelerinin rusya'dan geldiğini sanarken onlar da bizim annelerimizi amerikan sanıyordu.
--spoiler--

her ikisi de hatta hepsi de vatanını birbirinden çok sevmekteydi ama, peki bizi kimler bu hale getirdi?
bu öyle bir tertiptir ki, tüm kamu kurumlarının yani tütmüyle devletin yönetimini asker ele geçirdiğinde halktan ve özellikle siyasi çekişmelerle, hesaplarla eylem boyutunda ilgisi olmayan işinde gücünde insanlardan topyekün destek bulması için gerekli zemin ustaca hazılanmıştır. şahsım bunun canlı örneğidir. çünkü 13 eylül 1980 doğumlu bir adem olarak, ismimin "kenan" olması hususunda anneme bababa hatta dedeme baskı yapan amcamın tek dayanak noktasının; "adam akan kanı, hergün birilerinin başka birilerini öldürmesini bir anda bitirdi helal olsun!" olduğunu kendi ağzından öğrendim. avrupa birliğine uyum sürecinde adalet reformu çerçevesinde isim değiştirmek kolay hale gelirse ilk yapacağım iş de budur.aha da buraya yazdım.

asl pls? diye gelmeyin artık; yukarıda isim yazıyor. hatta bonus olarak yaş da var.
Gençlik olarak yeterince hesaplaşamadığımız, hesaplaşıp tepki koyamadığımız kara gündür. ilk önce genç olduğumuzun, türkiye nin dinamizmi olduğumzun farkında mıyızz acaba? Burada ' evet ' naraları atanlar, acaba yaşadıkları sürece hesaplaşabildiler mi 12 eylül le, ya da 12 eylül mağdurlarıyla aynı düşünceleri paylaşan günümüz devrimcilerinin yanında oldular mı? Akp nin Yöküne hayır diyenlerin joplandığı, hapishanede işkencelerin yapıldığı ,devrimci sendikaların bertaraf edilmeye çalışıldığı akp dönemi boyunca 'evet' çiler bu olanlara 'hayır' dediler mi acaba?
şimdi biraz açık yüreklilikle cevaplanması gereken bir soru vardır bu tarihle ilgili. bu darbeyi körü körüne eleştirmeden önce, kaç kişi darbeden önceki son bir yılda yapılan suikastlerin listesini araştırmıştır ? bakın sağcı ve solcu gençlerin kavgasını geçiyorum burada, o zaten önlenemez bir haldeydi. ben suikastleri soruyorum. nihat erim, bedrettin cömert, abdi ipekçi, abdurrahman köksaloğlu, gün sazak...

eğer ki bu suikastler ordunun işiyse zaten bu suikastlere de darbeye de lanet olsun. ama bu suikastler başkalarının işi idiyse ben bu darbeyi de fazla suçlayamam.
"piç düştün fahişe rahminden
kenan yüzlü hamakatlar emzirdin
kanser kesiği tek memenden
sürtüğün biri ismi; eylül."

dörtlüğünün yazılmasına ilham kaynağı olan rezil gün. berlin duvarı bile yıkıldı ama 30 yılda hala yıkılamadı darbeci zihniyet, yıkılacak mı? sanmıyorum.
kahrolsun darbeler.

12 eylülden on gün önce.

-saat yediden sonra sokağa çıkamamamak.
-kurtarılmış mahalleler.
-bülünmüş okullar
-bölünmüş polisler
-kardeş kavgası
-boykottan okulda eğitim görememek
-bölünmüş gazeteler.
-okulda sscb nin marşını okumak
-kim vurduya giden gençlik.
-kıyafetinden dolayı suçlanmak
-mahalle fırının bombalanması
-mahalle bakkalının katledilmesi
-güvensizlik ve korkunu en üst düzeyde olması.
-istiklal marşını boykot edilmesi.

anlayacağınız ondan öncede pek parlak olmayan birşeyler vardı.

11 eylülde çaresizlikten darbeyi istemek, 12 eylülde darbeyi istememek.
24 ocak kararları devrimci güçler tarafından deşifre edilmişti ve bu kararlara karşı ciddi bir halk muhalefeti başlamıştı.
ama bir yandan da kararlar meclisten geçmek zorundaydı. çünkü birileri öyle buyuruyordu. halk sefalete biraz daha mahkum edilmeliydi.

türkiye'de faşizme karşı ciddi bir mücadelenin verildiği, sokak çatışmalarının sık yaşandığı, her gün ölü haberleri duyulduğu bir dönemdi. sağ sol çatışması deyip geçmek, gerzekçe bir yaklaşımdır. sağ taraf olarak algılanan taraf, devletin köpekliğini yapmakta, devlet tarafından beslenmekte idi.
sol taraf ise, halkı için halkı ile birlikte mücadele edenlerden ibaretti. devlete karşı!!

bahane hazır idi. sağ sol çatışması.
bir darbe olacağının tespiti devrimci yol dergisinde, darbeden 1 sene önce yapıldı. tkp başta olmak üzere, bütün sol cenah darbe tespitini devrimci yol'un korkaklığı olarak nitelendirdi ne yazık ki, hiç bir önlem alınmadı, birleşik cephe bu tespit yapıldığında kurulabilse idi, faşist darbenin etkisi bu kadar güçlü olmayacak, postalları ile halkı bu denli ezemeyecekti faşistler.

darbe oldu!!
nokta operasyonu ile fatsadan başlatıldı darbe, terzi fikri'nin tutuklanması gerekmekteydi. çünkü demirele göre öoruma değil, fatsaya bakmak lazımdı.

sonra faşist darbe ülkenin dört bir yanını sardı.
sağcı ve solcu bir çok insan işkencelerden geçtiler.

sağcılar ve solcular işkencelerden geçerken islamcı cenah yüzünde kocaman bir sırıtma ile çatır çatır yazılar yayınlıyor, darbeyi yapan faşist generallerin götünü yalıyordu.
ne mi yazıyorlardı dergilerinde?

muhakkak ki, ülkemizi içine düştüğü bu kaos ortamından kurtaran komutanlarımız cennete gideceklerdir.
imza: fettullah gülen

sağcılardan asılanlar da oldu, göstermelik rakamlar ile, keza insan ölümü, cinayet ve idam rakamlar ile tarif edildiğinde çok mide bulandırır. ama faşist darbeyi yapanların amacı şu idi, aşağıdan bir kaç kulu feda edebiliriz, solcuları katlederken, ülkedeki muhalefet damarını ezerken, bir kaç sağcı gencin lafımı olur. demokrat gibi davranmalı ve bak onlardan da ceza çekenler var demeliyiz.

sağcılar yıllarca darbe sonrası, mazlum edebiyatı yaptılar. çok çektik valla, oyuna geldik falan.
kendilerini darbenin mağduru ilan ettiler ki, yaptıkları tek doğru tespit bu idi. evet darbenin gerçek mağdurları idiler onlar.

çünkü fikirleri iktidar da idi ama kendileri hapishanelerde, işkence tezgahlarında idam sehpalarında idiler. peki ne için dövüşmüşlerdi onlar? fikirleri iktidara gelsin diye, ee gelmişti işte, sorun neydi? niye onlar işkence görüyorlardı.

sol cenah asla mağdur edebiyatı yapmadı ve kendisini darbenin mağduru olarak tanımlamadı.

çünkü onlar bu faşist darbenin muhatabı idiler. darbe onları susturmak, varlıklarını ezmek ve böylece halka giydirilmeye çalışılan yeni sürecin önünde oluşması güçlü ihtimal bir toplumsal muhalefet tabanının önünü kesmekti.

solcular, verdikleri devrim mücadelesinde, ölümü göze almışlardı, bilerek çıkmışlardı yola, kendi iradeleri ile. işte bundan mağdur olma durumu yoktu ortada. muhatap olma durumu vardı.

sonra yıllardan 2010 oldu, darbeyi yapanlar hiç bir hükümet sırasında yargılanmadı, hatta yargılanma kelimesi ağza alınmadı. ki bu ülke o dönem işkence gören sağcıların hükümetini de gördü bu süreçte, dincilerin hükümetini de.

şimdi o dönemin ağzından salyalar akarak, darbecileri kutsayanları, çıkmış karşımıza ağlayarak diyorlar ki erdal erene yazık..
allah belanızı versin diyeceğim keza allaha inanmayan biriyim. demiyorum.

ağzınıza aldığınız devrimci isimlerini zikrederken durun düşünün lan bi, sizin cürmünüz yetmez onlar için göz yaşı dökmeye.

neymiş anayasa paketine evet demek 1980 darbesi ile hesaplaşmakmış, kimi kandırıyorsun lan sen?
derler adama.
bu günde gerçekleşen darbe ile ilgili olarak http://jiyan.us/?p=4942 adresinde bir belgesel haber yayınlandı. kim ne yapmış? ne yazmış? neler dönmüş? neler söylenmiş? giriş metnini aktarıyorum:

"aslında şöyle başlayacaktık: "12 eylül 1980 darbesinin üzerinden 30 yıl geçti. türkiye’yi tamamen değiştiren müdahale sonrasında 650 bin kişi gözaltına alındı, 1,683 bin kişi fişlendi, 50 kişi idam edildi, 171 kişinin ‘işkenceden öldüğü’ belgelendi... "

içimize sinmedi. sıradan bir 12 eylül 1980 haberi yapmak istemedik. belki bizim ekibimiz aramızdaki kimi ağabey ve ablalarımız hariç genç; ama babalarımıza, annelerimize, amcalarımıza, teyzelerimize hayatı dar ettikleri, kitaplarında kendimizi tanımladığımız aydınları hapsettikleri katlettikleri için bu davayı sahiplendik. biz elimizden gelenle 12 eylül 2010'u referandum olarak değil 12 eylül 1980'in 30'uncu yıl dönümü olarak anacağız. biz sadece bir grup okuyan, yazan insanız. yani 12 eylül'ün en zararlı gördüğü tipiz. bu sistemin yarattığı en öteki grup sizin anlayacağınız!

işte bu sebeplerle jiyan - hayat - gyank ekibi olarak 1980'den tam 30 yıl sonra bugün referandumun hengamesinde unutulmasın diye, türkiye siyaset tarihi'nin en karanlık döneminin başlangıcından klasikleşen o notları, rakamları yayınlıyoruz. bir şeyleri unutmak ya da hatırlatmak değil amacımız. adetin yerini bulması da değil. biz 12 eylül 1980'in zihniyetinin kurbanlarını hatırlatmak, o zihniyetle hesaplaştığını iddia edenlerin o gün nerelerde olduğunu, 12 eylül'ün anayasasına %92 ile evet diyenlerin kim olduğunu sormak için bunu yapıyoruz. biz 12 eylü çocuğu değiliz, ya siz?"

devamı: http://jiyan.us/?p=4942
http://www.youtube.com/watch?v=OMIvLW7ijZs
1980 askeri darbesi/#9356080
Bugün yapılmak istenen sivil darbenin temellerinin atıldığı tarih.
görsel