bugün

galatasarayımın amatör takım kalitesinde bir defansa ve rıdvan dilmen'in tabiriyle uzay takımında dahi oynayabilecek kalitede yabancı futbolculara sahip olduğunu gösteren karşılaşma.
galatasaray'ın amatör küme takımlarının yemeyeceği goller yediği maçtır. ama sevindirici olan, elano'nun harika ara pasları, enerjisi, ve barış'ı gördükten sonra bir kez daha emin olduğum muhteşem futbol zekasıdır.
keita için bir şey diyemeyeceğim, kulübeye iki numara büyük gelir.
antalya'nın attığı iki gol de ofsayt değil goldür. galatasaray'ın attığı 3 gol de goldür. o zaman düz mantık skor 3-2 galatasaray lehinedir. hadi şimdi dağılın...
yan hakemlerin bir pozisyon dışında (antalya'nın ikinci golünden önceki direkten dönen top) hata yapmadıkları, hatta mükemmel kararlara imza attıkları maç. umarım ilerde bu performanslar devam eder.
öte yandan nonda ölü gibiydi, nerde sezon başındaki coşmuş nonda, nerde bu. bu performansla fener'de bile oynayamaz.
antalyaspor biraz daha becerikli olsaydı fark olurdu da işte. formaya yenildiler.
ofsayt uygulamasından bazı galatasaraylıların bihaber olduğunu gösteren maç.

şimdi hacım, ilk 20 dakika boyunca tam 4 defa galatasaray ofsayt taktiği uyguladı. bu taktiklerin 2'si golle sonuçlandı, 1'i direğe çarpıp kornere gitti, 1'i de ali zitouni'nin topu ayağına dolandırmasıyla pozisyon olmadan eridi.

baboli, şimdi ofsayt taktiğine karşı antalyaspor mevcut uygulamayı çok harika kullanmıştır. şu anki uygulamaya göre, bayrak top ofsayttaki oyuncu temas edene kadar kalkmaz hacı. ofsayt kararı verilen anlara da bakarsanız yardımcılar hep pozisyonun ofsayt olduğu belli olduğu halde, oyuncu topla buluştuğu anda kalkmıştır bayrak.

galatasaray'ın bu taktiğine karşı sağlam uygulama yapmıştır antalyaspor. 1 tane ofsayt yemi bırakmış, galatasaray defansı bu yemi afiyetle yutmuş "çakılı" kalmış, top atıldıktan sonra ofsayttaki adam geri kaçmış, ofsaytta olmayan geriden gelen adamlar pozisyona girmiştir.

ne orhan ak'ın golü ofsayttır ne de jedinak'ın.

yok neymiş, yardımcı ilk 20 dakika ofsayt modunu "off" yapıp 20'den sonra tekrar "on" yapmışmış. sizin güncel futboldan haberi olmayan yorumlarınızı yiyim lan.

20'den sonra bir "off" moduna giren vardı, galatarsaray ofsayt taktiğini "off" yaptı sadece.

daha önceki yazımda da söyledim yine söylüyorum, bu maçı direkler, şenol can, mehmet özdilek ve keita sayesinde almıştır galatasaray.
galatasarayın bala g.te yendiği maç olmuştur. reziller.
antalya'nın 2 golü de buz gibi goldür. çünkü galatasaraylı futbolcular hatalı biçimde ofsayt taktiği uygulamış ve geriden çıkan orhan ak ve jedinak'ı kaçırmışlardır. ne zamanki 2-0 yenik duruma düştüler, o zaman kendilerine gelip kazandılar. gs bu futbolla şampiyon olması imkansız. çünkü her zaman yenik duruma düşülen maçı çeviremeyebilir.
galatasaray'ın artık adam gibi bir stoper transfer etmesi gerektiğini gösteren zibilyonuncu maç oldu. ayrıca elano blumer her gün biraz daha ayak uyduruyor takıma.

son olarak da, maç 2-0 olduğunda burada başkasının çüküyle gerdeğe giren aptallar için gelsin;
(bkz: bir an için heyecanlandın itiraf et)
2-0 dan galatasarayın 3-2 çevirdiği maçtır.
http://www.youtube.com/wa...p;feature=player_embedded
antalyaspor'un attığı iki golun de ofsayt olmadığı karşılaşma. şimdi izledim ten. gerçekten çok temiz. katılmayan varsa özel mesaj atabilir, beraber izleyebiliriz.
ha galatasaray defansının mallığından söz etmeye gerek yok artık, aylar önce galatasaray yenerken bile galatasaray başlığına defalarca yazmıştım. inşallah devre arasında güzel bir defans alınır. o alınan defansın en önemli özelliği pozisyon alması olmalı.
leo franco da çok komik. hele yediği ilk goldeki bakışı, piknikte dereye top kaçar da ah gitti artık, oyun bitti diye bakarsın ya. öyle bakmış. ufuk değil aykut bile basar bu franco'ya.
keita da süper arkadaş. 90 dakika hatta uzatmalarda bile bu adamı oyundan almıcaksın, her an patlayabilir.
nihayet ulan! dedirtmiş, galatasaray defansı olduğu yönünde duyumlar alınan oyunculara laflar hazırladığım maçtır. arkadaş ne kaleciymiş be, yemin ederim direkler franco'dan daha cok iş yaptı, bir de sizin yerler ofsayt taktiğinizi, bu ne lan. öyle bir savunma var ki galatasaray'da, gol atmayanı döverler. allasen caner, yeminlen bez getir, bişey yap ama yol al bu takımdan, yok işin bu takımda. hakan balta bir var bir yok, uğur ucar ne iş, barış desen ayrı bir vak'a, hacılar unutmuş nerede oynadıklarını. son lafım da aydın'a, git aydın, kiralık git, satılık git, ama bir şekilde, sürekli forma giyeceğin bir takıma git, ama git illaki.

velhasılı kelam, galatasaray'ın azıcık kıpırdanması ile geri dönüş yaptığı maç olmuştur. ayrıca elano'nun en iyi performanslarından birini sergilediği maç oldu, keita'nın ise iki kişiyi sırtında taşıyarak yardırması macın habercisiydi falan ve filan ve harry kewell... profesyonelliğinin doruğunda bu adam, bizim ''genc yetenekler'' sahada ruhunu teslim ederken, macı cevirenlerin başında geliyordu kewell, ayrıca uzatın artık şu sözleşmeyi.
Akdenizinin ayazının az daha cimbomu çarpıp hasta edeceği maç.
derin bir oh çektiren maçtır.keita yı haftalardır kenarda oturan zihniyetin haftalardır sadece kaitayı değil takımı cezalandırdıkları bugün fazlasıyla ortaya çıktı!!bu adam yedek oturamaz, oturmamalıdır bundan sonra da!!bugün herkes gördü takıma ne kadar faydalı bir adam olduğunu!!yeni santraforumuz kewell la nonda dan daha iyi anlaşıyor maşallah.elano nun yan paslarını da buna eklersek antalyanın gardı 60 dan sonra düştü, mecburen düşecek!!ilk yarıda yediğimiz goller saçma sapandı!!defansın ofsayt macerası, teknik bir talimat mı yoksa servet öncülüğünde yapılmış hatalar zinciri mi, kestirmek zor!!her hafta evlere şenlik şeyler oluyor takımda!ama her şeye rağmen bugün kazandık, scandalın eşiğinden de dönülmüş oldu.

buarada nonda nın rahatlığına gittikçe kıl olmaya başladı taraftar!!adam ayağında top tutamıyor, bugün ciddi ciddi antalyalı gibi top oynadı!!!nedir bu rehavet güçsüzlük!!!baros takıma döndüğünde tekrar tutuşacak eminim o zaman yırtacak kendini kadroya girmek için nonda paşa!öte yandan sabrinin yumurta kafasını özler olduk nerdesin oğlum ya!sabrisiz kanatlar çalışmıyor, monaco da bunun farkında, 6 milyon euro ile kapıyı açmışlar bizim sabriye, kafaya koymuşlar devre arasında alacaklarmış fransızlar.neden nonda değil de sabri herkes bizim gördüğümüzü görüyor...
hakemin maç başlamadan önce options'Dan ofsayt seçeneğini off'a getirip 20. dakikadan sonra tekrar on'a çevirdiği maçtır.
galatasaray'ın kazandığı; keita, elano ve kewell'ın gol atarak 3-2 bitmesini sağladığı maç. çok iyi oynamasak da kazandık ve en sevindirici olanı da elano golünü attı. umarım bundan sonra da böyle devam eder.

peşindeyiz, her yerdeyiz, seninle cehenneme bile geliriz!
antalyaspor'un 2 golünün de ofsayt olduğu maçtır. olabilir diyeyim daha doğrusu. maçta pozisyon tekrarlarını gördüm sadece, dikkatli bir şekilde incelemedim, sonradan bakmadım falan. "kafayı vuran adam orda değil ki cnms" diyenlere de aktif bölge diye bir şey olduğunu hatırlatırım. aktif bölge değilse de oyuncu falan var lan.

hele ikinci golde, kim o djehoua mıydı, zitouni miydi göremedim. 5 metre ilerde adam. gayet de seksi hareket ediyor adam. gerçi ne yaptığını çözemedim, geri gidiyordu ama o ne gidiş?

eeh bana ne lan, yendik mi yendik.
http://www.youtube.com/wa...p;feature=player_embedded
antalyaspor'un daha iyi oynayıp, galatasaray'ın şenol can, mehmet özdilek, galatasaray kalesinin direkleri ve keita sayesinde kazandığı karşılaşmadır.

maçtan 1 gün evvel başlayan yağmur öğle saatlerine kadar sürdü antalya'da sonra da maç saatine kadar ara ara devam etti. buna rağmen, tribünler özellikle kapalı tribün doluydu.

maç başlamadan önce tribünde şöyle bir muhabbet geçti;

* abi bu keita bugün bu şenol'u maymun eder.
- abi korktuğum tek mevzu o yoksa bu ağır galatasaray defansında pozisyon skıntısı çekmez antalyamız.

ve ne yazık ki, bu diyalog gerçek oldu arkadaş.

maçın 7. dakikasında galatasaray defasının "uyumasıyla" 1-0 öne geçti. akabinde galatsaray'ın abzürt ofsayt taktiği antalyaspor'un akıllı hamleleri ile "pozisyon" olmaya daha bir meyilli hal aldı ki, 2. gol gelmeden şu muhabbet geçti;

- abi galatasaray'a basarsak, rijkaard'ı bu ofsayt taktiğinden ötürü tefe koyarlar.
* bence galatasaray kazansa bile en azından hıncal tefe koyar.

derken, galatasaray orta sahada topu kaptırdı ve yine "ofsayt" diye durakladığı pozisyonda djehoua karşı karşıyayken vurdu top önce leo franco'ya ardından direğe çarparak çıktı. bu pozisyon sebebiyle oluşan korneri paslaşarak kullanan antalya, galatasaray takımının bu paslaşmaya müdahale etmeyip üzerine yine "ofsayt" taktiğini deneyince toplamda o dakikaya kadar -20. dakika- 3 defa ofsayt taktiği deneyip, bu taktikle 1 tane yiyip, 1 tane beceriksizlikten ötürü pozisyon olmadan eriyip, diğeri de az önce değindiğimiz direkten dışarı çıkıp korner olan pozisyona kadar olmasına rağmen, 20. dakikada 4. defa aynı şeyi yapan galatasaray defansı ali zitouni'ye aldanıp, jedinak'ın geriden geldiğinin farkına varamayınca 2. gol geldi.

akabinde galatasaray cılız atak denemelerinde antalya ise oyunu kontrol eden taraftı ancak, keita'ya her seferinde geçilen bir adam vardı şenol can! 30. dakikada soldan yapılan atakta direkten dönen topu takip etmeyen şenol can efendi hep topa müdahale edemeyip, arkasından gelen keita'nın topu kafasında sektire sektire gol atmasına engel de olamadı haliyle.

ilk yarı da böylece bitti.

2. yarıya yine antalyaspor etkili başladı. daha iyi oynayan, oyunda üstünlüğü kuran antalyaspor'du. dakika 62'ye geldiğinde sağa ali zitouni'ye mükemmel bir pas atıldı ali de aynı mükemmellikle ortasını yaptı, galatasaray defansının etrafında bile durmadığı necati ölü noktaya müthiş bir şekilde kafayı vurdu ancak top direkten döndü. işte maç orada kırıldı.

top döndü, sola aktarıldı, soldan kewell'a pas atıldı kewel topa müdahale edemedi ayağına dolaştırdı top geçerken, orhan ak da kewell'ın saflığına uyarak topa müdahale edemedi. orhan topun kewell'dan geçebileceğini hesaplayamadı. top elano'nun önünde kaldı ve düzgün bir vuruşla ömer'in altından ağlara yolladı topu.

3 dakika sonra keita maç boyunca 3 defa yaptığını 4. defa yine yaparak şenol can adındaki tankın belini kırdı. şenol adamı aut çizgisine doğru götürmek yerine kündeye getirip penaltı yaptırmak isteyince, keita da 3. bacağını sallaya sallaya geçti ve penaltı noktası üzerine çıkardı topu, kewell da haliyle affetmedi.

ayno keita birkaç dakika sonra aynı çalımı yine attı, aynı penaltı noktasına yine çıkardı ama 4. golü atacak adamlar uyuduğu için gol gelmedi. sonra antalya atak yapmaya gayret etti, kornerden gelen topta jedinak yine vurdu kafayı ve top yine direkten döndü.

son dakikada yine jedinak oldukça müsait bir pozisyonda topu dışarı atarak, stadı sessiz sedasız terk etmemize neden oldu.

antalya'nın iyi oyununa, galatasaray'ın aptal ofsayt taktiğine, keita'ya, şenol can'a ve direklere değindik. kim kaldı? mehmet özdilek. he zaman söylerim arkadaş, mehmet özdilek asla büyük takım teknik direktörü olamaz. neden?

adamda öndeyken veya berabereyken oyuncu değiştirme alışkanlığı yok. takımın bir yönü aksıyor ve şifo sadece izliyor. bak arkadaş, ben keita'nın şenol'u silkeleyeceğini maç öncesinden biliyorum. bu adamı izlediğim maçlar sadece antalya'daki maçlar. sen bu adamın teknik direktörüsün, antrenman yaptırtıyorsun, ben sezonda 17 maç izliyorum bu adamı, sen en az 40 maç sahada izliyorsun ve sen şenol'u çözememişsen ben ne yapayım? takım iyi oynuyor, şenol aksıyor. 1, 2, 3 derken şenol keita'ya golü attırıyor. bu eşleşme devam ediyor, ilk yarı bitiyor. ne yapacaksın? şenol'u uyaracaksın olmadı şenol'un kademesine girilmesi talimatını vermen lazım. ha pardon ya, 2-1 öndesin ya, bir şey olmaz! al işte 1 tane adam 2 tane golü yedirir, 3 topunun direkten döndüğü, rakibinden daha iyi oynadığın bir maçı üstelik 2-0 öne geçtiğin bir maçı kaybedersin. 2-2 oldu, şifo hala izliyor. takım paniklemiş, şenol'dan bomba geliyor en sonunda. futbol yerine güreşe daldığından keita'ya müdahale edemiyor.

şifo'nun böyle tuhaf huyları var. geçen sezon sivas'taki sivas-antalya maçında maç berabere, türbülent oyuncu değişiklikleri yapmış hücuma dönmüş, 60'tan sonra sivas oyunu antalya yarı alanına yıkmış, 3 topu direkten dönmüş, senin orta sahan çökmüş, değişiklik yapıp orta sahayı kuvvetlendirmen lazım sen ne yapıyorsun şifo? skor 0-0 ya, işine geliyor ya izliyor sadece. sivas çakınca 85'te, 3 oyuncuyu aynı anda 87'de sokuyor oyuna! 0-0 gidecek ya oyun, uzatmalarda oyuncu değiştirip zamandan çalacak ya? 90'lı yıllardaki kafa işte!

bu sezonki ligin ilk maçı olan ankara maçı. aynı terane, adamlar da 90+3'te çakıp gittiler. ha sonra haneye geri döndü 3 puan ama senin mantalitende zerre değişiklik yok.

trabzon maçı ona keza, uyurken uyurken, trabzon aldı götürdü maçı.

fenerbahçe maçı desen her türlü felaket. rakibin atak olarak en etkili oyuncusu gökhan gönül sakatlanmış çıkmış, rakibin sağ kanadı çökmüş vurman gereken yer belli, nokta santrafor bidon veysel soluyor daha ilk yarıda, sen 2. yarıda veysel'i oyundan alıp, balili'yi oyuna sürsen maç 70. dakikada belki 3-1 olacak koparacaksın, sen uyuyorsun. 90 dakika beraberliğe yatıp, almaman için hiçbir sebep yokken beraberliğe yatıp, 90'dan sonra galibiyet peşinde koşup halı sahada bile yenmeyecek bir gol yiyorsun.

bu maç ona keza.

iyi oynatıyorsun takımı ama arkadaş, lokal olarak oluşan aksaklıklara da zamanında müdahale et, oyuncu değişikliğini adam gibi yap! fenerbahçe maçında iyi oynarsın, 3 puan fenerbahçe'nin olur, galatasaray maçında iyi oynarsın 3 topun direkten döner mağlup olursun. neden? lokal arızaları görmene rağmen inadın ve 1990'lardaki kafan yüzünden değişiklik yapmayıp, kaderci yaklaşmandan dolayı.

sakın ha şifo, beşiktaş'ın başına geçmeyi falan hayal etme. bizim tribünden gördüklerimizi sen sahanın içinde göremiyorsun.

son bir not, antalyaspor veysel sakatlandıktan sonra maç kazanmaya ve daha iyi oynamaya başladı. şifo ise veysel'i fasulyeden sayıp her maç oynatıyordu allah'tan sakatlandı da, mecburen djehoua'yı oynatıyor da takım hiç olmazsa daha derli toplu oldu ve daha çok pozisyon buluyor maçlarda.

biz kıçımızı yırtıyorduk veysel'e bela okumaktan her maçta ama şifo işte, küçük düşünen büyük isim.
maç sonucunda gs defansının fm de dahi uygulanmayan ofsayt taktiğini uyguladığına gülünendir. antalyaspor'un geçen seneden hiç ders almadığını hala ileriye top taşıyacam derken defansı boşladığını farkettiğimizdir. bir sıfır çifte şans bahsimi yatırandır. antalyaspor'un direkten dönen iki topunun rijkaard'ı topun ağzından kurtardığıdır. futbol namına pek bişey olmayandır. yahu nihayetinde gs dır ne bekleyebilirizki maksimum dediğimizdir. işte antalya yanılttı bizi diye sonlandırdığımızdır.
galatasaray'da bazı futbolcuların çok sırıttıkları ve bu takıma yakışmadıkları görülen maç.

mesela bir barış var akıllara zarar. bir insan hiç beynini kullanmadan top oynar mı ? evet barış oynuyor. hadi tamam oynasın kendi bilir de lütfen bu forma altında oynamasına izin verilmesin.

kaleci mi yoksa bostan korkuluğu mu olduğunu bilemediğimiz leo franco var. arkadaş bir maçta da takımı sırtla, bir kurtarışından sonra da vay be nasıl çıkardı topu diyelim.

caner için de şunu söyleyebilirim. belki yeteneklerin var ama bu takımda oynaman için daha kırk fırın ekmek yemen lazım.

aydın bir türlü gelişme kaydetmiyor, uğur eh işte, mehmet topal ise sonunda toparladı kendini.
leo franco kaleci mi diye tekrar tekrar düşündüğüm, adama cinnet geçirttiren fakat yinede mutlu sonla biten maç.
2-0 geriye düştüğümüzde bile kendi kendime çok garip şeyler olacak bu maç böyle bitmez dediğim maç. netekim garip şeyler oldu. abdulkader keita aldı sazı eline verdi coşkuyu verdi coşkuyu maç oradan döndü numaracı ömer çatkıç'ın oradan içeri girdi.
forvette neden nonda'nın değildi orta sahadan bozma forvetlerin oynatılmlaya * çalıştığını tüm galatasaraylıların gördüğü maç. böyle bir nonda değil gs'de tsl de herhangibir takımda dahi oynayamaz.
(bkz: neler olmuş böyle sözlük)