6 yıl önceki espri anlayışımdır.

içimde bir esnafın daha dükkanı kapatmak üzere olduğunu bilir gibi bir his var. öyle bir şeyler bıraktı içimde. son bir ayda yıkıldı. son kalan kişiler ise sadece yıkık dökük harabelere bakmak için geliyor sanırım.

Okumamamızın nedenini terry eagleton yanlışlıkla cevaplamış aslında şimdi anladım.

Diyor ki:"sıradan insanlar sanatın aynasında kendi yüzlerini görmek istemezler. iş hayatları zaten yeterince sıkıcıdır, bir de boş zamanlarını ona dair şeyler okuyarak geçirmek istemezler."

Düşündüm ve dedim ki "çok haklı lan!"

(bkz: şimdi reklamlar)

bol osmanlı türkçesi'nde.

fakir osmanlı türkçesi'nde.

osmanlı türkçesi'nde uyku.

sürüngen osmanlı türkçesi'nde.

kuzey osmanlı türkçesi'nde

methetmek osmanlı türkçesi'nde

umarım yukarılara doğru tırmanacak ama şu güzel havasını kaybetmeyecek sözlük.

(bkz: öğrenci olmaktan pişmanlık duymak)

Her başlıkta bulunabilirler.

Çoğunlukla film Yorumlarken daha çok bulunurlar.

Kadın:Good morning Student

Adam:Good morning Teacher

Kadın:sit Down

Tamam ingilizce biliyorsunuz tamam tamam.

ağlayacak gibiyim sözlük. şuraya oturdum ya inan ki ne yazacağım konusunda en ufak bir fikrim yok.

daha şimdi çıktım dersten,amfide koruduğum sükunetimi şimdi koruyamayacak gibiyim. çok düşündüm sözlük. ben orospu çocuğu muyum diye çok düşündüm. piç miyim diye, ibne miyim diye.gizli transeksüel miyim diye.. hani bir an her şeyin size tiyatro misali geldiği olur ya, milletin işi gücü yok da sanki sana oyun oynuyormuş gibi gelir. yok konuşamicam.

anlatmak istiyorum.

6 aydır sevgilim yok. şu önde ki bira göbeğini yaptım yapalı. neyse mesele bu değil. amfiye giriyorum en samimi arkadaşım arkadaki çıtırların yavşamasını bastırmaya çalışıyor. yani mesele bu da değil. isterse çıkarsın dalgayı vursun masaya, domaltsın sınıftaki 60 dişiyi.. hayır anlamadınız mesele bu değil.

kantine çay içmeye iniyoruz kızlı erkekli yanımdaki elemanı gören damlıyor aramıza, merdivenlerden inerken iki kişi olan biz, kantin yolculuğumuzun sonunda 5 dişi, iki erkek oluyoruz. (atıyorum muhittin diyelim) ''muhittin ya nasılsın konuşmuyorsun yeaağğğ'' ''muhittin babanın gözleri de mi mavi'' muhittin cidden şu saçlarına bayılıyorum yeağğ'' ''ahahahhah çok komiksin muhittin yeağğa''

yuh amına koyim. sanki ''en iyi iltifatı yapana 1 dildo hediye ediyoruz, tırrrıtıklı prezervatif de yanında sadece 10,99''.

madem muhittin dedik, muhittin'le devam edelim.

muhittin'in sevgilisi de var. herkes bunu da biliyor. hani şöyle bir şey de vardır (bkz: kadınların efendi adam yerine piç adam tercihi) yok bizim muhittin tam efendi bir adam. muhabbetti falan iyi, pek küfür etmez, sık sık espri de yapmaz. zaten yapmaya da çalışmaz. ama bunu sınıftaki dişiler ''muhittin espri yapsa da 'komik olmadığı halde memelerimizi sektire sektire gülsek'' diye bekliyor.

muhittin'in yanında siliğim ben, yok yani o anda iche iche oldu nietzsche diye birisi, o kim ki amını sikim. adı ne la bunun. insan mı ki ? 'muhittin erkekse iche iche oldu nietzsche nedir' konulu tez yazarlar utanmasalar. 'çükü var mıdır la bunun?' diye soruyorlardır kendilerine eminim.

bizim muhittin'e seda pelin, gözde düşer. bana kader o an da ' iche iche oldu nietzsche yarın evde misin?' diye soruyor. amına koyim işin garibi yarın da 1 mayıs. kızın yüzüne puşiyi dolasan bildiğin nevruzdaki provakötör amk. napcaz lan senle ? beraber molotof atmaya mı gidicez ?

geceleri kerkinmekten yatağın ortasında ikinci mariana çukuru oluştu. bir gün birisi içine düşecek diye korkuyorum. ama sen yoklukta bile gitmezsin be kado.

ilk başta ağlayacak gibiydim ama şimdi kendi halime gülüyorum, acizim.

mod olmak için inciyi kullanmaya çalışan ezik.

http://inci.sozlukspot.co...destekler-misiniz-anketi/

daha 2 gün önce türk halk edebiyatı vizesinde yaptığım budur.

soru:akademik çalışma için yazılmış 3 masal kitabı yazınız..

1.angutyus:bir apaçi masalı no:1 ayran geven
2.angutyus:bir apaçi masalı no:2 kebabman
3.angutyus:bir apaçi masalı no:3 gurbet kuşu

o değil bu hoca kaldırır beni derste rezil eder amk.bir anlık bana da nerden gaz geldiyse.

şu an yayında olan radyodur.

Hep o asker uğurlamalara hayran kalmışımdır.benim o kadar arkadaşım olmadı hiç.havaya atıp tutmadılar, seni bekleyeceğim diye yalan söyleyen bir sevgilim bile yoktu.üniversiteye giderken bile bir babam uğurladı biraz da ağladı haliyle.sonraki günlerde yediğim parayla orantılı olrak küfüre dönüştü tabi o gözyaşları.

Yalnızlık alnıma sanki siyah italik puntolarla yazılmışçasına ilk senem böyle geçecek belli ki.bir iki başarısız ilişki.hatırlanmayacak kadar kötü anılar.bir kaç dost oturduğum çevreden.sabaha karşı bir dal kalmış sigara.

Salak saçma konuşmalar eşliğinde bankta oturuyorum gene.kendimle konuşuyorum.
Artık kendimle monologdan diyalağo geçmişim gibi hissediyorum.sanki karşımda biri varda kahvedeki dayılar gibi döktürüyorum.kendime biraz daha yalnızlık empoze ettikten sonra etraftaki ‘deli midir ne’ bakışlarından kaçmak için evin yolunu tutuyorum.

Kapıda karşılaştığım aç kedi bile eve girmiyor.bu kadar yalnızlığa kedi bile dayanamaz.90 lardan kalma 18 inç tüplü monitör bana bakıyor ben ona..

Ve ölüm ansızın çalmayacak kapımı.yavaş ve sinsice yaklaşırken ben bir daire soğukluğunda gözlerim kapıya çakılı gideceğim.biliyorum.bilmek insana o kdar acı verirken medyumlar hala kol gözüyor turistik şehirlerde.bense kırık sandalyede hala birileri tarafından okunmayı bekleyecek kadar acizim.

düşüncelerim hiroşima kadar zayıf düştü
bir anda toz bulutuna dönüştü bilinçaltım
hiç yapmadığım birşey denedim bugün
çabalamak mesela.

tanrı son sıraya bıraktı
aşkı mutluluğu..
acı ilk sırada.
şehvet saçan kırmızı dudaklarınla-darıl bana-
unutursam doğum günümü,
annemi babamı şaşırma.saçmalıyorum sadece.

düşüncelerim hiroşima kadar zayıf düştü
bir anda toz bulutuna dönüştü bilinçaltım
hiç yapmadığım birşey denedim bugün
çabalamak mesela.

tanrı son sıraya bıraktı
aşkı mutluluğu..
acı ilk sırada.
şehvet saçan kırmızı dudaklarınla-darıl bana-
unutursam doğum günümü,
annemi babamı şaşırma.saçmalıyorum sadece.