bugün

quentin tarantino

inanılmaz gariplikte replikler yazan yönetmen ve senarist. gerçek hayatta da bu tarz bir konuşma stili varsa oturup saatlerce dinlenilesi.

ayrıca filmlerinde oynayan oyuncuları tanrılaştıran bir yönetmen. boşuna demezler ''oyuncuyu oyuncu yapan yönetmendir'' diye. misal christoph waltz. o replikler olmasa, hatta geçtim replikler aynı kalsın; onu yönlendiren yönetmen tarantino olmasa yine alabilir miydi oscar'ı? süpheli...

bir de size de oluyor mu bilmem dostlar ama, ben her filmde biraz sıkılıp gözümü perdeden veya ekrandan ayırma ihtiyacı hissederim bir süreliğine. lakin bu herifin filmlerinde öyle bir kamera kullanımı var ki; saniye kaçırırsam geri sarasım geliyor filmi. lafı uzattım ama bir örnekle açıklamak istiyorum.

izleyenler bilir, death proofda bir sahnede kızlar yuvarlak bir masa etrafına toplanmış muhabbet ediyorlardı gündüz vakti bir mekanda. nereden baksan 15-20 dakika boş boş konuştular ama saniye gözünü ayırmadan izledin sen de o sahneyi ilgini çeken bir konu olmadığı halde. çünkü tarantino abimiz kamerayla dans etti, saniye durmadı kamera. bir sağa tur attı masanın etrafında, bir sola. bir masanın üstündeki birayı çekti, bir konuşan kadının dudaklarını.

lafi nereye bağlayacağımı bilemedim ama sinopsisi yakalamışsınızdır. büyük yönetmen vesselam.