bugün

homoseksüellerin evlat edinmesi

tuhaf bir sözlük maddesidir, zira altında yazılan akla mantığa sığmayacak verilere bakacak olursak eşcinsel ailenin çocuğunun da eşcinsel olacağı yönünde bir saptamaya götürür bu başlık bizi. Bu nasıl bir zihniyet, ilgili kişiler yazarken izah etmeyi es geçmesinler. madem önermeniz bu yönde, bütün eşcinseller aileleri eşcinsel oldukları için mi böyleler? olaya sadece ''özenti'' mantığı ile yaklaşmak hangi akla yaraşacak bir tutumdur acaba...

Şimdi soralım, kime göre doğru kime göre yanlış? Afrika'da bazı kabilelerde kadınların ava çıktığını, evi geçindirdiğini erkeklerinse ev işlerine baktığını duymuş muydunuz daha önce? evrende tek bir doğruluktan bahsedilebilir mi acaba? ve her zaman çoğunluk olan taraf doğru taraf mıdır? sözün gelimi, dünyada insanların yüzde doksanı homoseksüel iken, yüzde onu heteroseksüel de olabilirdi. bunlar göreceli kavramlar. nitekim ahlak denilen anlayış biraz da şaibelidir. lütfen ne olursak olalım insanların özgürlüklerine faşist bir tutumla saldırmayalım, tecavüz etmeye yeltenmeyelim.

insanları etiketlemek, onları belli bir kalıba sokmak kimsenin tekelinde olamaz. her insanın yaşama özgürlüğü vardır, kişisel farklılıkları onun bu haklardan hiçbir koşulda alıkoyulmasına mazaret değildir.

(bkz: hümanizm)

Ve hümanizm, doğuyu, batıyı, kuzeyi, güneyi ilgilendiren bir mefhum değildir. insan sevgisi ve hoşgörü birilerine yaranmak, birilerini taklit etmek adına yapılamaz zaten. hele hele avrupa vs. bu konuda referans kabul edilemez. avrupalılar eşcinselliği hoş karşılamıyor diye biz de karşılamayalım, öyle mi?

Hayır, bazı şeyler insanın içindedir ve insanın içerisinde de nefret varsa, mutlaka nefret edeceği bir şeyler bulacaktır.

Ekleme; konunun din ile alakası yoktur. ve eşcinsellik belli bir travmayı da gerektirmez, her ne kadar psikologlar bu konunun altını deşse de. evet, hormonlarla ya da biyolojik olarak açıklanabilecek durum değildir ancak genlerle alakalı olması muhtemeldir. çünkü bir kadını erkek yapmak, ona erkek gibi hissettirmek nasıl mümkün değilse, bir homoseksüeli de bu eğiliminden döndürmek mümkün değildir. gerçekten de psikanaliz ile çözülebilecek bir şey olsa elbette tedavisi de olurdu eşcinselliğin. ve yine travmalarla alakası olsa muhtemelen transseksüellik, homoseksüellik, travestizm, aseksüellik ya da biseksüellik gibi çeşit çeşit kavramlar meydana gelmezdi. iki kişi düşünelim, ve bu iki kişinin de babaları tarafından tecavüze uğradıklarını varsayalım, akabinde de birisinin travesti, ötekinin biseksüel olduğunu kabul edelim. Bu halde, neden homoseksüellik farklılık göstersin ki?

(bkz: milk)
(bkz: mevlana)