bugün

koulrofobi

bizzat bünyemde barındırdığım korku. ama öyle durup dururken korkmadım ben hemen anlatayım:
küçücüktüm, çocuktum. düğünlerden o zaman da nefret ederdim ama cebren ve hile ile götürülmüştüm. herkes eğleniyordu görünüşte. ama bir kişi hariç... o da ben... neyse ki salonun üst katına çocuklar eğlensin diye palyaço getirtmişlerdi. sağolsunlar. o zaman da palyaçolara karşı nötr bir insanım sonuçta. çok sevdiğimde söylenemez hani. palyaçolar bize oyunlar oynatıyordu ama isteksizdim ben. çünkü bana hiç samimi gelmemişlerdi. çocuğun biri yaramazlık adına balonları patlatmaya başlamıştı. uzun süredir de oradaki eşyalara zarar veriyordu. palyaço onu yapmaması için uyarmadı bile! çıldırmış gibiydi. çocuğa bağırdı ve üstüne yürüyüp çocuğu kaldırdığı gibi duvara yapıştırdı. çok korkuyordum. gördüklerim bir vahşetti! çocuğun ağzına ağzına vuruyordu. kanlar duvara saçılmıştı.

13 sene sonra...

palyoçalardan korktuğum kadar nefret de ediyordum. sokakta bana birşey uzatmaya çalıştıklarında heykelin ortasında çığlık atıp kendimi alt geçitten aşağı yuvarlamıştım. düşmüştüm, canım acımıştı. palyaço gülüyordu. onlar gerçekten de lanetliydiler...