bugün

valkyrie

hitler'in, 2. dünya savaşı'na kadar yaptıklarını destekleyen biriydim.

hitler, herşeye ülke sevgisiyle başladı. ülkesini herşeyin üstünde tuttu. ama bu zamanla, delilik, psikopatlık seviyesine ulaştı.

artık hitler, ülkesini resmen umursamıyor, herşeye kişisel olarak bakıyordu. sanki bir strateji oyunu oynarmış edasıyla hükmediyordu. halkı ve ülkesi artık onun için önemsiz bir hal almıştı. artık tek amacı, yenmek, yenmek, ele geçirmek, ve sarsılmaz tahtına oturup bir daha kalkmamaktı.

hitler'in, sonraları artık herşeyi iyice kişiselleştirmesine örnek olarak stalingrad savaşı'nı verebilirim. işte böyle bir egoizmle, benmerkezcilikle baktı olaylara. herşeye kendi etrafında dönüyormuş gibi davrandı.

bu sebeple de, hitler'in artık ülkesini düşünmediğini ve umursamadığını gören bir grup alman subayı, harekete geçtiler. hitler'in stratejilerinden oluşan acil durum planı, "operation valkyrie", hitler'e karşı olarak devreye sokuldu. darbe, 2 kez denendi. darbede ölmesi kesinlikle gereken 2 kişi, hitler ve ölmesse hitler'in devamı olacak olan himmler idi.

ilk suikast denemesinde, kapalı bir sığınaktaki briefing'de, hitler varken, himmler ortalıkta olmadığı için bomba patlatılamadı.

ikinci denemede ise hava çok sıcak olduğundan briefing, bir kulübede yapıldı. camlar açıktı. bomba patladı. kimse ölmedi. çünkü açık camdan dışarı uçtular.

ama albay von stauffenberg, bombanın patlamasını gördüğü için hitler'in öldüğünü düşünüyordu. darbeye onay verdi. herşey çok güzel gidiyordu, tek birşey hariç.

führer ölmemişti. evdeki hesap hiçbir zaman çarşıya uymaz. işte hitler, hayatta kaldığı için, hemen tüm birlikleri lehine yöneltti. darbe durduruldu, hatta 180 derece döndürüldü. ana karargah olan "bendlerblock" basıldı. tüm bu valkyrie subayları tutuklandı.

beck hariç herkes idama mahkum edildi. beck ise oracıkta intihar etti.

diğer subaylar ise, sırasıyla idam edildi. beni ağlatan sahne, "wolf's lair" telefon şebekesi şefi olan fellgiebel'in ve yaşlı general olbricht'in idamlarıydı. gerçekten, bu insanlar neden öldü? bilmiyorum. suçlu gerçekte kimdi? bilmiyorum. ölmesi gereken kimdi? bilmiyorum.

sonrasında albay von stauffenberg, hitler uğruna kaybettiği kolun acısını çıkarırcasına bağırdı; "çok yaşa almanya"...

herşey bitti. bu olaylardan 9 ay sonra, hitler, berlin'in düşman kuvvetlerce kuşatıldığını görerek intihar etti.

sen bunları kendin için yaptın. halkın için yapsaydın, şu anda belki de, von stauffenberg ismini bilmeyecektik.

--------------------------------------------------------------------------------------------

işte bu film, bana bunları dedirtti. izleyin. bir belgesel olarak veya sanatsal bir çalışma olarak veya tarihsel bir dökümanter olarak, ne düşünürseniz düşünün izleyin azizim.