ulke puani icin fenerbahce yi tutmak

efendim, malumunuz galatasaray 1996-2001 arası çok iyi bir çıkış yakaladı. bunu da avrupa kupalarıyla süsledi. bu çıkış döneminde herkesin galatasaray'ı desteklemesini sağlamak için o zamana kadar pek lafı geçmeyen bir geyik çıktı ortaya, "ülke puanı" diye. herkes kendince galatasaray'a yardım etti, diğer takımlar maçların ertelenmesine ses etmedi, devlet galatasaray'a her türlü maddi ve manevi yardımı sağladı. sonradan çıkan haberlere göre fethullah bile gsli futbolcuları okumuş hatta. * sonuçta galatasaray bir şekide takdir edildi.

2002'den sonra fenerbahçe'nin yükseliş trendi başladı. son beş yılın dördünde avrupa'ya en geç veda eden, diğerlerine göre daha ilerilere giden hep fenerbahçe olurken; tromsö, helsingborg gibi beşinci sınıf takımlara tokatlanan, almanya'nın üçüncü sınıf takımlarından bol gollü yenilgiler alan avrupa fatihimiz galatasaraydı. ama bu sefer nolduysa 2000li yıllarda "ülke puanının öneminden" dem vuran galatasaray taraftarı yaşadıkları hezimetleri bir tarafa bırakıp ülke puanını kendilerince yorumlamaya, hatta diğer takımların başarılarından kendilerine pay çıkarmaya başladılar.

- hacı akşam fenerin maçı var ya, nerede izlesek?
+ bizim sayemizde katıldınız lan kupaya.
- ha?
+ bizim uefa kupamız var. bizim aldığımız ülke puanlarıyla oradasınız. biz.. (error 404)
- ???. anlıyorum.

lafı bağlayalım. ülke puanı için fenerbahçe'yi tutmak, galatasaray'ı tutmaktan çok daha hayırlıdır. en azından hiçbir fenerbahçeli "biz çeyrek finale çıktık, bizim aldığımız puanlarla kupaya katıldınız bik bik" demeye tenezzül etmez. zaten bunun lafı da olmaz.

ha, ben kimseye tavsiye etmem. fenerbahçe'nin kendi kendine yeten ekonomik bir düzeni ve taraftarı var. kimseye de ihtiyacı yok çok şükür.