selpak mendil satan küçük kız çocuğu

madde madde yazılırsa daha anlaşılır olacağını düşündüğümden;

madde 1-selpak satan küçük kız çocuğu sokaklarda dilendirilen, zorla çalıştırılan, sömürülen çocukların sadece bir tanesi ve belki de modellemesi olarak kabul edilebilir.

madde 2-selpek satan, trafik ışıklarında camları silen, dilendirilen veya herhangi bir şekilde sömürülen çocuklara verilen üç kuruş, sadece veren kişinin vicdanını rahatlatmaya, gördüğü manzarayı unutmasına yarayan bir yoldur.çünkü biliyoruz ki; o çocuk o parayla insan gibi yaşanabilir bir yaşam elde edemeyeceği gibi, o parayı da, kendini sömüren kişi ya da kişilere verecek, o gün için dayaktan, kötü muameleden, açlıktan belki de cinsel istismardan kurtulacak ama yarın ve gelecek her gün aynı korkularla yaşamaya devam edecektir.

madde 3-sorunun sokaktaki çocuga üç kuruş vermekten öteye çok derin bir anlamı olduğunu kabul ettiğimiz zaman; çözüme de üç kuruş verme gibi eylemlerle değil yapısal ve köklü önlemlerle ulaşılabileceğini anlamış oluruz.

madde 4-sokak çocuklarının durumunun hepimizi üzdüğüne eminim. onların etnisitelerine toplumsal kimliklerine bakılmaksızın salt insan olmalarından ötürü asgari yaşam standartlarının sağlanması için sadaka vermekten, suçu etnik köken ya da benzeri şekilde çocukların tercihleri olmayan (aile, kimlik vb.) nedenlere bağlamaktan çok daha büyük sorumluluklarımız olduğu da vicdan sahibi insanların reddedemiyeceği bir gerçektir.

madde5-zaman zaman hepimizi zor durumda bırakan sokak çocuklarının bu durumu tercih etmediğini, durumun sorumlusunun onlar olmadığını unutmamak gerekir.