bugün

sözlük yazarlarının itirafları

nereden başlamak, nasıl başlamak lazım bilmiyorum. belki bir itiraf da değil bir iç döküştür bu, ihtiyacım var bir şeyler yazmaya.

2022 yılında halam kendini asarak hayatına son verdi. halamı bahçedeki ipte babaannem buldu, ailecek çok büyük bir travma yaşadık. yaşamaya da devam ediyoruz çünkü anlatamayacağım detaylar var. bu travmanın ilk haftalarında biri çıktı karşıma, itin teki olduğunu kendi ağzıyla söylemesine rağmen ben o ite sarıldım çünkü ihtiyacım vardı. insanın insana ihtiyaç duyması, insanın yanında güveneceği birinin olması... ne bileyim çok önemsiyorum sanırım. elbette güvendiğim ve hayatımda olan birçok insan vardı ancak biri için özel olmak istedim herhalde, onun için de en olmayacak insanı seçtim.

o insanla 2 ay kadar görüştük, sanırım duygusal boşluklarım vardı ve ona aşık oldum sandım belki de gerçekten oldum. bana başından beri ilişki istemediğini açık açık söylemesine, beni özel hissettirecek hiçbir davranışı olmamasına rağmen onunla birlikte oldum ve o günden sonra beni aramamasına tabii ki şaşırmadım. 2-3 ay hiç iletişim kurmadı benimle, ben de onunla tabii ki. bir kere bile aramadım ve bir kere bile mesaj atmadım çünkü o bana en başından söylemişti zaten.

bu arada eski sevgilim (bkz: #46202298) ile telefonda konuştuk. bana iyi olmadığını, oturup konuşmak istediğini ve benim fikirlerime ihtiyacı olduğunu söyledi. "elbette" dedim, elbette... değerli çünkü benim için, onu çok seviyorum ve onun mutluluğuna katkım olsun istiyorum.

tam bu sıralarda benim tutulduğum "it" ile nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde yeniden konuşmaya başladık. "beraber tiyatroya gidelim" planı yapıldı, biletler alındı ve günlük rutinimiz içinde konuşmalarımıza da yer vermeye başladık. önce geyikle başlayan sohbetler, tiyatro için yaşadığım şehre gelmesiyle birlikte değişmeye başladı. kariyerimizi şekillendirdik, beraber tatil planları yapmaya başladık, bana ilk kez "seni çok seviyorum" dediğinde şaşkın ama mutluydum çünkü biliyorum, sevmese seviyorum demez. beraber tiyatroya gittik, her gün konuşmaya ve konuşmadığımızda eksiklik hissetmeye, birbirimize kıskançlıklar yapmaya başladık. küstüğümde gönlümü almak için çabalaması rüya gibi geliyordu çünkü o sevemezdi kimseyi. beraber ufak bir tatile gittik, 2 gün kaldık ve el ele tutuşup sarılarak seçtiğimiz filmleri izledik. mutluydum, o kadar mutluydum ki diğer herkesi unuttum. (o it hala hayatımda ve iyi ki hayatımda)

eski sevgilim, benim için çok değerli olan eski sevgilim benimle konuşmak istedikten 10 gün sonra feci bir şekilde ölmüş. intihar ettiğine inanmak istemiyorum çünkü intihar travmasını tekrar yaşamayı reddediyorum. ama ölmüş, benim için dünyadaki en değerli 4-5 insandan biri ölmüş ve ben onun hayatta olmadığından habersiz bir şekilde mutluydum. kendimi çok suçlu ve çok vefasız gibi hissediyorum ama öyle değildim. biz birbirimiz için hep oradaydık, ama ben onun gömüldüğü gün ve ertesi gün ve daha sonraki günler kahkaha attım. "çok mutluyum teşekkür ederim allahım" dedim. karmakarışığım, nasıl çözeceğim bilmiyorum...