bugün

yazarların hayattan öğrendikleri

Ananız babanız sizi sevmeyi beceremediyse anlayış ve saygı göstermek zorunda değilsiniz hiçkimseye, sizi bombok çocukluğa maruz bırakmış ama dışardan mükemmel iyi ebeveyn gozukenler özellikle tehlikeli. 2 yüzlü insanların prototipi oç ları.
Sizinle ilgili bişiyi sizden iyi kimse bilemez, çözemez. Toplum ve bireyler hep birbirine bi şeyler yaptırır yapması gerekli der, ama özetle :

Hiçkimse için asla bir şey yapmak, düşünmek, başarmak vs zorunda değilsinizzzz. Kendinize bile fazla yüklenmemeniz gerekirken hayatı okul ödevi yapar gibi yaşamanız mutluluk getirmez.
Mutluluğunuz dış etkenlere bağlı olduğu sürece; yani birinin eylemlerine ve duygularına veya işteki başarınıza veya beğenilmenize veya anasının amına bağlı olduğu müddetçe asla ama asla gerçek ve tam mutlu olamazsınız.
Mutlu olmanın tek bir kuralı var, içinizden gelmesi. Kendinizi mutsuz edecek bir şey yapmayacak biri olmanın güveni, yaşanan mutsuzlukları sindirip benimseyip şuan olduğunuz kişi haline getiren yararlar olarak görüp kendinizle tamamiyle barışmış olmanız, geçmiş ve gelecek zaman dilimlerinde kendinizle yapacak bir kavganızın olmaması ufak tefek olacaktır ama yapıcı eleştiri sınırını aşmayan, kendinize zorbalık yapmadığınızı algılayabilmek gibi olmazsa olmaz anlayışlar bütünü ile şahsi mutluluk algınızı varedebilirsiniz. Üstüne koyabilir azaltabilir türünü değiştirebilir sonsuz farklı gerçeklikte mutluluk tadabilirsiniz.
Evrende entropi sürekli artmakta, ne geçmişimiz ne de geleceğimiz net değil, her insanın başka bi kafası var, kelebek etkisi, tercihlerimiz yani hayat sadece yaşadığınız andan ibaret. Odaklı kalabildiğiniz an sizin sadece. Evren gibi her an bilinmeze giden doğasıyla yaşam döngüsü, bu odaklanılmış anlar hariç kendi hayatımızı dışardan izliyormuş gibi yaşadığımız bir boyut.