bugün

gözün evriminin açıklanamamış olması

gözler deri üstünde ışığa duyarlı noktalardan nasıl evrimleştiyse, sen tek hücreden milyonlarca yıl içinde evrimleşip düşünen, hisseden, tekrar yazıyorum hisseden ve en önemlisi "konuşan" insana nasıl dönüştüysen, kendilerine belirli bir vade verirsek yılanların da konuşmaya başlamayacağını kimse iddia edemez. değil mi? bu yaklaşım evrimin senaryo-kurgulama mantığıyla oluşturulmuştur, yani tamamen bilimsel oluyor. yersen.

o yüzden yılanlar konuşmaz deyip de evrime ihanet etmeyin olum. darwin baba çarpar adamı, sonra evriminiz tersine işlemeye başlar da dedelerimiz gibi maymunsu yaratıklara dönüşür, günlerinizi taş aletleri yontmakla geçirirsiniz. ya da bir nehir dibinde belki karanlık bir mağarada tek hücreli bir canlıya dönüşür, nihayetinde de arzu ettiğiniz hiçliğe kavuşuverirsiniz.

yine de şunu eklemek isterim ki, yılanların konuşma olasılığı insanın ya da gözün milyonlarca yıl içinde kendiliğinden oluşan yani "yoktan varolan" canlı bir hücrecikten evrimleşmesi olasılığından daha fazladır. yoktan varolan dedim baboli farkındasın deme, sadece vurgulamak istedim de. o yüzden hep söyledim, yine söylüyorum, inandıklarınızı enine boyuna tartın ki sağlam sonuçlara varın, sonrası mı? sonrası önemli değil. biz sizleri böyle de seviyoruz.