bugün

evrim teorisi savunucularının tüylerini diken diken eden, anında konuyu çarpıtarak size saçma sapan sözlrele saldırıya geçmelerine ya da süklüm püklüm olup tartışmayı bırakmalarına neden olan gerçektir. %100 gerçektir. bırakın ispatı bu konuda bir açıklama dahi bulunamamıştır.

sözde bilimsel evrim masalını uyduran darwin dahil olmak üzere gözün evrim teorisine uygun bir şekilde nasıl değişim geçirdiğini açıklayabilen bir babayiğit çıkmamıştır. Dan-Erik Nilsson ve Susanne Pelger tarafından yazılan bir makalede (Nilsson, D.-E. and Pelger, S. 'A pessimistic estimate of the time required for an eye to evolve.' Proceedings of the Royal
Society of London B 256:53-58, 1994) gözün evriminin mümkün olduğu iddia edilmiş ve evrimciler önderleri darwin'den beri kendilerini zora sokan bu soruna karşı bir çözüm bulunduğu ve gözün evriminin kanıtlandığı iddiasıyla bu makaleye balıklama atlamışlardır. * * söz konusu çalışma gözün evrimini açıklayan bir model geliştirildiği şeklinde sunulmuştur. oysa ortada bir model yoktur. "belki", "muhtemelen" vb. kesin ama * ifadelere dayalı bir varsayımlar zinciri vardır. merak edenler makaleyi bulur okurlar, referansı yukarıda var.

1994 yılında gözün evriminin açıklandığını iddia edenlerden 14 yıldır ne somut bir model ne de mantıklı bir açıklama gelmiştir. kuşların kanatlanıp uçmuş kertenkeleler olduğu masalına eşdeğer ciddiyette ifadelerle dolu olan bu makale evrimci sitelerde yer almakla birlikte evrimci olmayanların bilimsel yayınlarında yerden yere vurulmuştur. (makale eleştirisi için: David Berlinski, 'A Scientific Scandal', Commentary, vol. 115, No. 4 (April 2003); 29-36
link: http://www.ifil.uz.zgora....a6cc471d24f041f8ca261a2ac) nedeni ise ortaya bir açıklama veya model koymayıp sadece ışığa duyarlı bir noktacığın rassal nedenlerle gelişimi üzerine senaryo yazmasıdır.

göz hassas bir organdır, en ufak bir odak kayması görmenizi ciddi şekilde bozar. evrim sürecindeki ara canlılar arasında görme duyusu bozuk olan vardıysa * * bu canlıların evrimleşecek kadar uzun süre hayatta kalmaları için farklı duyularının benzer işlevi görmesi gerekirdi. mesela pek çok türünün gözleri iyi görmeyen yarasalar gibi. o zaman da o duyular (yarasalardaki koku ve ekolokasyon gibi) çok kullanılmış olacağından körelmez ve sonucunda o duyuların yerine gözler gelişmez, görmeye başlamazdı. sonuçta yarasalar gibi ayrı bir tür olurlardı.

sahi yarasa demişken bu uçan memelilerin evrimdeki atası kim? hadi kuşları ayakları kanatlara dönüşen sürüngen diye pazarladınız. peki hangi memeli kanatlandı da yarasa oldu? ya da yumurtlayan kuşlardan biri mi memeli olmaya karar verdi? anlatın da gülelim biraz.

sözün özü: gözün evrimi ile ilgili bir modelinz var mı ey evrimciler? varsa anlatın da öğrenelim. ama bu işi sırf din düşmanlığınızdan dolayı futbol taraftarı tartışması havasına dönüştürmeyin. ikna edici bir deliliniz var mı onu söyleyin. konuyla ilgili aydınlatıcı açıklamalarınızı bilimsel bir merakla bekliyorum. şaka yapmıyorum, varsa bilimsel ve doğruluğu test edilebilir bir açıklamanız hodri meydan. * * *

ek: oylamaya inanmayan, karmayı takmayan biri olarak peşinen belirtmek istediğim bir konu var. evrim fanatiklerinden oy değil öncelikle açıklama bekliyorum. önce açıklamanızı yapın sonra istediğiniz kadar eksi oy verir, kendinizi tatmin edersiniz.
günümüzde kuyruğu düşmüş maymun bulunamamasıyla eşdeğer bir antitezdir.

-fazla kasmaya gerek yoktur.

bu arada bilimsel, bilgi içerikli bir entry girelim.

hayvanlar ikiye ayrılır:

1- Maymun soyundan gelen hayvanlar veya maymun soyundan geldiğini iddia eden insanlar.
2- maymun soyundan gelmeyen diğer tüm hayvanlar.
gözün evrimi konusunun darwin'den beri tüm evrimcilerinn susmasına neden olduğunnu ve bu konunun sürüngenlerin ayağı kanata dönüştü vb. masallarla bile açıklanamamış olmadığının bilincinde olmayanların anlayamayacağı önemde bir gerçekliktir.

evrimin islami açıdan geçerli olduğu iddiası için (#4354751) *

edit: http://en.wikipedia.org/wiki/Evolution_of_the_eye linkinde yer alan ve wikipedia gibi kimin ne yazdığı belli olmayan bir siteyi bilimsel kaynak diye sunanlara öncelikle o yazıdaki "citations needed" (kaynak lazım) ifadelerinin bolluğundan bahsetmek isterim. ayrıca bir evrimci tarafından gözün evrimini açıklamak adına yazılan bu yazıda çeşitli canlıların nasıl gördüğünden başka bilimsel bir veri bulunmamaktadır.

nilsson meşhur olmak için bir iddia ötesinde birşey ortaya koyamamış bir araştırmacıdır. ondan bahsetmemin nedeni evrimclerin göz konusunda sürekli ona referans vermeleridir. bu şahıs üzerinden evrim masalını tartışmam bilesiniz. tartışacaklara da bu şahsın 14 yıldır bahsettiği bilgisayar destekli modelini ortaya koyamamasını unutmamalarını tavsiye derim.

bana cevap vereceklerin en azından hem evrimci hem de evrim karşıtı kaynaklara * hakim ve yeterince bilimsel olması beklentisinde olduğumu belirtmek isterim.

bu arada yarasalar konusunu da atlamayın olur mu? neden bu kuşlar memelidir? neden gözleri pek düzgün görmez? nerden evrildiler? kuşlardan mı memelilerden mi? gözleri gelişmedi mi yoksa sonradan mı görme duyularını büyük oranda kaybettiler?
okumayan, araştırmayan ve dinin afyon olduğu gerçeğini bir kez daha gözümüze gözümüze sokan durumdur... gözün evrimi için öyle internette göt büyüterek rahat rahat googllaşarak araştırmaya da gerek yok alırsın richard dawkins kitaplarını, değil gözün, her bir uzvunun* neden ve nasıl doğal seleksiyon ve binlerce yıllık evrim süreciyle evrildiğini görürsün...bak balık vermiyorum, aha da olta aha da deniz git avlan karnını doyur.. hadi bakim..hınzılar sizii..*

edit: sevgili veletcim, ne çabuk da alıp okudun... ya da yine okumadın bari eksileyeyim dedin..evet ikincisi..*
sadece richard dawkins'i okuyarak, onun iddialarına karşı yazılanlardan bihaber bilgi sahibiyim diye geçinerek atıp tutanları aşan bir mevzudur.

niyetim cahillerle sidik yarışına girmek olmadığından ciddi bir model ortaya koymayanlara bu başlıktaki 1. ve 3. mesajımı tekrar tekrar okumalarını anlamıyorlarsa anlama kabiliyeti olan güvendikleri birinden kendilerine anlatmasını istemelerini tavsiye ederim. elinizde bilimsel bir açıklama yoksa cevap diye yırtınmayın. evrimcilerin kitapçıklarını değil varsa sout teorilerini ortaya koyun ama konuyla ilgili wikipedia linkleri gibi olmasın.

gözün evrimi konusunda evrimcilerin anonim forumlarda veya köşebaşı kitapçılarında satılan kitaplardaki iddialarını değil bilimsel yayınlardaki teorilerini yakın tkip eden biri olarak yaş tahtataya basmamanızı öneririm. burası alt tarafı bir sözlük size bilimsel makale yazacak değilim ama açığınızı çok kolay yakalarım. kaynağınız sağlam değilse susmanız ya da cümlenize "bana göre" ifadesiyle başlamanız daha şık olur.
din vurgusu evrim teorisine din düşmanlarının dindarların dinine sarıldığı gibi sarılması inanmasıdır. inanmak söz konusu olunca temeli şüphe veya merak olan bilim kenara çekilir.

dindar için önce imanı gelir. bilim dediğiniz şey bugün dün söylediğinin aksini otyaa koyabilir. din ile bilim kavramlarının farkını anlayamayan dinsizler bize laf atmasın, dinsizliklerinin kılıfını da bilim diye yutturmaya kalkmasın. ikisi ayrı alanlardır.
bilimin herşeyi açıklayacağına "inanmak" durumunda olanların Allah'a "inanan" dindarları haddini aşan ifadelerle birşeylere inanmakla eleştirmesi ne kadar mükemmel bir durum. kendi kendilerini yalanlayanlardan daha güzel muarız olabilir mi bu dünyada! bizim zahmete girmemize gerek yok.
yazdıklarımda eleştirdiğim bir internet sayfasını bana al da oku diye link olarak verenlerin yaptıklarıyla iyice komikleştiğini görmek haftasonu eğlencesi oluyor. bana google a girmeyi bilen değil bilimsel makaleleri takip edebilen düzeyde olanlar cevap vermeye kalksın. diğerleri için yemekteyiz darwin başlığı uygun olabilir. seviye düşürmek söyleyebilecek sözü olmayaların alametidir.

gözü inandıkları şekilde bile evrimleşememiş olanlar için (#4355072) nolu öncreki mesajımdan alıntı:

gözün evrimi konusunda evrimcilerin anonim forumlarda veya köşebaşı kitapçılarında satılan kitaplardaki iddialarını değil bilimsel yayınlardaki teorilerini yakın tkip eden biri olarak yaş tahtataya basmamanızı öneririm. burası alt tarafı bir sözlük size bilimsel makale yazacak değilim ama açığınızı çok kolay yakalarım. kaynağınız sağlam değilse susmanız ya da cümlenize "bana göre" ifadesiyle başlamanız daha şık olur.
hücre ihtiyaçlarını karşılamak için kendisinin üst modelini oluşturdu diyelim.
hareket etme beslenme sindirim vs gibi bir takım özellikleri var. fakat hücrenin görme organı yok. bilmediği bir organı birleşip oluşturmaları da mümkün değil. hadi toplanalım göz diye birşey oluşturalım belki bu sayede çevremizi görebiliriz diyecek zekaları yok. sadece 10 dakika oturup düşünün.
açıp incelemedim ama muhtemelen kuran da yazan hadisedir.
verecek cevabı bulunmadığından konuyu seviyesiz bir siyasi içerikli atışmaya çeviren kendi inançlarına göre bile evrilememiş, trilobit zekasında varlıkların kabullenemediği durumdur. delil sunmak yerine hakaret etmeye kalkarak seviyelerini ortaya koyarlar. ayrıvca yazılanları da okumazlar. sizin bahsedip eleştirdiğiniz yazıyıs size delil diye sunacak kadar da muhakeme özrlüdürler.
(#4355257)
http://sacredscoop.com/?p=1233 önce okuyun sonra yazın. alın size national geographic, discovery channel, history channel ve pbs'te o meşhur bilimadamları tarafından sadece göz ile ilgili anlatılanları eleştiren bir yazı. bakın akalım trilobit gözlerinizle neyi anlatmışlar neyi anlatmadan atlamışlar. ayrıca bilmiyorsanız söyleyeyim national geographic bir bilimsel yayın değildir.

evrim teorisi gerçekse en iyi evrimleşen evrim savunucularının işkembesi olmuş sanırım. baksanızadesteksiz atacak o kadar şok şeyi bir insan gövdesine depoluyor.
bilimsel makale veya eleştiri nedir haberi olmayanların, forumlarda ve magazin dergilerinde subkjektif fadeler arasında bilimsel araştırma yapanların anlayamayacağı derinlikte konudur. kimin yazdığı belli olan ve konuya bilimsel yaklaşan her kaynak tartışılabilir. * * *

konuyu saptırmaya kalkacağınıza itiraz edilemeyecek bilimsel bir cevap verin başlığa. trilobit gözünden türeyen insan gözü masalı tutumuyor çünkü. kambriyen dönemde aniden ortaya çıkan binlerce gelişmiş canlıyı daha sonra açıklamaya kalkarsınız.
aksini savunmasına rağmen konuya verecek cevabı olmayanların, seviyesizliği sözlükteki mesajlarında aşikar olanların, trip yapıp kendini savunduğu halde cehaleti eksilmeyenlerin, şakirdlerle muhtemelen acı hatıraları olduğundan * * her sakallıyı dede, her müslümanı fethullah hocacı zanneden ve üstüne aldığı ayar yetmeyip 25 ayar isteyen şahısların anlayamayacağı gerçekliktir.

(bkz: google ı bilim adamı sanmak)
(bkz: neanderthal benim dedem değil sizi bilemem)
insanları birbirine sokan "açıklanamamış olan evrim"dir. bak bu da tartışmalı şimdi, evrim" dediğime göre evrime inanıyor muyum acaba? biri bana sataşsa da anlasam... bence allah hem gözü hem de evrimini yaratmış ama sonra nasıl yarattığını unutmuş. anlamak için darwin olmaya gerek yok, sonuçta...

(bkz: göz var nizam var)
(bkz: sözlüğü foruma çeviren yazar)
küçük adnan amcaların nasıl evrim geçirip sözlüklerde züküşüp ürediği konusu gibi bu konuda biraz muallakta kalmıştır efendim.
konu ile ilgili yaptıkları saldırılara aldıkları cevapları hazmedemeyenlerin varlığıyla daha da anlam kazanan gerçekliktir.

sözlük başındaki vaktimin dolması nedeniyle konu hakkında söyleyecek sözü olmayıp etrafa saldıranlara atacak kemiğim kalmamıştır. hadi bebeler yemekteyiz darwin başladı koşun izleyin.

gözün evrimi ile ilgili "trilobit gözü büyüdü, evrildi, çevrildi" adam gözü oldu"dan daha makul ve tutarlı bir açıklaması olan bana mesaj atabilir. diğerleri saçma sözlerle başlığı daha fazla sulandırmasın.

hadi bebeler yemekteyiz darwin başladı koşun izleyin.
bir durumdur. doğru olmadığı söylenemez. gözün evrimi açıklanmış değildir. şu konunun asıl garip olan yanı, bilimsel yaklaşıma sarılan ve onu savunduğunu düşünen kişilerin şu ortamda geçirdikleri ilginç hezeyandır. bilimin yılmaz neferleri nedense bilimselliğin olgunluğundan ve metodolojisinden bi-haber, hakaret üstüne hakaret sallıyorlar. iyi de sen böyle yaptıktan sonra nasıl bir gelişmişlik arayışında olabilirsin ki? kendin primitifsin bir kere.

kuyruk sokumunun neye yaradığını birilerinin açıklamasını bekleyeceğine en dandik tıp öğrencisine sorsan 'oturduğunda ağırlığını ischium ve sacrumla beraber coccyx taşır' diye cevabı alırsın, artık mutlusundur çünkü yeni bir kapağın vardır. Hem kasların insertsiosu falandır buralar...

hele siz gözü bir kenara bırakın, göz kaslarına bir bakın, morfolojisini, mekaniğini, fizyolojisini, biyokimyasını, damarlanmasını, inervasyonunu vs vs.. her yönünü bir araştırın, öğrenin bakalım öğrenebiliyor musunuz, anlayabiliyor musunuz.

bana sorarsanız evrim yoktur derim, ama bilimsel gözle bak ve cevap ver derseniz 'evrim belki de vardır. evrimin olduğunu düşündürücek bazı durumlar da mevcuttur. ancak açıklanamayan kısımlar çok daha fazladır. daha alacağımız çok yol var. hem bilimsel açıdan evrimin var olması veya yok olması çok da önemli bir mesele değildir. önemli olan, olabildiğince fazla bilgi sahibi olmak ve yeni bilgilere ulaşmaya çalışmaktır. şu anki bilgi düzeyimiz ve anlama kabiliyetimizle 'evrim kesinlikle vardır' denebilecek bir kavram durumunda değildir' derim. yani, evladım ayrılın, niye kavga ediyorsunuz ki?

her hangi bir konuda en ufak bir birikimi olmayan kişiler tabii ki olayı sokak kavgasına çevirecek radikalliğe kolaylıkla gelecektir ama en azından bu ironiyi bir görmeye çalışın derim. bilimselliği savunup hafif ifadeler kullanmak, karşıdakine olabildiğince hakaret etmek müthiş bir çelişkidir.
din sorgusuz bir kabulleniştir. şahsi fikrimce ispatı pozitif bilimlerle yapılan bir din, özünü ve anlamını yitirir. çünkü dinin özü, mantığın açıklayamadığı yerde koşulsuz ve ispat aramadan inancı gerektirmektedir.

konuya şüphenin esas olduğu fenni ve sosyal bilimler açısından bakıldığında ise" ne diyosun sen birader " şeklinde bir düşünce de gelmiyo diyil akla. hani, oturup tartışalım, bir şeyler söyleyelim de. ne olacak? kaldı ki evrimi bilimsel olarak kanıtlamaya çalışmak ne kadar beyhudeyse, reddetmeye uğraşmak da o kadar beyhudedir. ama yine de her iki argümanı savunanlar da bazı bilimsel verileri kanıt olarak sunmadan edemiyorlar.

bundan sepep inançların," açıklayın,açıklayın. bana gözün evrimini açıklayın" tarzı bir karşılaştırmaya tabi tutulması ise gereksizdir. gereksizdir çünkü, kimse kimseye dini fikrini kabul ettirmek zorunda değildir. insan inandığı şeyi yaşar ve kendisinin inanması yeterlidir.

üstelik insan ciddiye almadıgı ve inanmadıgı bişey için neden bu kadar enerji harcar?
açıklanamayacak olmasına dalalet değildir, ki zaten bu günkü modeller gayet akla yatkın ve bulgularla tutarlı, bu yüzden gözün evrimi açıklanamamış demekten ziyade tam olarak ispatlanamış gözüyle bakmak daha makul.

sıklıkla referans verilen bir kitap: http://www.amazon.com/Evo...Dysfunction/dp/0849375029

bir makale:
http://www3.interscience....act?CRETRY=1&SRETRY=0

bir başka makale:
http://cat.inist.fr/?aMod...ficheN&cpsidt=3548276

bir başka makale, http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/14756332
abstractı da burada:

European Molecular Biology Laboratory, Developmental Biology Programme, Heidelberg, Germany.
Detlev Arendt

"The evolution of the eye is a matter of debate ever since Darwin's Origin of Species. While morphological comparisons of eye anatomy and photoreceptor cell types led to the view that animal eyes evolved multiple times independently, the molecular conservation of the pax6 eye-specifying cascade has indicated the contrary - that animal eyes evolved from a common, simple precursor, the proto-eye. Morphological and molecular comparative approaches are combined here in a novel Evo-Devo approach, the molecular comparison of cell types ("comparative molecular cell biology"). In the eye, the various types of photoreceptor cells, as well as pigment and lens cells, each require distinct combinations of specifying transcription factors that control their particular differentiation programmes, such as opsin expression in photoreceptors, specific neurotransmitter metabolism, or axonal outgrowth. Comparing the molecular combinatorial codes of cell types of animal extant eyes, their evolutionary histories can be reconstructed. This is exemplified here on the evolution of ciliary and rhabdomeric photoreceptor cells in bilaterian eyes and on the evolution of cell type diversity in the vertebrate retina. I propose that the retinal ganglion, amacrine and horizontal cells are evolutionary sister cell types that evolved from a common rhabdomeric photoreceptor cell precursor."

demem o ki araştırmalar sürmekte ve sürekli yeni bulgularla oluşturulmuş tutarlı modeller geliştirilmekte. elbette ki zaman makinesi yapıp gözün aşama aşama nasıl evrimleştiğini görmemiz mümkün değil, yapılabilecek şey makul modeller oluşturmak, ki yapılmış olan da bu. genetik bilimi geliştikçe en ince detayına kadar açıklamaları yapılacaktır elbet.

- eğer bir canlı sadece ışığın varlığını ayırt edebiliyorsa hiç ayırt edemeyenden daha avantajlıdır.
- ışığın yönünü ayırt edebilen canlı, ışığın varlığını ayırt edebilenden daha avantajlıdır.
- objelerin kabaca şeklini ayırt edebilen canlı, ışığın yönünü ayırt edenden daha avantajlıdır.
- objelerin uzaklığını ayırt edebilen canlı, şekillerini ayırt edebilenden daha avantajlıdır.

her zaman bir basamak daha ilerisi vardır ve evrim hayatta kalma ve üreme konusunda avantaj sağlayan özellikleri kayırır.
ışık elektromanyetik bir alandır. Eğer şu anda ışık diye tabir ettiğimiz elektromanyetik radyasyonun frekansı başka olsaydı o zaman göreceğimiz ve ışık diye tabir edeceğimiz frekans aralığı da değişecektir.
(bkz: din bilimin bir gun ulasacagi nihayettir)
Charles Darwin'in sıçması harun yahya 'nında tüy dikmesidir.herşeyi açıkladınız * bi o kaldı.
(bkz: gotun evriminin aciklanamamis olmasi)*