gözün evriminin açıklanamamış olması

din sorgusuz bir kabulleniştir. şahsi fikrimce ispatı pozitif bilimlerle yapılan bir din, özünü ve anlamını yitirir. çünkü dinin özü, mantığın açıklayamadığı yerde koşulsuz ve ispat aramadan inancı gerektirmektedir.

konuya şüphenin esas olduğu fenni ve sosyal bilimler açısından bakıldığında ise" ne diyosun sen birader " şeklinde bir düşünce de gelmiyo diyil akla. hani, oturup tartışalım, bir şeyler söyleyelim de. ne olacak? kaldı ki evrimi bilimsel olarak kanıtlamaya çalışmak ne kadar beyhudeyse, reddetmeye uğraşmak da o kadar beyhudedir. ama yine de her iki argümanı savunanlar da bazı bilimsel verileri kanıt olarak sunmadan edemiyorlar.

bundan sepep inançların," açıklayın,açıklayın. bana gözün evrimini açıklayın" tarzı bir karşılaştırmaya tabi tutulması ise gereksizdir. gereksizdir çünkü, kimse kimseye dini fikrini kabul ettirmek zorunda değildir. insan inandığı şeyi yaşar ve kendisinin inanması yeterlidir.

üstelik insan ciddiye almadıgı ve inanmadıgı bişey için neden bu kadar enerji harcar?