bugün

sözlük yazarlarının itirafları

Bir amacım yok sözlük. Bir insanın başına gelebilecek en zor şey. Hayalini kurduğum bir şey yok. Önce sevgilim para için girdi zengin bir cücenin koluna, bahçesinde ebruli hanımeli açan eve. Onu kabullenmeye çalışırken babam gitti. Yani şöyle ki mutlu olmak için bir hayal kuruyorsun ve hayallerini yıllarca yaşatıyorsun. Sonra hayallerini kurduğun şey çekip gidince, hayallerin başına yıkılıyor. Kımıldayacak, nefes alacak takatin kalmıyor. Göçük altında kalmış birine dışarıdan söylenen sözler, umut verici konuşmalar hepsi anlamsız.

Amk nazım hikmet'in; mavi gözlü dev şiirini o kadar çok severdim ki... Yaşamak zorunda kalacağımı bilsem, bu kadar sevmezdim. Yıllarca çabaladım, uğraştım, bahçesinde ebruli, hanımeli açan bir ev yaptım. Yani kolay olmadı ama zorlandığım zamanlar da içinde yaşayacak mutlu günlerimi düşündüm öyle ayakta durdum. Amk mesela bölmeli akvaryumu o istemişti, balkon demirinde saksıların, tv ünitesinin altındaki küçük akvaryum bölmesi, mutfağın rengi, parkelerin deseni, yıllarca ne söylediyse öyle oldu.

Ama işte yetmiyor demek ki... Gerçekten aldatıp evlendiği kişi ilyas salmanın versiyonun da biri. Yani ilyas salman çirkin demiyorum, evlendiği kişi zengin. Okul müdürü, babasının koleji var vs. vs.

Gerçekten ama gerçekten mutsuzum, bir insan ne kadar mutsuz olabilirse o kadar mutsuzum. Hakan Günday'ın kinyas'ı gibi yaşıyorum hayatı. Çok çabalıyorum, uğraşıyorum ama o eve her girdiğim de çok değişik duygular yaşıyorum bir ben bir allah biliyor.

Sokakta biri el ele tutuşsa sanki on tane zenci bana tecavüz ediyormuş gibi hissediyorum. Lan amına koyayım gece uyandığım zaman onu da uyandırıp hazır uyanmışım azcık seveyim de öyle yatayım deyip uykusundan uyandıran adamdım ben. Şimdi çocuğu olmuş. Nasıl mutlu görseniz. Saç rengini değiştirmiş, araba almış kocası. Üstündeki kıyafetler lc den değil belli.

Bunları kimseye anlatamıyorum çünkü insanlar sizi ya haline şükretmek için dinler yada dinliyormuş gibi yapar. Sanırım duygu körlüğü hastalığına doğru gidiyorum. Hani belki sevgilim gittikten 1 sene sonra babam ölmese, bir dayanağım olurdu bana akıl verirdi, nasihat ederdi, balığa falan giderdik ne bileyim.

Kalmadı kimsem. Benden geriye bir ben edecek kadar bile ben kalmadı. Bazen intihar etmeyi düşünüyorum. Biteceğini sanmıyorum. Belki de kabir azabı olarak bana onların mutlu hayatını izlettirirler ki buna katlanabileceğimi sanmıyorum.

Anksiyete yada manyofobi tam olarak bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey oda bir girdap içerisine attılar, aşağıda ne var yada sonu nere varır fikrim yok.