bugün

ulkenin borc gercegi

Zamanla o kadar çok şismanladın ki harcamalarını gelirlerin karşılamıyor. Nakit için elde avuçta kalan kaynaklarını da elden çıkardın . Ürettigini bile disardan alır hale geldin. Sonra doların yükselmesine operasyon diyorsun. Her seçim aynı söylemler. Virusun vücuda girmesi için elinden geleni sen yaptın.

Zenginin daha zengin fakirin daha da yoksullaştığı neoliberal politikalar enflasyonu önlemek ve değerli kuru temel aldığı için üretim yerine ithalata yöneldin. içeride işsizliğin ekonomideki büyümeye rağmen düşmemesi cari açığın hızla artması gibi sonuçları oldu.

Üretmedik. Piyasaya sıcak para sürmek için Sattık özellestirtik tükettik borçlandık. yabancı yatırımcıları çekmek için tavizler vererek sahip oldugumuz üretimide kaybettik. Onlar nasıl olsa üretiyor bizim üretmemize ne gerek vardı. Bize biçilen misyon tüketmekdi. Çarklar böyle dönebilirdi. Tehlikeyi önceden görüp faiz arttırımına gidilip artık tüketmek bitti devir tasarruf devri sermaye birikimi yapmamız lazım denmedi. Çunku bu Kendi ayagına kurşun sıkmaktı. Paranin çoğu betona yatırılmıstı.

Yabancı sermaye ile ayakta duruyoruz. Hem cari açığı hem üretim açığımızı bu sermaye ile kapatıyoruz. Peki bu kadar açığa ragmen ne yapıyoruz? Üretim arttırmayı ya da kemer sıkmayı mı?
Hayır!
Hazinede içte ve dışta daha da borclanıyoruz.