bugün

tamamıyle tüketim toplumu olmanın sonucu olarak gidilen borçlanmadır daha tabir ile ayağını yorganına göre uzatamamaktır. artık günümüzde insanlar borçlanmaya sıcak bakarken birim yapmaya yönelmemesidir.

aylık olarak yatırımları değerlendirmek yerine nakit ihtiyaçlarında borçlanmaya yönelmelerinir.
4 yilda akp'nin yaptığı katrilyonluk kömür yardımıyla satın alınmış olan %47'nin ancak ahirette farkına varacağı gerçektir.
artık toplumları nasıl ele gecireceklerini noter tasdikiyle sabitleyen bir avrupa karşısında , düşülen ya da düşürülen durumu ifade etmektedir.

osmanlı çok farklı değildi elbette , borçlar alınır, ee babanın oğlu değil karşılığında bir şey ister ve kendi ülkende azınlık olurusun, kapütülasyonlar falan ...

bakıyorumda her şey aynı ne garip , kendini ülke sevdalısı gösteren bunva insanın yine aynı mantıkla yaptıklarını söyledikleri bu gibi aşındırıcı ve göcürücü politika bu ülke tarafından hala sağduyulu karşılanmaktadır , biz ne zaman akıllanacağız be kardeşim?

geleceğin petrolü olarak adlandırılan bor minarellerini hemen kullanıma sunan ama bunu dış ülkelere veren bir devlet , vatandaşının vergiyle anasını ağlatan ve ardından anasını alığ gitmesini temenni eden bir devlet ...

görülen o ki devletler kendi kaderlerini kendileri çiziyor, ben ne bileyimler pek işe yaramıyor ve hala açlık sınırında yaşayan insanların varlığı arasında geleceğe güvenle bakmamız temenni ediliyor ...

bizim en büyük problemimiz biz olamamak olsa gerek her türlü ayrımlamaya alıştırılmışız , bu yüzden yalnızca kendmizi düşünen bir nihilist olmuşuz ama bakıyorumda bu ülkedeki kurbanlar aynı ölçüde etkileniyor olanlardan , türkün bir kürtten daha rahat yaşadığına inanmıyorum ...

bizi hep farklı düşünmeye itmiş bir devlet olduğu sürece asla özlenen bir millet olamayacağız.
Zamanla o kadar çok şismanladın ki harcamalarını gelirlerin karşılamıyor. Nakit için elde avuçta kalan kaynaklarını da elden çıkardın . Ürettigini bile disardan alır hale geldin. Sonra doların yükselmesine operasyon diyorsun. Her seçim aynı söylemler. Virusun vücuda girmesi için elinden geleni sen yaptın.

Zenginin daha zengin fakirin daha da yoksullaştığı neoliberal politikalar enflasyonu önlemek ve değerli kuru temel aldığı için üretim yerine ithalata yöneldin. içeride işsizliğin ekonomideki büyümeye rağmen düşmemesi cari açığın hızla artması gibi sonuçları oldu.

Üretmedik. Piyasaya sıcak para sürmek için Sattık özellestirtik tükettik borçlandık. yabancı yatırımcıları çekmek için tavizler vererek sahip oldugumuz üretimide kaybettik. Onlar nasıl olsa üretiyor bizim üretmemize ne gerek vardı. Bize biçilen misyon tüketmekdi. Çarklar böyle dönebilirdi. Tehlikeyi önceden görüp faiz arttırımına gidilip artık tüketmek bitti devir tasarruf devri sermaye birikimi yapmamız lazım denmedi. Çunku bu Kendi ayagına kurşun sıkmaktı. Paranin çoğu betona yatırılmıstı.

Yabancı sermaye ile ayakta duruyoruz. Hem cari açığı hem üretim açığımızı bu sermaye ile kapatıyoruz. Peki bu kadar açığa ragmen ne yapıyoruz? Üretim arttırmayı ya da kemer sıkmayı mı?
Hayır!
Hazinede içte ve dışta daha da borclanıyoruz.