bugün
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım14
- ali koç9
- yorgun mermi10
- en dindar özelliğiniz22
- doğum gününde hatırlanmamak8
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak18
- sözlükte artık kızlar teklif edecek11
- kızların mesajlara geç cevap vermesi12
- şizofreni11
- düşün ki o bunu okuyor9
- anın görüntüsü19
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu9
- zall beceremiyorsan bırak git11
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- türkiye den soğuma sebepleri20
- anneler günü12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar21
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak19
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- karşı cinse giyim önerileri19
- ismet gurbuz 202411
- sözlüğe kız getirmek10
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- icardi1905'in sözlüğü bozması23
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü16
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
Bugün izlediğim Cem yılmaz filmi.
Ben cem yılmazı severim. Gora’yı, Arog’u, yahşi batı’yı, pek yakında’yı, ali baba ve yedi cüceler’i severek izledim. Bu yüzden bu filme giderken olumlu bir önyargım vardı.
Film başladığında ve ekranda Cmylmz yazısını gördüğümde kötü de olsa yinede emek verilmiş bir şeyi izleyeceğimden emindim. Ki gerçekten de böyleydi. Arif karakteri çok sempatik bir karakter. Tezcanlı, ağzı iyi laf yapan, her türlü durumdan pratik zekasıyla kendini kurtaran bir adam.
-içinde bulunduğu durumun dışına çıkmayı çok seven biri değil arif. Örneğin gora’ya gittiğinde orada kalmayı kabullenmeyip önce kaçmak için yollar bulmaya çalıştı. Ya da arog’da bir an önce çağ atlamak için neler yaptığını hepimiz izledik. Evet, arif ceku’yu çok seviyor ama ajda ile yaptığı öpücük ajda açısından da kendisi içinde masum bir öpücüktü ya bir duygu taşımıyordu.-
Ya siz izlediğinizde nasıl bir duygu uyandırdı bilmiyorum ama ben ilk sahnede arif’i telefonla konuşurken gördüğümde sanki çok sevdiğim ama uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımı görmüş gibi oldum. Efektler çok güzeldi. Emek verilmişti. izlerken gerçekten kaliteli bir film izlediğimi her sahnesinde farkettim. Sahneler tertemizdi. Saçma gölgeler, gereksiz ışıklar yoktu.
Gora’yı çok beğenmiştim evet ama bence arif v 216 gora’dan çok daha başarılı bir film olmuş. Sadece görüntü açısından değil hikaye açısından da öyle... Sahneler, müzikler, kıyafetler, diyaloglar hepsi daha da geliştirilerek sunulmuş önümüze. Film bir türk filmi klişesiyle başladı ve bir türk filmi klişesiyle bitmesi çok normaldi. iyi ki de öyle oldu. Hikayenin istikrarı bozulmadı.
Göndermeler güzeldi. Bilen insanlar için bir kahkaha bilmeyenler içinse sıradan bir diyalog olabilir haklısınız ama bu kötü olduğunu, olmaması gerektiğini göstermez. Ozan güven’in aşıklar tepesinde ‘kaç yaşındasın sen, ne salak salak sorular bunlar’ repliği bütün salonu kahkaya boğdu örneğin. Evet bilmeyen içinse sıradan, konuşmanın bütünlüğünü sağlayan bir diyalog. Bilene ufak bir göz kırpıyor sadece.
Zafer algöz’ün ayça’ya para iadesi yorumu küstahlık değil kendine güvenen bir insanın cevabı. Zira ben olsaydım onun yaptığı şarkıları hatırlatıp susması gerektiğini söylerdim. Adam çok da kibarca yapmış. Kendi ürününe güvenen bir çok marka kullanıyor bunu. Beğenmediyseniz paranız iade diye. Zaman konusunda ise o kadar çok şeye boş yere zaman harcıyoruz ki çok da kafaya takmamak lazım. Madem bu denli beğenmediyseniz En kötü bundan da bir ders çıkarıp bir daha cem yılmaz filmine gitmezsiniz.
Bu bir kişisel tercih meselesi. Elbette beğenmek gibi beğenmemek de olacak. Ama emeğe saygı başka şey. Bir kişi size hazır börek alıp sadece fırına atıyor diğeri ise size eliyle börek açıyor. Tadı kötü olabilir ama en azından bir eline sağlık’ı hakediyor.
Daha nice filmlere cem yılmaz. Keşke daha çok yapsan da daha çok izlesek.
Ben cem yılmazı severim. Gora’yı, Arog’u, yahşi batı’yı, pek yakında’yı, ali baba ve yedi cüceler’i severek izledim. Bu yüzden bu filme giderken olumlu bir önyargım vardı.
Film başladığında ve ekranda Cmylmz yazısını gördüğümde kötü de olsa yinede emek verilmiş bir şeyi izleyeceğimden emindim. Ki gerçekten de böyleydi. Arif karakteri çok sempatik bir karakter. Tezcanlı, ağzı iyi laf yapan, her türlü durumdan pratik zekasıyla kendini kurtaran bir adam.
-içinde bulunduğu durumun dışına çıkmayı çok seven biri değil arif. Örneğin gora’ya gittiğinde orada kalmayı kabullenmeyip önce kaçmak için yollar bulmaya çalıştı. Ya da arog’da bir an önce çağ atlamak için neler yaptığını hepimiz izledik. Evet, arif ceku’yu çok seviyor ama ajda ile yaptığı öpücük ajda açısından da kendisi içinde masum bir öpücüktü ya bir duygu taşımıyordu.-
Ya siz izlediğinizde nasıl bir duygu uyandırdı bilmiyorum ama ben ilk sahnede arif’i telefonla konuşurken gördüğümde sanki çok sevdiğim ama uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımı görmüş gibi oldum. Efektler çok güzeldi. Emek verilmişti. izlerken gerçekten kaliteli bir film izlediğimi her sahnesinde farkettim. Sahneler tertemizdi. Saçma gölgeler, gereksiz ışıklar yoktu.
Gora’yı çok beğenmiştim evet ama bence arif v 216 gora’dan çok daha başarılı bir film olmuş. Sadece görüntü açısından değil hikaye açısından da öyle... Sahneler, müzikler, kıyafetler, diyaloglar hepsi daha da geliştirilerek sunulmuş önümüze. Film bir türk filmi klişesiyle başladı ve bir türk filmi klişesiyle bitmesi çok normaldi. iyi ki de öyle oldu. Hikayenin istikrarı bozulmadı.
Göndermeler güzeldi. Bilen insanlar için bir kahkaha bilmeyenler içinse sıradan bir diyalog olabilir haklısınız ama bu kötü olduğunu, olmaması gerektiğini göstermez. Ozan güven’in aşıklar tepesinde ‘kaç yaşındasın sen, ne salak salak sorular bunlar’ repliği bütün salonu kahkaya boğdu örneğin. Evet bilmeyen içinse sıradan, konuşmanın bütünlüğünü sağlayan bir diyalog. Bilene ufak bir göz kırpıyor sadece.
Zafer algöz’ün ayça’ya para iadesi yorumu küstahlık değil kendine güvenen bir insanın cevabı. Zira ben olsaydım onun yaptığı şarkıları hatırlatıp susması gerektiğini söylerdim. Adam çok da kibarca yapmış. Kendi ürününe güvenen bir çok marka kullanıyor bunu. Beğenmediyseniz paranız iade diye. Zaman konusunda ise o kadar çok şeye boş yere zaman harcıyoruz ki çok da kafaya takmamak lazım. Madem bu denli beğenmediyseniz En kötü bundan da bir ders çıkarıp bir daha cem yılmaz filmine gitmezsiniz.
Bu bir kişisel tercih meselesi. Elbette beğenmek gibi beğenmemek de olacak. Ama emeğe saygı başka şey. Bir kişi size hazır börek alıp sadece fırına atıyor diğeri ise size eliyle börek açıyor. Tadı kötü olabilir ama en azından bir eline sağlık’ı hakediyor.
Daha nice filmlere cem yılmaz. Keşke daha çok yapsan da daha çok izlesek.
güncel Önemli Başlıklar