bugün

sozluk yazarlarindan oykuler

Bize Öykü
Kız yalnız başına dolaşıyordu her zamanki gibi. Sokaklar ısısızdı ama yalnız kalmak güzeldi. Morali bozuktu kızın, üzgündü, hayatın getirdiği yorgunluk ve yaşadıklarının yükü vardı omuzlarında. Bir vitrindeki güzel elbise çarptı güzel kızın gözüne. O kadar güzeldi ki. Hep ne istediğini bilirdi kız. Bu elbiseyi beğenmişti. içeriye girdiğinde satıcı karşıladı güzel kızı. Tüm güler yüzü ve içtenliğiyle gülümsedi kıza. Kız da daha önce hiç gülümsememiş gibi gülümsedi ona. Kız elbiseyi çok beğendiğini söyledi satıcıya, belki belli etmemeliydi bu kadar beğendiğini ve mutlu olduğunu. Satıcı anladı hemen durumu ve fırsattan istifade:
Denemek ister misiniz?, Lütfen şöyle buyurun; dedi.
Kız gülümsedi ve inandı satıcıya.Tüm samimiyetiyle inandı.
Kıyafeti giymişti artık. Geri dönüşü yoktu.
Satıcı:
Mükemmel uydu üzerinize; dedi.
Çok yakıştı, çok güzelsiniz; dedi.
Bu kıyafeti mutlaka almalısınız;

Halbuki kıyafet 3 beden büyüktü kıza. Kolları sarkıyordu, beli boldu ve uzun gelmişti küçük kıza. Ama kız satıcının gözündeki ışığa aldanmıştı bir kere. Gözü hiçbir şey görmüyordu. Baktı aynaya. Varsın olsun dedi. Satıcı güzel demişti, beğenmişti. Önemli olan buydu sanki sadece.

Peki; dedi kız gülümseyerek,
Alıyorum; dedi. Kaç para diye sordu satıcıya:

Satıcı böyle güzel bir elbisenin bedeli elbette paha biçilemez. Biraz pahalı ama bedelini ödeyebilmeniz için size yardımcı olacağım. Bedelini mümkün olduğunca düşüreceğim dedi. Hem sonra ne zaman sıkıntı duysanız bana gelebilirsiniz, dedi. Kız inandı satıcıya, cebindeki son sevgi kırıntılarını uzattı satıcıya. halbuki o elbise o kadar pahalı değildi. Ve sonrası da satıcının söylediği gibi olmadı.

Kıza güldü çevresindekiler ve arkadaş gibi görünenler. Yakışmamıştı kıza bu elbise. Herkes söylüyordu. ima ediyorlardı. Çıkar onu diyorlardı ama kız büyük bir inatla süreklilikle ve sadakatle giymeye devam ediyordu. Gerçek arkadaşları üzülüyorlardı. Endişeleniyorlardı onun için. Kız umursamıyordu ama sonunda aklına o iyi kalpli satıcı geldi:
Bana sorun yaşarsan gelebilirsin; demişti, dedi kendi kendine.
Soluğu satıcının yanında aldı. Satıcı gülümseyerek karşıladı kızı. Kız düşündü:
Ne güzel gözleri var, ne güzel kalbi vardı;

Kızla saatlerce konuştu satıcı ve kızı ikna etti. Yıkayınca çeker” dedi kıza. Hem senin daha boyun uzayacak; dedi.
Kız inanmıştı. Aptal mıydı? Elbette aptal değildi. Büyülenmişti. Bu satıcının büyüsüydü. Her keresinde tatlı diliyle kandırmayı başarıyordu kızı.

Aradan zaman geçiyor. Kız gittikçe mutsuz oluyordu. Çünkü geri kalan zamanda satıcının yanında değildi. Çevresiyle beraberdi. Çalıştığı ortam zehir gibiydi. insanlar onu eziyorlardı. Üstüne basıp geçiyorlardı. Satıcının söylediği hiçbir söz ve vaat gerçek olmuyordu.

Dayanamadı ve yine gitti satıcıya:
Yardım isteyen gözlerle baktı. Tekrar anlattı durumunu. Bu sefer satıcı eski gülümseyen satıcı değildi. Kıza döndü ve:

Size söyledim dedi.Sorununuzu anlatın yardımcı olayım.

Kız anlamıştı artık;Hiçbir sorunum yok, yardımcı olamazsınız konuşarak; dedi. Ve bir daha satıcıyla asla konuşmadı.