çocukluk anıları

Sene 1995. Ekonomik kriz ülkeyi degil; işçiyi, memuru yani fakirleri kanser gibi sarmış. Tabi çocuksun kriz mriz nedir anlamıyorsun, bilmiyorsun.

Benim babam da işçiydi. Çok iyi hatırlarım 32 milyon maaş alıyordu. 71 model bir opel Arabamız vardı. Bir de dedemin ufak bir zeytinliği o kadar. Ev zaten kira. Zaten kiradan kurtulmak için de bir kooperatife gitmiştik. Maaşın 20 milyonu her ay oraya gidiyordu.

Birgün babam zeytinlikten elinde yeşil bir muhabbet kuşuyla geldi. Kafesinden kaçmış sanırım babam da yakalamak için saatlerce uğraşmış. Ben de sevindim kuş besliycez diye. Ama babamın şu cümlesini unutmam: "bir kafes falan ayarlayıp satabilirsek bu ayı belki rahat geçiririz."

Kaç yaşıma geldim. Bu cümle ne zaman aklıma gelse içimde bir yerler cız eder.