bugün

avrupa dan 90 bin ton buğday almak

türkiye gibi ülkeler; karma yani serbest ekonomi kapitalizminin bir parçasıdır. halkın ve yatırımcının harcama yapması ve halktan - yatırımcıdan alınan vergilerle devirdaim yapan ülkelerdir. ülkenin temeli tarımdan, saniyeden kayıp, beton yığınlarına ve duble yollara oturmuştur. hal böyle olunca modern devlette olması gereken - müdahaleci kapitalizm - sistemi türkiyede pek uygulanan bir sistem değil. çünkü müdahale; halkın ve yatırımcının elindeki para biriminden devlete düşecek payın halkın - yatırımcının cebinde kalmasıdır. senin cebinde ki 1 liradan bile devlet pay alır. hülasa; devlet verimli tarım arazilerini imara vs.'ye açıp kendi sonunu hazırlamıştır. ve aynı zamanda; zamanında yapmadığı tarıma teşvik kredilerinde geç kalmış olup ve yine zamanında yapmadığı; tavan ve taban müdahalesiyle hem üreticiyi hem tüketiciyi zora sokmuştur. ve bu durumdan bunalan üreticiler giderek köyden kente göçüp, maaşlı bir işe girip aylık sabit gelire razı olmuştur. üretici konumundan, tüketici konumuna geçme nedeni; devletin güven vermemesi. yani bi bakmışsın bu seneki hasattan kalan; el elde baş başta durumu olmuştur. üretici enayi mi? devletin kendi üreticisinden almak yerine, yabancı üreticiye kayması, üreticiyi küstürür. ve eğer üretici küsüp tembelliğe alışırsa, (yani burdan kasıt, sabit maaşa alışmak) bu insansanların üretici konumuna geçmesi zor olacaktır. bunun anlamı; sen daha çook avrupadan filan buğday alırsın demektir.