bugün

günümüzde değişen sol

günümüzde değişen solu, hadi bazı teoriye sadık arkadaşları kırmamak şartıyla sosyalist solu, anlamak için yüzümüzü egemen sınıfların soğuk savaş palavralarına ya da reel sosyalizmin çözlüşünün ardından gelen gene egemen sınıfların ideolojik kuşatmalarına bakmamak gerekiyor. değişimin kaynağı ne sadece ekonomiktir ne de sadece iç dinamiklerin eseridir.(iç dinamiklerden kasıt, solun kendi değişimidir yani ideolojik bir nalma taşır)

değişimin ana moturunu herhalde en başından beri bu bayrağı sahiplenen sapmacılar oluşturmaktadır. onların eline yüzyıldır kimse su dökememiştir bu gerçek. her karşı devrim saldrısına yeni bir konjonktürel kimlik uyduranların aslında solun iktidar olma arayışla ilgileri olmadıkları bellidir. bunun yanında kimi en devrimci olduğunu iddia edenler ise "sınıfta kalmanın" ya da sınıfın kuyruğuna takılmanın hesaplarını yapıyorlar. bu ince hesap lar yapan ultura devrimcilerin içine öylesine bir sınıfta kalma duygusu işlemiştir ki; kendilerini alamayı her türlü başka ezme ezilme ilişkilerinde ya da dinamiklerinde kendilerine yeni kuyrukçuluklar uydurmuşlardır.

bu eleştirilerin ardından gerçeğe dönelim, tarihi nasıl değerlendirileceğine bakalım? herhalde tarihe egemen sınıflar gözüyle bakmak başarısız olan tüm deneyimleri parçalayıp atmak anlamına gelir. fakat bugün biliyoruz ki tarih bir bütündür. tarihin kimi özel kesitlerine bakmakta gene o bütünlüğü anlamaktan geçer. yani maddi temellere oturtulmuş bir tarih perspektifi, sınıfsal kavgalara dayalıdır bu anlayış, olmaksızın bir şeyin başarılamayacağı bellidir. örnek vermek gerekirse; paris komününden ders çıkartanlar sovyet devrimini başarmışlarıdr. peki bunu yapanlar paris komünün hatalarını değerlendirirken ders çıkartan bir bakış açısından mı yararlandılar yoksa ders çıkartıyoruz diye sosyalizme saldırı olarak mı? kuşkusuz ikinci safı seçenlerin bugün sosyalist enternasyonaller de neler yaptıkları belli. blair'la, schöreder'ler le emperyalist politikaları konuşmak . artı biliyoruz, egemen sınıflara yedeklenmenin bedeli çok ağırdır ve bu yedeklenmek ideolojik kuşatmanın bedelinş ödeyememekten kaynaklanıyor.

değişen sol deyince neyi anlayacağız öyleyse? hiç uzağa gitmeye gerek, soğuk savaş korkularından ya da reel sosyalizmin çözülmesinden sonra gelen ideolojik kaymalara bakmaya da gerek yok. sorun net ve açık. bir yanda reel sosyalizmin çözlüşünün ardından gelen sınıftan kaçan hareketler( liberal ve ulusalcı sapmalar), diğer yanda ezelden beri gelen kaba ekonomist anlayışlar- sınıfta kalanlar-. tanımı yapmak kolayken bazı şeyleri zorlamanın tek bir açıklaması vardır; egemen sınıfların bakış açısından kopamamak . ana sorunumuz bugün bu olsa gerek.