bugün

hint sineması

yıllar önce saçma bulduğum sinemaydı. dram dozu yüksektir, muhakkak ağlatır ama çok da gülünç saçmalıklarla doludur. mesela esas oğlan kızı kurtarmak için kötü adamların ağzını burnunu uçarak kırar, bir yumrukla 20 kişiyi yere yapıştırır. bu da yetmezmiş gibi adamın burnu bile kanamaz, ve tüm bu olayların ortasında aniden dans edip şarkı söylemeye başlarlar. birden geleneksel kıyafetli dansçılar çıkar ortaya, kimse müziğin nerden geldiği ile ilgilenmez. sahne değişir, bi anda dağda ormanda ve ya alengirli bir mekanda yardırmaya başlarlar. demin ağlayan insanlar iki dakika içinde şen şakrak şarkı söylüyor, bu kadarla kalsa iyi yine. hızlı sahne geçişleri ve mevsim değişimi, 5 dakikalık klipte 4 mevsim yaşatırlar insana. üstelik kar yağarken kız saree, erkek tişört giyer. sıcakta ise erkek kazak, kız yine saree giyer. filmin başında boğazladığı adamla kol kola dans edip, şarkı bitince eski husumetlerine devam ederler. ve tüm bunlarla birlikte filmlerin süresi 3 saattir, daha bahsetmediğim dudak uçuklatan saçmalıklar var.

eskiden izler gülerdim, eleştirirdim. sonra aamir khan isimli mükemmellikle tanıştım ve hint sineması başka bir boyut kazandı gözümde. artık hiçbir kusur görmüyor,eleştiride bulunmadan 3 saate aldırmadan hint filmleri izliyorum. aamir khan bir çok (milyonlarca) insanın hint filmleri hakkındaki ön yargılarını yıktı, bu yüzden hint sineması aamirden önce aamirden sonra diye ikiye ayrılır.