bugün

günümüzde değişen sol

reel sosyalizmin yıkılmasının ardından, sol kavramı türkiye'de ve tüm dünyada anlam kaymasına uğramaya başladı. genel anlamda sol; emeğin sermayeyle olan çelişkisini emek yönünde tavır koyan, eşitsizliği yok etmeye ve insani gelişimin devamlılığını sağlamaya çalışan bir düşünce yapısıdır. insan hakları, demokrasi ve fikir özgürlüğü gibi kavramlar örgütlü bir toplum yapısında,, emeğin mücadelesi ile gerçek anlam kazanabilir.

sol düşünce her zeminde, işçi sınıfının ya da günümüzdeki anlamıyla emekçilerin üzerinden politika üretir; fakat reel sosyalizmin yıkılmasının ardından sistemin kendi ideolojisi yavaştan bir şekilde solun içine kaymaya başladı. halkın günlük mücadelesinden, sorunlarından uzak, içi boş bir demokrasi havariliği başladı. sosyali liberalizm ismiyle anılan bu sol akım, türkiye'de de zamanla yer almaya başladı.

solun değişmesi gerektiğini söyleyen, liberal tayfası, marks'ın ve lenin'in eski ve artık dedikleri sloganları ısıtarak göz önüne koymaya başladılar. zaten zor günler yaşayan sol, eskinin hesabını vermek yerine değişim uğruna emeğin mücadelesinden ya vazgeçti ya da sulandırılmış bir hava kattı.

dinci gericiliğin hızla yükseldiği ülkemiz ve günümüz kapitalizminde, egemen sınıflar bu ideolojiye güvenerek bir uzlaşı ortamı yarattı. ulus devletin sonu, emperyalist devletlerde yalnızca sosyal devletin tasfiyesi olurken, küçük ve ezilmiş ülkelerde bu tasfiye ve işgal ile adlandırılmaya başlandı. sol ise bu işgalleri ya kuru bir antiemperyalist havaya kapılırak muhalefet yaptı ya da tam anlamıyla destekledi. türkiye'de de aynı şekilde emperyalizmin saldırısı demokrasi olarak görülebiliyor bazı eski çevrelerde. özellikle ulus dinamiklerinin işçi sınıfı mücadelesinde yer ettiği günümüzde, kapitalist bir gericilikle gloabelleşmenin savunulması solu sol olmaktan uzaklaştırıyor.

ab'nin günümüz şartlarında yalnızca merkez kapitalist ülkelerin birliği olduğu gerçeğini gözden kaçırmak ve birleşik avrupa devletleri sloganının 1900'lü yılların başlarında atılmış gerici bir slogan olduğunu söyleyen sosyalistlere geri kafalılık diye yüz çeviren sol, halktan kopuk liberal solculuğun ne anlama geldiğini gözler önüne seriyor.

aynı şekilde ulusal dinamiklerin değerinin abartılması ve hızlı bir ulusalcılaşma, milliyetçileşme sınıftan kaçmak söyleminin gözler önüne serilmesidir. liberal solculardan ayrılan tek slogan farklılığı, içi boş bir antiemperyalizm'dir, ulusalcı solun.

günümüzde değişen sol, eski ilkelerinden uzaklaşmadan halkın ortak mücadelesi ile yükselecektir. kollektif aklın zorunluluğu solu yükselticek yegane demokratik yükseliş biçimidir. şekilcilik, şablonculuk ve nesnel şartlardan uzaklaşma solun değişen sol yüzü olarak egemen kültürün içinde yer bulmaya devam edecektir. sol, emeğin mücadelesini ana gündemi yapmadıkça ve demokrasi, bağımsızlık mücadelelerinin bunun doğal sonucu olduğunu- aynı şekilde bu mücadelelerinde emek mücadelesiyle iç içe olduğunun gerçeğini unutmadan- göz önünde bulundurması gerekiyor. günümüzde değişen sol bunun ifadesidir.