bugün
- etine dolgun kız8
- fatih terim9
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- insan olmaya ceyrek kala8
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek17
- taktik verin16
- anın görüntüsü11
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur29
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz22
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi8
- gecenin şarkısı11
- maca sekiz10
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi10
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri32
- her türk vatandaşına türkiye gezisi12
- mühendis erkeklerin genel özellikleri16
- en obez özelliğiniz19
- türklerin çok kolay devlet kurması17
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması15
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük10
- akp chp yakınlaşması15
- risale i nur21
- burda senin paran gecmez diyen delikanli kiz11
- en çok yaşamak istenilen şehir10
- beni özlediniz mi10
- selahattin demirtaş13
- temiz oje sürmek8
- icardi190518
- arda güler11
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak10
- allaha küfür etmek10
- türklerden adam çıkmaması17
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil36
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi14
- ruh varsa neden görünmüyor13
- sevdiğiniz sözlük yazarları15
- uludağsözlük'ün ölmesi ve gömmeyi unutmaları10
- selahattin demirtaş'ın 42 yıl hapis cezası alması12
- okula bikiniyle gelen kız9
- sözlükteki erkek nüfusu9
- filistin'in türklere ihanetleri sıralı tam liste24
- üstteki yazarla nereye gitmek isterdin8
- mesajın altlarda kalmış kusura bakma diyen kadın10
- arkadaşlar bu alınır mı8
- buluşunca sürekli derslerden konuşan erkek8
- bu başlıkta konya'yı övüyoruz16
- yemek yemeyi sevmeyen insan8
- ileride evleneceğiniz kişi şuan ne yapıyor9
- tayyip erdoğan'ın israil anadolu'ya girecek demesi21
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı13
sanırım bu kitabın kaderi bu; uzunca bir süre kitaplıkta sırasının gelmesini beklemesi. kitabı okumuş olan kiminle konuşsam hepsi bir kenara fırlatmışlar, belli bir süre sonra kitaplıkta karşılaştıklarında(orada olduğu bile unutulmuş) okumaya başlamışlar ve ellerinden düşmemiş. tabi "lost" dizisi sayesinde ülkemizde bu kadar popüler olan kitap bu sayede girmiştir bir çok kitaplığa. lost' u izlememiş birisi olarak bu kitabı iki yıl önce almamın sebebini bile hatırlamıyorum. muhtemelen bir makalede filan rastlamışımdır ismine, o şekilde çok kitap almışlığım vardır çünkü. birisi yazısında bir kitaba gönderme yaptığı an o kitabı alıp okuyasım geliyor, yoksa yazıyı okumamın bir anlamı kalmıyormuş gibi hissediyorum.
kısaca bir grup tavşanın yeni bir hayat kurma mücadelesi amacıyla çıktıkları yolculuğu anlatıyor kitap. tabi bu süreçte yıllarca içinde yaşadıkları toplum düzeninin sorgulamasını yapıp kendi doğruları ile yeni bir sosyal hayat kurma çabaları kitabın esas meselesi. neredeyse her tavşanın kendine has özellikleri/yetenekleri var. lider-savaşçı-zeki-cesur-asker-atletik vb. vasıfları olan tavşanlar içinde beni en çok etkileyen ise; fiziksel olarak tüm tavşanlardan zayıf olmasına rağmen olacakları önceden hissedebildiği için tüm koloniyi tek bir cümlesiyle hurra oradan oraya sürükleyebilen, bir nevi kahin diyebileceğimiz "fiver" karakteri. kitabın henüz ilk bölümünde karşımıza çıkan fiver' ın rüyası üzerinden şekillenmeye başlar hikaye. tabi beni bu karaktere henüz kitabın ilk sayfalarında bağlayan şey, donnie darko filminde, donnie darko' ya "bak ölecez" , "şu kadar vaktin kaldı oğlum" diye kehanetlerde bulunan "frank" isimli yetişkin bir insan boyutlarındaki tavşanı aklıma getirmesidir(frank tavşan kıyafetli bir insan olarak görülse de kendisinin tavşan kıyafeti giymediğini, bizlerin insan kıyafeti giydiğini söyler bir sahnede). fiver' ın konuştuğu kısımları okurken frank' in silueti canlandı hep zihnimde.
dışarıdan naif bir hikaye gibi görünse de o kadar acımasız savaşlar yaşanıyor ki, şöyle söyleyeyim o sevimli görünüşlü tavşanlara olan sempatiniz azalabilir. gerektiğinde ne kadar vahşi hayvanlar olabildiklerini şaşkınlıkla okudum ben. koloni halinde birlikte yaşayan tavşanların öleceklerini anladıkları zaman kimseye haber vermeden koloniden uzaklaşıp tek başına ölmeleri ise hayatımda gördüğüm en asil davranışlardan biri. "beraber yaşa, yalnız öl" diye bir felsefeye sahip bu hayvanlar.
kısaca bir grup tavşanın yeni bir hayat kurma mücadelesi amacıyla çıktıkları yolculuğu anlatıyor kitap. tabi bu süreçte yıllarca içinde yaşadıkları toplum düzeninin sorgulamasını yapıp kendi doğruları ile yeni bir sosyal hayat kurma çabaları kitabın esas meselesi. neredeyse her tavşanın kendine has özellikleri/yetenekleri var. lider-savaşçı-zeki-cesur-asker-atletik vb. vasıfları olan tavşanlar içinde beni en çok etkileyen ise; fiziksel olarak tüm tavşanlardan zayıf olmasına rağmen olacakları önceden hissedebildiği için tüm koloniyi tek bir cümlesiyle hurra oradan oraya sürükleyebilen, bir nevi kahin diyebileceğimiz "fiver" karakteri. kitabın henüz ilk bölümünde karşımıza çıkan fiver' ın rüyası üzerinden şekillenmeye başlar hikaye. tabi beni bu karaktere henüz kitabın ilk sayfalarında bağlayan şey, donnie darko filminde, donnie darko' ya "bak ölecez" , "şu kadar vaktin kaldı oğlum" diye kehanetlerde bulunan "frank" isimli yetişkin bir insan boyutlarındaki tavşanı aklıma getirmesidir(frank tavşan kıyafetli bir insan olarak görülse de kendisinin tavşan kıyafeti giymediğini, bizlerin insan kıyafeti giydiğini söyler bir sahnede). fiver' ın konuştuğu kısımları okurken frank' in silueti canlandı hep zihnimde.
dışarıdan naif bir hikaye gibi görünse de o kadar acımasız savaşlar yaşanıyor ki, şöyle söyleyeyim o sevimli görünüşlü tavşanlara olan sempatiniz azalabilir. gerektiğinde ne kadar vahşi hayvanlar olabildiklerini şaşkınlıkla okudum ben. koloni halinde birlikte yaşayan tavşanların öleceklerini anladıkları zaman kimseye haber vermeden koloniden uzaklaşıp tek başına ölmeleri ise hayatımda gördüğüm en asil davranışlardan biri. "beraber yaşa, yalnız öl" diye bir felsefeye sahip bu hayvanlar.
güncel Önemli Başlıklar