bugün
- diamond tema22
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması17
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- yurtdışı çıkış harcı11
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek16
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var19
- saraca silsüpüroğlu8
- anın görüntüsü8
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi9
- insan olmaya ceyrek kala18
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj40
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği9
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları15
- memati192310
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- özge özacar'ın memeleri10
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- ups boobss nickli yazar28
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı15
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
sanırım bu kitabın kaderi bu; uzunca bir süre kitaplıkta sırasının gelmesini beklemesi. kitabı okumuş olan kiminle konuşsam hepsi bir kenara fırlatmışlar, belli bir süre sonra kitaplıkta karşılaştıklarında(orada olduğu bile unutulmuş) okumaya başlamışlar ve ellerinden düşmemiş. tabi "lost" dizisi sayesinde ülkemizde bu kadar popüler olan kitap bu sayede girmiştir bir çok kitaplığa. lost' u izlememiş birisi olarak bu kitabı iki yıl önce almamın sebebini bile hatırlamıyorum. muhtemelen bir makalede filan rastlamışımdır ismine, o şekilde çok kitap almışlığım vardır çünkü. birisi yazısında bir kitaba gönderme yaptığı an o kitabı alıp okuyasım geliyor, yoksa yazıyı okumamın bir anlamı kalmıyormuş gibi hissediyorum.
kısaca bir grup tavşanın yeni bir hayat kurma mücadelesi amacıyla çıktıkları yolculuğu anlatıyor kitap. tabi bu süreçte yıllarca içinde yaşadıkları toplum düzeninin sorgulamasını yapıp kendi doğruları ile yeni bir sosyal hayat kurma çabaları kitabın esas meselesi. neredeyse her tavşanın kendine has özellikleri/yetenekleri var. lider-savaşçı-zeki-cesur-asker-atletik vb. vasıfları olan tavşanlar içinde beni en çok etkileyen ise; fiziksel olarak tüm tavşanlardan zayıf olmasına rağmen olacakları önceden hissedebildiği için tüm koloniyi tek bir cümlesiyle hurra oradan oraya sürükleyebilen, bir nevi kahin diyebileceğimiz "fiver" karakteri. kitabın henüz ilk bölümünde karşımıza çıkan fiver' ın rüyası üzerinden şekillenmeye başlar hikaye. tabi beni bu karaktere henüz kitabın ilk sayfalarında bağlayan şey, donnie darko filminde, donnie darko' ya "bak ölecez" , "şu kadar vaktin kaldı oğlum" diye kehanetlerde bulunan "frank" isimli yetişkin bir insan boyutlarındaki tavşanı aklıma getirmesidir(frank tavşan kıyafetli bir insan olarak görülse de kendisinin tavşan kıyafeti giymediğini, bizlerin insan kıyafeti giydiğini söyler bir sahnede). fiver' ın konuştuğu kısımları okurken frank' in silueti canlandı hep zihnimde.
dışarıdan naif bir hikaye gibi görünse de o kadar acımasız savaşlar yaşanıyor ki, şöyle söyleyeyim o sevimli görünüşlü tavşanlara olan sempatiniz azalabilir. gerektiğinde ne kadar vahşi hayvanlar olabildiklerini şaşkınlıkla okudum ben. koloni halinde birlikte yaşayan tavşanların öleceklerini anladıkları zaman kimseye haber vermeden koloniden uzaklaşıp tek başına ölmeleri ise hayatımda gördüğüm en asil davranışlardan biri. "beraber yaşa, yalnız öl" diye bir felsefeye sahip bu hayvanlar.
kısaca bir grup tavşanın yeni bir hayat kurma mücadelesi amacıyla çıktıkları yolculuğu anlatıyor kitap. tabi bu süreçte yıllarca içinde yaşadıkları toplum düzeninin sorgulamasını yapıp kendi doğruları ile yeni bir sosyal hayat kurma çabaları kitabın esas meselesi. neredeyse her tavşanın kendine has özellikleri/yetenekleri var. lider-savaşçı-zeki-cesur-asker-atletik vb. vasıfları olan tavşanlar içinde beni en çok etkileyen ise; fiziksel olarak tüm tavşanlardan zayıf olmasına rağmen olacakları önceden hissedebildiği için tüm koloniyi tek bir cümlesiyle hurra oradan oraya sürükleyebilen, bir nevi kahin diyebileceğimiz "fiver" karakteri. kitabın henüz ilk bölümünde karşımıza çıkan fiver' ın rüyası üzerinden şekillenmeye başlar hikaye. tabi beni bu karaktere henüz kitabın ilk sayfalarında bağlayan şey, donnie darko filminde, donnie darko' ya "bak ölecez" , "şu kadar vaktin kaldı oğlum" diye kehanetlerde bulunan "frank" isimli yetişkin bir insan boyutlarındaki tavşanı aklıma getirmesidir(frank tavşan kıyafetli bir insan olarak görülse de kendisinin tavşan kıyafeti giymediğini, bizlerin insan kıyafeti giydiğini söyler bir sahnede). fiver' ın konuştuğu kısımları okurken frank' in silueti canlandı hep zihnimde.
dışarıdan naif bir hikaye gibi görünse de o kadar acımasız savaşlar yaşanıyor ki, şöyle söyleyeyim o sevimli görünüşlü tavşanlara olan sempatiniz azalabilir. gerektiğinde ne kadar vahşi hayvanlar olabildiklerini şaşkınlıkla okudum ben. koloni halinde birlikte yaşayan tavşanların öleceklerini anladıkları zaman kimseye haber vermeden koloniden uzaklaşıp tek başına ölmeleri ise hayatımda gördüğüm en asil davranışlardan biri. "beraber yaşa, yalnız öl" diye bir felsefeye sahip bu hayvanlar.
yaklaşık 6 aydır arayıp bulamadığım kitap. sözlükte sahip olan bir arkadaş varsa yardımcı olabilir mi acaba?
uzun bir süredir aradığım fakat bulamadığım kitap. eski yayıncısı olan arkabahçe artık basmayacağını söylüyor. elektronik versiyonuna da ulaşamadım. bir yayınevi basıverse yeniden keşke de okuyabilsek.
güncel Önemli Başlıklar