bugün

sözlük yazarlarının itirafları

Itıraf ediyorum liseliyim. Evet liseli, hani şu ergen ergen aşkların yaşandığı; salak salak şeylerden dolayı insanlara küsülen; ne yaptığımızdan haberimiz olmayan dönem. Bu yıl sınava hazırlanıyorum ve gerçekten hedeflerim yüksek, başarabileceğime de inanıyorum. Ama eh işte dedik ya ergenlik, yok abi olmuyor ne yaptıysam olmuyor. Arkadaşlarımla bir bir aram bozuluyor. Benim suçum nedir? Yani evet bana kanka diyen bir arkadaşımdan hoşlandım. Ben de onu arkadaşım gibi görüyordum evet. Ama birden oldu ne yapabilirdim, elimde olan bir şey değildi. Ne yapsaydım söylemesemiydim ona ondan hoşlandığımı? Söylemeyip arkadan iş çeviren olarak mı nitelendirilseydim?
Hoşlandığımı anladığım anlarda onunla iletişimimi kesmiştim. Dediklerine neredeyse cevap vermiyordum, bir soğukluk farketmiş olsa gerek. Çünkü çok kötü bir şey gibiydi hislerim. Beni yanlış anlamasını da istememiştim. Ama ona haketmediği tribi de göstermek istemedim ve söylemeye karar verdim.
Tamam söyledim, gerçekten sevdiğimi de söyledim. Ama o bana karşı bunları hissetmediğini ve arkadaşlıgımızın bozulmamasını istediğini de söyledi. Kendisi sıra arkadaşımdı ve o olaydan sonra da sıra arkadaşım oldu. Başlarda evet konuşmaya biraz çekindik ama sonradan işler gerçekten normale dönmeye başlamıştı. Ama duygular?
Duygularım her zaman artan bir grafik çizdi. Onun o gülüşünü, kocaman ela ve portlek gozlerini görmek; benimle konusurken bana güldüğünü görmek her zaman duygularımı artırıcı unsur oldu. Ama en nihayetinde kabullenmiştim böyle bir şey olamayacağını. Sonraki günlerde biraz belli ettim sanırım tekrardan ve bunu arkadaşıma iletmiş. Arkadaşımda konuşun acıklıga kavusturun sunu demiş. Kız benden mesaj bekliyor, ben mesaj atmak zorunda değilim. Ama onunla konuşabilmek icin dünyaları satabilcegim icin konusmaya karar verdim tekrardan. Gene sevdiğimi söyledim fakat o bunu uzattıgımı düsünmeye basladı. Aslında gerçekten kabulleniyordum durumu.
O günden sonra ne yanımda oturdu, ne yüzüme baktı, ne bana karşı güldü, ne de sohbet etti benimle; hiçbir iletişim yolumuz kalmamıştı ve ben gün geçtikçe daha kötü oluyordum. Devamında sahip olduğum ortak arkadaşlarımızı bir bir kaybetmeye başladım. Sanki tüm dünya bana karşı ittifak olmak için birlik kuruyor gibiydi. Ilerki günlerde artık daha uzatmak istemedim. Mümkün olduğu kadar ona bakmamaya çalıştım. 20 gün sonra ise ona diyebildiğim tek cümle "Görüşürüz Aylin" oldu. Ne whatsapptan bir şey yazdım ne de sürekli l.s.'sine bakma gibi bir manyaklık yaptım. Yaptıgım tek şey sevgimi içime gömmek ve yoluma bakmaya çalışmaktı. Ama beni durduk yere whatsapptan engellemesini mi dert ediyim yoksa arkadaşlarımı bir bir kaybetmemi mi anlamadım. Bana yardım edebilicek arkadaşlarım şuan yanımda yoklar. Onlarla beraberken normalde olduğumdan daha yalnızım, Aylin'in okulda olduğu günlerde ise gülmeye yüzüm olmuyor. Keşke bu yazıyı okusada ona demek, açıklamak istediğim şeylerin %2'sini falan görmüş olsa.
Bunların hepsi birleşince işte içimdeki karmaşayı özetliyor. Gerçekten bunları konuşucak kimsem yok diyebilirim.
güncel Önemli Başlıklar