bugün

30 mart 2014 türkiye yerel seçimleri

Akp'nin, 1. parti olsa bile, oylarında hatırı sayılır bir düşüş olmasını canı yürekten isteyen bendenizi şaşırtan sonuçlar olmuştur. Kibirin ve hoyratlığın kazandığını düşünüyorum ama birçoklarının aksine Akp seçmenine kızmıyorum, bidon kafalı, Aziz Nesin'in meşhur sözündeki kitle ile özdeşim kurup onları aşağılamıyorum, haddim değil. Bilakis, bu tip horlamaların ters teptiğini düşünüyorum.
Ben de dahil herkes şunu soruyor: Kardeşim kutu kutu paraları insanların gözüne soktular, kuran'ı bile bunkarın içinden bir densiz alaya aldı; onca tapeler kepazelikler.. vs Nasıl hala %45 ya nasıl nasıl?! Cevabı evirip çevirmeye gerek yok. inanmadılar. Bu kadar basit. inanmadılar çünkü Tayyip Erdoğan ile çok kuvvetli bir gönül bağları var. Siz bakmayın mitinglere para karşılığı götürülen, mitingin 10. dakikasında alanı terk edenlere. Şarkıda da dediği gibi Erdoğan'ın yıllardır beklenen lider olduğuna gönülden inanan yüzbinler var. Şimdi düşünün; çok sevdiğiniz bir arkadaşınızın sizin hakkınızda atıp tuttuğu, hakkınızda ağız dolusu küfürler ettiği bir ses kaydınu adamın biri getiriyor ve önünüze koyuyor. Dinliyorsunuz kasedi, ses de tıpkısının aynısı. Hemen inanır mısınız? Aklınıza bir kurt düşer belki ama "inanmamayı" tercih edecektir ilk başta aklınız ve gönlünüz. Sözün özü, çok fazla kendilerinden biri gibi görüyorlar Erdoğan'ı... Yürüyüşüyle, kızmasıyla bağırması çağırmasıyla, hatta hakaret edişiyle bile çok onlardan biri. Aralarındaki bu tanımlaması zor gönül bağı kopmadan da Erdoğan'ın sırtının yere gelmesi zor. Derdiniz Akp mi? Akp sorun değil, gün gelir üfleseniz yıkılacak noktaya gelir. Ama derdiniz Erdoğan'sa, işte o hiç de kolay lokma değil.