bugün

2007 2008 şampiyonlar ligi şampiyonu fenerbahçe

şöyle bir oturup dikkatlice baktığımızda zor ama imkansız olmayan bir durum. fenerbahçe'nin de her takım gibi artıları ve eksileri vardır ancak eksileri avrupa maçlarında fazlasıyla ortaya çıkmaktadır.
fenerbahçe'nin kadrosuna baktığımız zaman türkiye ligi için çok üst düzey bir kadro. normal şartlarda iyi form tutan ve iyi çalıştırılan, takım ruhuna sahip olan ve çağdaş futbol prensiplerine dayanarak oynatılan bir fenerbahçe türkiye liginde kurduğu kadro itibariyle her takımı silip süpürebilecek ve rahatlıkla iki kupa alabilecek kapasitededir.
ancak reddedilemeyen bir gerçek vardır ki fenerbahçe hiçbir zaman bu kapasitesini sonuna kadar kullanamamaktadır. bir sezon boyuna fenerbahçe ortalama 50-60 maç oynuyorsa, bütün bu maçların en fazla 5 tanesinde tam kapasitesini gösterebilmektedir. avrupa arenasına çıktığı anda fenerbahçe'nin türkiye liginde verdiği ve değerlendirilemeyen açıklar, bu açıkları bir tilki edasıyla bekleyen avrupa takımları tarafından çok iyi değerlendirilmekte ve fenerbahçe, iyi de performans gösterse, sahadan boynu bükük ayrılmaktadır.
şöyle bir geçmişe bakalım, fenerbahçe daum zamanında avrupa maçlarında sahaya iyi bir oyun koymadı hiçbir zaman. ancak geçen sene zico'nun gelişiyle değişen futbol mantalitesi fenerbahçe'nin her zaman olmasa bile, oyun genelinde göze hoş gelen bir futbol ortaya koyduğu, pres yaptığı, gol pozisyonuna girdiği ama çoğunlukla bu pozisyonları değerlendiremediği maçlar izlememizi sağladı. fenerbahçe'nin bu sezonki artısı istikrardır. zico'nun takımı daha iyi tanıyor olması bir avantaj, ancak zico'nun çok fazla sabit fikri var ve bu fikirlerden pek vazgeçecek gibi durmuyor. roberto carlos çok büyük bir transferdir belki ama oyun sıkıştığında carlos'tan çıkıp herkesi çalımlayarak gol atmasını bekleyemezsiniz, çünkü adam neticede bir savunma oyuncusu. ancak takım içindeki rolü, bir ateşleyiciye dönüşebilir ve bu da bir artıdır. fenerbahçe bu sene kaybettiği oyuncularda ruhunu kaybetti. her ne kadar kazmalıklarıyla kafamızı duvarlara vurmamıza sebep olsalar bile tuncay ve ümit bu takımın ruhunu bir arada tutan oyunculardı ve takım bu oyuncuların eksikliğini hissedecektir.
fenerbahçe avrupa maçlarında tüm kapasitesini ortaya koyarsa ve doğru taktik ve motivasyonla sahaya çıkarsa en olmayacak takımları bile yenmesi sürpriz olmayacak bir takımdır.
ha yönetim her sene aynı hedefi koyar. büyük hedef koymak kötü bir şey değildir ama bu hedefe göre transfer yapmak ve maddi bütçe ayırmak gerekir. fenerbahçe maddi olarak sıkıntı çekmiyor belki ama futbol takımının kesinlikle bir pivot santrafora ihtiyacı var. iyi bir takviyeyle fenerbahçe kupayı kazanamasa bile en azından bir, belki çok iyi oynarsa, iki tur geçip ülke puanına katkıda bulunabilir. yine de kupayı kazanmak bence şu an için çok büyük bir hayaldir. sebebi? kesinlikle tecrübe değil. fenerbahçe geçen sene tecrübesizliğinden elenmedi uefa kupasından. geçen sene salaklıktır fenerbahçe'nin elenmesinin sebebi ve içimden bir his nedense aynı salaklıkların daha şiddetli bir biçimde tekrarlanacağını söylüyor artık hayırlısı.
ve devam filmi için:
(bkz: 2008-2009 şampiyonlar ligi şampiyonu fenerbahçe)