bugün

lice de askerin halka ateş açması

akkafalı olmadığımı ve gezi parkı direnişinde şahsen yer aldığımı belirterek birkaç noktaya açıklık getirmek istiyorum.

1- bu olayın gezi parkı direnişiyle baş gösteren polis faşizmiyle hiçbir alakası yoktur ki zaten olayın içinde polis yoktur.
2- gezi parkı direnişi köküne kadar haklı olan bir başkaldırıydı, konu 3-5 ağaçken haklıydı, polis şiddetine karşı büyürken yine haklıydı. fakat terörün cirit attığı bir bölgede, karakol inşaatına karşı gelmek nedir? niyedir? şimdi burada bizlere halkların kardeşliği ayağı yapmayın. sınır karakolu inşaatına saldırmak, işçilerin çadırlarını yakmak halkın işi değildir, olamaz!
3- burası dediğim gibi terörün cirit attığı bir bölge. şehir merkezinde bile askerlerimiz şehit edildi. yani terörün nereden geleceği belli olmayan bir yer. sen böyle bir yerde karakol inşaatını basar, işçileri tehdit eder, çadırlarını yakmaya kalkışır ve karakolun içine girmek için taşlarla, sopalarla askerin üzerine yürürsen dünyanın neresinde olursa olsun, karşılık görürsün. bunu da herkes bilir.
4- şöyle söyleyeyim, isterseniz amerika ya da ingiltere gibi herhangi bir ülkeye gidin. elinizde bir şey olmasına da gerek yok, bir askeri alan veya kuruma yaklaşırken uygun bir uzaklıkta dur emri alacaksınız. durmayın ve ilerlemeyi deneyin. en fazla 1 kez daha uyarılıp anında üzerinize ateş açılacaktır. bu konu hakkında yakınınızda yabancı bir arkadaşınız varsa bilgi alabilirsiniz mesela..
5- ethem ölümsüzdür. abdullah ölümsüzdür. metin ölümsüzdür.
6- ethem, abdullah ve metin, türkiye için öldü. türkiye sınırları içinde yaşayan her ırktan insanın beraberliği için öldü. insanlık için öldü. karakol inşaatını basıp, masum işçileri, vatanın askerlerini tehdit edenler için değil.
7- bu yüzdendir ki paylaşımlarınızda bu olay ile taksim direnişini bir araya koymayın. 2 gram vicdanınız varsa zaten koymazsınız.

hadi şimdi eyvallah.