bugün

müslümanların kurduğu vatanı sahiplenen kemalist

baştan aşağı yanlışlarla dolu bir değerlendirmedir.

bir kere en önce şunu öğren sevgili şakirt;

kurtuluş savaşının ilk kurşunu hasan tahsin tarafından izmirde 15 mayıs 1919 günü izmire çıkan yunana karşı atılmıştır.

sütçü imam'ın olayı ise 31 ekim 1919 günü yaşanmıştır.sağda solda iddia edildiği gibi yoldan geçen bir kadının peçesini açmak istedikleri için değildir. 1'i ermeni asıllı olan 3 fransız askerin o kadına tecavüze yeltenmesi üzerine bir maraşlı genç buna engel olmak istemiş ancak o askerler tarafından vurulmuştur.bunu gören sütçü imam'da o 3 askeri tabancasıyla öldürmüştür.sütçü imam o olaydan sonra maraşta kurtuluş hareketini başlatmıştır.

gelelim diğer yazdığın gerçek dışı ve buram buram cehalet kokan yorumlarına;

türkiye cumhuriyetinin kurucu iradesi çağdaş laik demokratik sosyal bir hukuk devleti ülküsüne dayanır.yani bir din devleti değildir türkiye cumhuriyeti.

laiklik dünyeviliktir.yani kurallarını kanunlarını koyan devletin hiçbir inancı referans almamasıdır yani genel söylemle örfi hukuktur bu.

dolayısı ile devletin kurucu gücü islam mislam değildir.çağdaş bir cumhuriyet olmak da islamla filan çelişmez tam tersi islam dini zaten aklı, bilimi işaret eder.

özetle devlet yönetiminde dinin yeri yoktur.siyasetin girdabına yalanına dolanına dini bulaştırırsan o dini küçültürsün.

şu, 'bu ülkeyi müslümanlar kurmuştur' şeklinde gülünç söylemide terketmeni tavsiye ederim.çünkü bu ülkeyi kanla irfanla anadolu halkı kurtardı cumhuriyeti kurarak saltanatı bir ailenin elinden aldı.bu halkın çoğunluğu tamamına yakını müslüman diye herkesi müslüman sayamazsın.unutma kurtuluş savaşında şehit düşen ermeniler dahi vardı ve daha da önemlisi müslümanım deyince müslüman oluyor musun? sen nereden biliyorsun kimin ne olduğunu? Allah mısın sen?

bu ucuz din bezirganlığını bırakalım ve laiklik nedir iyice bir öğrenelim? tavsiyem budur.

islam dininde zorlama dayatma yoktur.çoğunluğun azınlığa kendi inancını dayatması kabul edilemez.işte bu yüzden laiklik önemlidir.insanların inanç hürriyetinin devlet güvencesinde olmasıdır.devlet herkesindir.haliyle o devlet kurallarını kanunlarını koyarken hiçbir inancı referans alamaz alırsa o zaman eşitlik ilkesine aykırı davranmış olur.zira bir toplumun %95'i müslüman olabilir.ama %5'i de düşünmek zorundasın.ayrıca müslüman olunca bitiyor mu iş? alevinin inancı farklı sünninin farklı. sünninin içinde hanefi var şafi var.kıldığı namazların rekatları bile farklı.hanefi olan iki müslümandan birine göre allahın emri olan bir konu diğerine göre gülünç bir hurafe.

dolayısı ile devlet kuralını kanununu bir inancı referans alarak koyarsa açıkça ayrımcılık yapmış olur.o nedenle tek yapması gereken tüm toplumu asgari müşterekte birleştirmektir.kuralını kanununu toplumun yararını gözeterek toplumsal şartlar,evrensel değerler ışığında yapar.

son olarak şu 10 yıllık akp iktidarı yapılan aleni din sömürüsü ve sonuçlarına dair de bir iki kelam edip bitireyim.

akp iktidarı geldiğinden beri din iman edebiyatı gırla gidiyor.lafa gelince çok müslümanlar hatta öyle ki sanırsın kendilerinden önce bu millet dinsizdi.ancak yapılan yolsuzluklar, ırakta ve en son suriyedeki emperyal planlara yapılan taşeronluklar,haraç mezat peşkeş çekilen devlet fabrikaları kurumları kuruluşları hepimizin malumu.lafa gelince din iman ama gerçekte patlayan taciz tecavüz olayları,gasplar cinayetler,kadına şiddet her yıl katlanarak artıyor.haliyle adama sorarlar al sana din iman soslu bir devlet yönetimi işte sonuçları. bu mudur istediğiniz?

siyasette dine yer yok.dini karıştırırsan işin içine işte böyle hırsıza işbirlikçiye siyasette yükselme fırsatı verirsin.çünkü gerçek dindar allahtan korkar yalan söylemez dini ağzına sakız etmez.eh toplumun eğitim ortalamasıda 4.sınıf olduğu için gerçek dindarla din tüccarları ayırt edilemediğinden bu soytarılar döner dolaşır yine gelir.nitekim yıllar yılı türkiyenin kaderi değişmiyor.yıllar geçiyor daha haini daha hırsızı daha pervasızı geliyor başa.