bugün

türk ün uzayla imtihanı nın final yapması

diziler çöplüğüne bir tane daha dizinin karıştığı anlamına gelir. ya ben vallahi bu tv sektörünü anlamış değilim. öyle Amerikan hayranı, ingiliz hayranı falan da değilim amma velakin adamların yaptığı diziler çok daha izlenebilir lan. konusuyla, replikleriyle filan. lale devri nedir olum ya da ne bileyim küçük kadınlar ya da efendime söyleyeyim aşk ve ceza veyahut babam için falan. evde izlendiği için biliyorum bu dizilerin adlarını. ha bir de adını feriha koydum var, o bambaşka. hepsinde aşk, ihtiras, bilimum sevip de kavuşamama olayları var. soruyorum neymiş bu diziler günlük hayatta yaşanabilecek olayları anlatıyormuş da ondan seviliyormuş. anasını satayım house m.d. günlük hayatta çok mu karşılabilecek bir doktor da bu kadar seviliyor ya da how i met your mother'daki olaylar günlük hayatta her köşebaşında karşımıza çıkabilecek olaylar mı? ya da spartacus ya da lost ya da envai çeşit yabancı dizi işte. umutsuz ev kadınları diye bir dizi var bu memlekette lan. desperate housewives'ın Türkçesi olum zaten bu. ismini bari değiştir pezevenk! neden o kadar dizinin içinde bunun Türkçesinin çekildiğini söylemek de güç olmasa gerek. türk dizilerinin karakteristik duygusallığına falan en çok uyan herhalde budur yani.

bak tamam ben televizyondan zerre kadar haz etmeyen bir adamım. izlemem de öyle. ne izleyeceğime yayın kuruluşlarının karar vermesi yerine otururum bilgisayarın başına istediğimi yaparım. zaten haber falan izlemem ben, bütün gelişmelerin içine en az yarı yarıya yalan katılan bir medyayı izleyip kendi görüşümü bile oluşturmama müsaade etmeyenlere bir de müsamaha gösteremem. ne diyorduk, sonuçta yabancı dizi olsa da izlesek havasında bir adam da değilim. bütün izlediğim dizileri de hep internette rast gelip izlediğim diziler oluşturur. ama şu yerli dizi yavşaklığına bir son verilsin artık yahu. hoş, sherlock dizisi çekilse yayından kalkar üç bölüm sonra, neyin kafasını yaşadığımızı artık gelin siz düşünün.