bugün
- şampiyonluk için yanak okşatmak12
- jose mourinho24
- en dindar özelliğiniz34
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması10
- karşı cinse giyim önerileri8
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor11
- anın görüntüsü20
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi26
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
evet baudrillard öldü . simulasyon dedi , simulark dedi , tüketim toplumu dedi , baştan çıkarma dedi , simgesel değiş tokuş ve ölüm dedi , kötülüğün şeffaflığı dedi...hasılı bir çok kavrama yeni açılımlar getirdi yani.
bunları yaparken de postmodern dünyanın o tuhaf görüngüsünde unutulmaz bir sözcü oldu.
evet yazdıkları şiirseldi , güzeldi ,anlamasak da kulağımıza hoş geliyordu. bazen nietzsche gibi bir balyoz etkisi hissediyorduk metinlerde. bazen cioran gibi coşku , umutsuzluk ve yine alabildiğine karamsarlık vardı. yabancı gelmiyordu bu metinler bize , içinde yaşadığımız dünyanın prospektüsü gibiydi sanki.
bir doktorun çağın hastalıklarını tespiti ve tedavi uygulama uğraşıydı sanki. ama işte entelektüel dünyanın da bir ikonuydu aslında . yani simulasyonun içten eleştirisiyken kitaplarının da aynı kaderi paylaştığı bir tür sahneydi.
baudrillard'ın sözkonusu olduğu bir derste , yönelttiğim soruya mukabil hocanın nasıl da baudrillard'a iman ettiğini tüylerim diken diken olarak izlemiştim. sonrasında kendimce bir baudrillard eleştirisi yapmıştım ki , hoca bu tür temelsiz eleştirilerin bu büyük feylesofa yapılamayacağını , bana aynı simülatif ve sahte akademik riyakarlıkla izah etmeye çalışmıştı.
evet baudrillar'ı okumayı seviyordum şüphesiz . kant'ın bir sözünü yad edecek olursam beni dogmatik uykumdan uyandırmıştı. ama eserlerinde işlediği temaların da benim için ayrıca bir dogma olma ihtimali de her zaman vardı. düşüncenin serüvenidir bu. nietzsche çok baba filozoftur evet ama kitaplarını yayımlatamamanın da ıstıraplarını yaşamıştır. kaale alınmamak önemsiz derken bile nasıl da kaale alınmayı önemseriz ya öyle işte.
onun için benim gözümde baudrillard , metinlerindeki şiirsellik ve kavramlara kazandırdığı popüler anlamlar dolayısıyla bir edebiyatçıdır. bu önemsemediğim anlamına gelmiyor şüphesiz. tıpkı kafka'nın da bir filozof olması gibi.
bunları yaparken de postmodern dünyanın o tuhaf görüngüsünde unutulmaz bir sözcü oldu.
evet yazdıkları şiirseldi , güzeldi ,anlamasak da kulağımıza hoş geliyordu. bazen nietzsche gibi bir balyoz etkisi hissediyorduk metinlerde. bazen cioran gibi coşku , umutsuzluk ve yine alabildiğine karamsarlık vardı. yabancı gelmiyordu bu metinler bize , içinde yaşadığımız dünyanın prospektüsü gibiydi sanki.
bir doktorun çağın hastalıklarını tespiti ve tedavi uygulama uğraşıydı sanki. ama işte entelektüel dünyanın da bir ikonuydu aslında . yani simulasyonun içten eleştirisiyken kitaplarının da aynı kaderi paylaştığı bir tür sahneydi.
baudrillard'ın sözkonusu olduğu bir derste , yönelttiğim soruya mukabil hocanın nasıl da baudrillard'a iman ettiğini tüylerim diken diken olarak izlemiştim. sonrasında kendimce bir baudrillard eleştirisi yapmıştım ki , hoca bu tür temelsiz eleştirilerin bu büyük feylesofa yapılamayacağını , bana aynı simülatif ve sahte akademik riyakarlıkla izah etmeye çalışmıştı.
evet baudrillar'ı okumayı seviyordum şüphesiz . kant'ın bir sözünü yad edecek olursam beni dogmatik uykumdan uyandırmıştı. ama eserlerinde işlediği temaların da benim için ayrıca bir dogma olma ihtimali de her zaman vardı. düşüncenin serüvenidir bu. nietzsche çok baba filozoftur evet ama kitaplarını yayımlatamamanın da ıstıraplarını yaşamıştır. kaale alınmamak önemsiz derken bile nasıl da kaale alınmayı önemseriz ya öyle işte.
onun için benim gözümde baudrillard , metinlerindeki şiirsellik ve kavramlara kazandırdığı popüler anlamlar dolayısıyla bir edebiyatçıdır. bu önemsemediğim anlamına gelmiyor şüphesiz. tıpkı kafka'nın da bir filozof olması gibi.
güncel Önemli Başlıklar