bugün
- ismet gurbuz 202412
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- anneler günü16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği9
- zall beceremiyorsan bırak git12
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu11
- ali koç9
- yorgun mermi10
- doğum gününde hatırlanmamak8
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak18
- sözlükte artık kızlar teklif edecek11
- kızların mesajlara geç cevap vermesi12
- şizofreni11
- düşün ki o bunu okuyor9
- anın görüntüsü18
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- türkiye den soğuma sebepleri13
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- sözlüğe kız getirmek10
- bir erkeği cezbeden şeyler11
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- icardi1905'in sözlüğü bozması21
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi13
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü8
--spoiler--
-ben buradan denize balıklama atlar, yüzer gelirim! dedi aras. sesinde kafa tutan, meydan okuyan bir ton vardı ki, meydan zaten tamamen onundu. "sen yaparsın arascım!" dedi gururla ada.
aras, ada'nın yanağından bir makas aldı. ada cilveyle gülümsedi ve ağbim denize doğru koştu. kör uçuşu balıklama atladı.
TAK! diye bir ses duyduk. o kadar. başka hiçbir şey duymadık. TAK! sert bir cismin başka bir sert cisme sertçe çarpma sesi. hepsi o kadar. bir daha aras olmadı. aras atladı ve bitti.
on sekiz yaşında hiç acı çekmeden gitmişti aras. ada günlerce hastanede kaldı. elimde aras'ın tişörtüyle kalmıştım.
o gece kuzguncuk uyumadı. o gece aras'la birlikte benim de bir parçam gitmiş, tümden yok olmuştu. o gece hepimiz bir şeyler yitirmiştik. geleceğimizden bir parça, umutlarımız ve neşemizden kocaman bir parça. o geceden sonra hiçbir şey bir daha eskisi kadar güzel olmadı. hiçbir şey.
ah aras, ah böyle nereye?
son yıllarda sık sık gördüğüm bir düş var ve sanki benim hikayemi tam özetliyor. düşümde aras’ı camdan yapılmış bir kutu içinde görüyorum. sırt üstü yatmış, uyuyor. öyle yakışıklı ve genç ki... ah onu tanımlayamam. bunu ancak aras’ı tanımış, o güzellikte yanan dikkafalı erkeksi ateşi görmüş olanlar anlayabilirler.
ürkütmemeye çalışarak içinde yattığı camdan kutunun çevresinde dolanıyorum. güzel burnunu, etli dudaklarını, uzun bacaklarını ve uzun parmaklı ellerini süzüyorum. bir kadının erkeksi güzellikten yayılan o inanılmaz çekimle sarsılışının on katı heyecanlanıyorum. hayır yirmi, yok yüz katı! sonra onun da beni beğenip heyecanlanmasını arzu ediyorum. sanki o beni tanıdığı ve bundan sonra tanıyacağı bütün öbür kadınlardan daha fazla beğenmezse dünya duracak. o beni beğenmezse öleceğim. o bana hayran olmazsa ben yok olacağım. kadınlar aşık olduklarına bütün işlevlerini böyle yitirirler ya hani.. aras uyanıyor. aras bana bakıyor. gözlerinde bana baktığında bir tek benden gizleyemediği hayranlık. tanrım, aras bana hayran, o bana hala hayran!
sonra...
taş kesilmiş kalakalıyorum. onu, o ilkgençlik aşkımı camdan bir tabuta on yedi yaşımda hapsetmiş, öylece seyrediyorum. kederden delirerek. ter içinde uyanıyorum yüzlerce kere. sabah ezanı okunuyor, ben ağlıyorum.
ah aras, ah, nereye?-
--spoiler--
18 yaşımın en güzel kitabı. kumral ada mavi tuna.
-ben buradan denize balıklama atlar, yüzer gelirim! dedi aras. sesinde kafa tutan, meydan okuyan bir ton vardı ki, meydan zaten tamamen onundu. "sen yaparsın arascım!" dedi gururla ada.
aras, ada'nın yanağından bir makas aldı. ada cilveyle gülümsedi ve ağbim denize doğru koştu. kör uçuşu balıklama atladı.
TAK! diye bir ses duyduk. o kadar. başka hiçbir şey duymadık. TAK! sert bir cismin başka bir sert cisme sertçe çarpma sesi. hepsi o kadar. bir daha aras olmadı. aras atladı ve bitti.
on sekiz yaşında hiç acı çekmeden gitmişti aras. ada günlerce hastanede kaldı. elimde aras'ın tişörtüyle kalmıştım.
o gece kuzguncuk uyumadı. o gece aras'la birlikte benim de bir parçam gitmiş, tümden yok olmuştu. o gece hepimiz bir şeyler yitirmiştik. geleceğimizden bir parça, umutlarımız ve neşemizden kocaman bir parça. o geceden sonra hiçbir şey bir daha eskisi kadar güzel olmadı. hiçbir şey.
ah aras, ah böyle nereye?
son yıllarda sık sık gördüğüm bir düş var ve sanki benim hikayemi tam özetliyor. düşümde aras’ı camdan yapılmış bir kutu içinde görüyorum. sırt üstü yatmış, uyuyor. öyle yakışıklı ve genç ki... ah onu tanımlayamam. bunu ancak aras’ı tanımış, o güzellikte yanan dikkafalı erkeksi ateşi görmüş olanlar anlayabilirler.
ürkütmemeye çalışarak içinde yattığı camdan kutunun çevresinde dolanıyorum. güzel burnunu, etli dudaklarını, uzun bacaklarını ve uzun parmaklı ellerini süzüyorum. bir kadının erkeksi güzellikten yayılan o inanılmaz çekimle sarsılışının on katı heyecanlanıyorum. hayır yirmi, yok yüz katı! sonra onun da beni beğenip heyecanlanmasını arzu ediyorum. sanki o beni tanıdığı ve bundan sonra tanıyacağı bütün öbür kadınlardan daha fazla beğenmezse dünya duracak. o beni beğenmezse öleceğim. o bana hayran olmazsa ben yok olacağım. kadınlar aşık olduklarına bütün işlevlerini böyle yitirirler ya hani.. aras uyanıyor. aras bana bakıyor. gözlerinde bana baktığında bir tek benden gizleyemediği hayranlık. tanrım, aras bana hayran, o bana hala hayran!
sonra...
taş kesilmiş kalakalıyorum. onu, o ilkgençlik aşkımı camdan bir tabuta on yedi yaşımda hapsetmiş, öylece seyrediyorum. kederden delirerek. ter içinde uyanıyorum yüzlerce kere. sabah ezanı okunuyor, ben ağlıyorum.
ah aras, ah, nereye?-
--spoiler--
18 yaşımın en güzel kitabı. kumral ada mavi tuna.
güncel Önemli Başlıklar