cep telefonsuz yıllarda sevgiliyle buluşmak

madem ki yeni nesil bu durumu bilmiyor, yaşanmışlıklarımızla onlara ışık tutmak bizim görevimizdir: efendim, üniversitenin ilk yılları, nasıl olmuşsa bir kız arkadaş yapmışız ama bölümler çok farklı, kaldığımız yerler ise biri şehrin doğusu, diğeri batısı. hal böyle olunca haftada bir ancak buluşabiliyoruz. son buluşmamızda da bir sonra ki buluşma yerini ayarlıyoruz. neyse yine bir buluşma güzergahı olarak bilmem ne binasının karşısında ki durak olarak karar kıldık. buluşma saati, dakkası dakkasına durakta beklemeye başladım. 5 dakika, 15 dakika, yarım saat ve nihayetinde 1 saat geçti. ekilmiş olmanın verdiği derin ızdırap, öfke ile birlikte acaba başına birşey mi geldi, yoksa bu hafta başka bir yerde mi buluşacaktık, yanlış yerde mi bekliyorum empatisini de katarak kontörlü telefon aramaya koyuldum. kız arkadaşın kaldığı evde telefon yok, üst kattaki komşuyu arayacağız mecburen. aradık, komşunun hiçbir şeyden haberi yok tabi, kızları çağırın dedim, ev arkadaşlarını. tabi telefon çok yazmasın diye kapatıyosun, 10 dakka sonra bi daha arıyosun. neyse ev arkadaşına dedim "nerde bizimkisi?", "valla dedi seninle buluşmak üzere evden çıktı, daha da gelmedi". haydaaa! öfkenin yerine başına bir şey mi geldi endişesi daha ağır basmaya başladı. ne yapayım, ne yapayım derken, kendimi kız arkadaşın evine giden otobüste buluverdim. neyse gittim evin önüne kimse yok. beklemeye başladım evin önünde. artık kaçta gelirse çünkü yapacak bir şey yok. efendim uzatmayayım bir kaç saat sonra bu çıkageldi gözlerinden ateş çıkıyor. bir 15 dakika, sen nerdesin, ben nerdeyim kavgası yaptıktan sonra olay anlaşıldı. buluşma yeri olarak kararlaştığımız bina büyük bir bina ve göreceli olarak karşısında iki tane durak var. işin acı tarafı ise iki durak arası hafif tepe olduğu için birbirini göremiyor. ben batı tarafındaki durakta beklerken o doğu tarafında beklemiş. bir 20-30 metre diğer tarafa doğru yürüsek birbirimizi göreceğiz ama işte herkes beklediği yerden emin olunca kimse mevzisini terketmemiş. ben nasıl 1 saat beklediysem o da bir saat beklemiş. ben nasıl komşuları aradıysam o da kaldığım yurdu aramış. sonuç: boşa giden bir gün. kekremsi bir tat bırakan iletişimsizlik anısı.
ayrıca yine kız arkadaşlarımla buluşacakken araya birşeyin girmesi ile haber verememe sonucu buluşmaların 1 saat geciktiği, bir saat kızcağızları beklettiğimi bilirim ki eskiden insanlar daha hoşgörülüymüş demeden geçemicem. şu an kim kimi 1 saat bekler?
cep telefonu çok güzel oldu, pek de güzel oldu, herkes gitsin 1000 tllik telefon alsın, sevelim-sevişelim mesajı çıkmasın bu anlattıklarımdan ama işte gerekli bir alet.