bugün

yazarların abilerine yazdıkları yazılar

iyi ki varsın...

fazla değil lan iki yaş var aramızda, ben kendimi hep çocuk bildim, büyümedim, öyle sandım, şimdilerde okula giden bir kızım var ama sen hala minik bir çocuksun, ellerin avucumda kaybolur...

hatırlar mısın abi, hani mutfak kapısından atom karınca rıza ortası yapmıştın da ben gelişine koymuştum, vitrinin önce camı ardından da şu sallanan sandalyede oturan nineyle dede yere düşüp kırımıştı. çok şanslıydın yine terliği ben yemiştim...

bisikletini kaçırmıştım bir kere sonra dayanamayıp izin vermiştin, ön tarafında sana ait selesi vardı, tuhaf yolculuklar yapardık, hiç dengeyi bozmazdın minik bedeninle...

benim adımı yer yer büyük harflerle yazıyorlar, nefret ederim büyük harfle yazmayı adımı, soyadımı, büyümedim ben, büyütemedim içimdeki küçük harfleri, sana bu saygısızlığı hiç yapmadılar çok şanslısın, boyun kadar harflerle yazıldı hep adın...

bu aralar fena ihtiyacım var sana, kafam karışık, canım sıkkın, ilk defa ağlıyorum nedeni sensin...

bazen omuzlarım hafiliyor sanki bir el değiyor, senden geldiğini biliyorum...

yıkık dökük ve çelimsiz bir köy evinden uzaklaşıp buralara gelirken seni yalnız bıraktık, dertsiz bıraktık, sensiz kaldık...

taşdan ibaret işaretin, üzerine dikilmiş benle yaşıt ağacın altında o minik bedenin huzur içinde uyusun.

seni seviyorum diyebilseydim keşke o koca gözlerine...