bugün

buried

gereksiz yere ince düşünüp bir iki mantık hatasını görmeye çalışmazsak eğer tek mekan ve tek oyuncu ile yapılmış, klostrofobi'yi en derin şekilde ele almış müthiş film diyebiliriz.

gerçekten üzerine çok fazla şey yazılabilecek ve kendi alanında hiç şüphesiz kült olmuş başarılı bir film. ryan reynolds ise zaten başarılı olan oyunculuğunu bu filmde aşarak gerçekten takdiri hakediyor.

--spoiler--

film tabut sahnesiyle açılıyor ve kendine gelip bir anda kendini ne olduğunu bilmediği bir şekilde ağzı ve elleri bağlı şekilde buluyor. nefes nefese bir şekilde kendini çözmeye çalışıyor ki buradaki gerçeklik ve gerçeği birebir izleyiciye aktararak izleyicinin kendisini tabutta hissetmesini de daha ilk dakikalardan sağlıyor film. o anda telefonun bir anda titremesi de noluyo lan ? dedirtmeyi başarıyor izleyiciye. sonrasında da sürprizler, gerilim dolu telesekreter konuşmaları, bant kayıtları, açan kişilerin ses tonları ve tabi ki bir anda ortaya çıkan yılan.

ilerledikçe oksijenin, telefonun şarjının, paul'un enerjisi, ümidi, sabrı yavaş yavaş tükeniyor ve izleyiciyi de beraber tüketiyor.

ve hiç de klişe olmayan dehşet final sahnesi. *
--spoiler--

not: nefes darlığı olanların ve tabi ki klostrofobi'si olanların izlemeden önce kendilerini bazı yan etkilere hazırlamaları gerekmektedir.
güncel Önemli Başlıklar